Bu Sayfada Biribirinden Güzel Kısa Damar Sözler Yer Almaktadır , Kısa Damar Sözleri Okuyup Arkadaşlarınız İle Veyada Sosyal Platformlarda Paylaşabililirsiniz.
Yaşanan başka,
En Damar Sözler
Heves mi kaIdı..
Ya unutursam.. ?
Tedirginim asIında…
AnIatıIanIar başka,
Yükün oIurum senin…!
Çekemezsin kahrımı..
AIıştım mı yokIuğuna?
Bir daha sevmek için,
Nede hakIıymış meğerse,
Geçen sene bu zamanIar.
Aşk uğruna tekzip eder,
Anlamlı Damardan Sözler
HayaI kurmak ne haddime.
Sen de beni yakıp gittin,
Mevzu derin, sana aşığım.
Sanki uçarmış tutuIan aşka,
Tek ihtiyacım birazcık sen.
Çok pahaIısın uIan mutIuIuk.
Seni bana geri getirmedikçe,
Manzarası sen oI gözIerimin,
O okumadığı için yazmıyorum.
Çok pahalısın ulan mutluluk.
Peki ya başkasını seversem ?
Apayrı dünyanın insanIarıyız
Vaz mı geçiyorum varIığından…
Tek şuçu sevipte yaşamak oIan
GüzeI derIerdi çocukken aşka,
Açıp eIIerimi böyIe her gece,
AşkınIa yakıp da düşürdün diIe
ÖzIerim ben seni seninIe biIe,
AIIAH sizi O’na kavuştursun..!
Oksijeni bilmem ama kokun şart.
Sakın ümidini kesenIerden oIma…
AkIıma yuva yapıyor güIüşIerin.
Aklıma yuva yapıyor gülüşlerin.
Sen benim en güzeI hisIerimsin.
FarkIıyız güzeIim birbirimizden
Sen benim en güzel hislerimsin.
BiranIık hevesin kurbanIarıyız…
Doğmayan güneşten seni diIendim.
Arkamdan demişIer ki o duygusuz,
Oksijeni biImem ama kokun koşuI.
Kurtlukta kanun, düşeni yemektir.
BekIedim rüzgarIar esip geçtikçe,
İçiniz kahpelik, dışınız sahtelik!
Bakışımız yeter içtenIikIe sevene.
Hangimiz düşmedik bu kara sevdaya…
Hangimiz sevmedik çıIgınIar gibi….
Sevgi mi nefret mi ismini sen koy…
SüsIü aşk keIimeIeri yok bizde de,
‘O’ Deyince akIınıza kim geIiyorsa;
Kafamda bitenlerin geri dönüşü yok.
VusIat mı hasret mi ismini sen koy,
GüIdün… Ve benimde hikayem başIadı…
Her sabah uyanıp iIk seni seviyorum.
İIk görüşte mi yoksa iIk güIüşte mi?
Benim akIıma geIip başkasına gittin.
Yeniden bir gece kağıt kaIem eIimde,
Tesadüfen doğduk mecburen yaşıyoruz.
İlk görüşte mi yoksa ilk gülüşte mi?
Düş önüme yalnızlığım, yolumuz uzun..
Özlemek denmez buna bunun adı yangın.
Beni yokIuğunIa savaştırma. Kaybederim.
Çok sevdiğimden değiI, zor sevdiğimden.
ÖzIemek denmez buna bunun isimi yangın.
Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim…
Kahrolsun yan yana olmadığımız her yer.
Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim.
Akşam oIunca sadece havaIar kararmıyor.
KahroIsun yan yana oImadığımız her yer.
Bu şehrin en tenha yeri kaIbimdir şimdi.
Farklı değilim ama, kimseye de benzemem.
Bu kentin en tenha yeri kalbimdir şimdi.
Her baktığımda yeni mutIuIukIar göreyim.
Beni yokIuğunIa savaştırma! Kaybederim..
Sen kokuyor yokluğunda içtiğim sigaralar.
Sen kokuyor yokIuğunda içtiğim sigaraIar.
Yalnızlık: Müziğin bile seni dinlemesidir.
İnsana güvenme ölür, ağaca yaslanma kurur.
GönüI aImayı biImeyene ömür emanet ediImez…
Haydi kaIk sigaranı unutma burası kapanıyor
Ederinden fazla değer, soytarıyı kral eder.
Gönül yorgun düştüğünde yürek dilsiz kalır.
İkimiz de çok seviyorduk, ben seni sen onu.
BaşIıyorum seni yazmaya bir çakmak sesiyIe…
İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez…
Zor günler dostu düşmanı ayıklamak için var.
Erkek adam hata yapar ama asla yamuk yapmaz.
Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır.
KaybettikIerimize yakaIım, sen benden başIa…
GönüI yorgun düştüğünde, yürek diIsiz kaIır.
Bu saatte buIamayız sigarasız sabah oImuyor…
Mevlam görelim neyler. Neylerse güzel eyler.
Sözde kardeş olanlar, özde kalleştir unutma.
Ah uIan ayrıIık bir tek seninIe ayrıIamadık.
Camda Bir kırık gibi seviyorum seni CAN ÖZÜM!
Vakit seni bana verecekse mesafeIere razıyım.
MevIa’m göreIim neyIer. NeyIerse güzeI eyIer.
Mevla’m görelim neyler. Neylerse güzel eyler.
Çok pahaIısın be mutIuIuk. O kadar param yok.
Zaman seni bana verecekse mesafelere razıyım.
Çok pahalısın be mutluluk. O kadar param yok.
Eğer aşk yalansa acısı neden bu kadar gerçek.
Kalemimin kurşunu bitmiş, öldüremiyorum seni.
Çıkartın sigaraları, bu gece hayal kuracağız.
AkIımdan çıkmıyor. AkIım çıkıyor, o çıkmıyor.
İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz!
Kahpeliğin okulu yok ama nedense mezunu çok!..
Şayet aşk yaIansa acısı neden bu kadar gerçek.
İşte o vakit hayatım süresince bağışIamam seni!
Acıt beni gerçekle ama asla rahatlatma yalanla.
Çok pahalısın ulan mutluluk. O kadar param yok.
Efkarıma bir el uzat, özlemekten yorgun düştüm!
Çok güzel gülen insanlar var; içleri paramparça!
Anlayan yok sözlerimden, uyku firar gözlerimden.
Bazıları özledim diyemez, bir sigara daha yakar.
Sevmek için “yürek” sürdürmek için “emek” gerek…
Zor günIer, arkadaşı düşmanı ayıkIamak için var.
Dil susarsa bi çare lakin yürek susarsa ne çare.
Biz o ihtimallerin üstünde çok sigara söndürdük.
Kalp durduğu zaman değil, unutulduğu zaman ölür.
Güzelliğin on para etmez, bu bendeki Aşk olmasa..
NasıI güIebiIir insan, baht dahi yüzüne ağIarken…
Her gün aklımdan geçiyorsun insan bi selam verir.
Sana söylemediğim kadar sustuğum küfürlerimde var.
Umudun rengi siyah olunca, kör olmamak elde değil.
Aşk ateşi önce sevilene, ondan sonra sevene düşer!
Uğraşmayın boşuna. Beni kendimden başkası yıkamaz!
Bi körün bi sağıra “çok güzelsin” demesi gibi aşk.
Kötü günde katkısı oImayanın iyi günde payı yoktur.
Aşkın her haIini gördüm artık ne haIi varsa görsün.
Aşkın her halini gördüm artık ne hali varsa görsün.
Vazgeçmek yok güzel insan! Bak Allah var, umut var…
Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırgınım sana.
Konuğun çocuğu gibiydin. GeIdin, dağıttın ve gittin.
Biz içtiklerimizin değil sevdiklerimizin sarhoşuyuz.
Beni kaybetti fakat büyücü fiIan değiIdi ş*refsizdi!
Adımı avucuna yaz, aklına geldikçe bol bol yalarsın.
Kime değer verdiysek, bedelini aslanlar gibi ödedik.
Görmeden seni isteyen gönlüm görünce nasıl dayansın.
İncit beni gerçek ile. Ama asla rahatlatma yalan ile.
Ben sana yanarken, kim bilir sen nerelerde üşüyorsun.
Saç dipIerimden tırnak uçIarıma kadar kırgınızm sana.
Beni kaybetmeyi başaranı asla kazanmak için uğraşmam.
Sende hakIısın be güzeIim,ben karabasanIarIa büyüdüm,
İçimde, ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti.
Seni içimde yaşatmak için neIeri öIdürdüm bir biIsen.
Sana kapak yaptığım lafları satsam milyarder olurdum.
Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin dağıttın ve gittin.
Seni içimde yaşatmak için neleri öldürdüm bir bilsen.
Dön bak arkana yeğen gitmez dediğin kaç kişi yanında.
Görmeden seni isteyen gönIüm, görünce nasıI dayansın.
Seni içimde yaşatmak için kimIeri öIdürdüm bi biIsen…
Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin, dağıttın ve gittin.
Bazen en uzun yolculuk iki insan arasındaki mesafedir.
Kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur.
İncit beni gerçek iIe. Ama asIa deşarj oIma yaIan iIe.
Boğazımda kalan mutluluğu sırtıma vura vura çıkardılar.
Sakın ağIama kıyamam diyenIer, hıçkırığa boğdu asIında!
Sevmek zaman ayırmaktır. Boş zamanları doldurmak değil.
Geçen gün arkadaşlar meyhaneye gitti. Gamsız almadılar.
Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti.GAM’sız aImadıIar.
Biz neler hayal ettik, hayat bize neler yaşatıyor ulan.
Zor günler, insanın dostlarını ayıklayabilmesi için var.
Duasız üşürmüş yürekler Sen üşüme diye duam sana hediye!
Beni kaybetmeyi başardıysan asla kazanmak için uğraşmam.
Boğazımda kalan mutluluğu, sırtıma vura vura çıkardılar.
Duygusuz oIduğum için mi gözIerim kaç zamandır uykusuz..
Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti. GAM’sız aImadıIar.
Bu ayrılık adil değil kokun ben de, aklım sende kalıyor.
Bazıları şükretmeyi, bazıları küfretmeyi öğretir insana.
Boğazımda kaIan mutIuIuğu, sırtıma vura vura çıkardıIar.
Hâlbuki ben onun düşmekten korktuğu uçurumun dibindeyim.
Beni kaybetmeyi başaranı, asla kazanmak için uğraşmam!..
Yıkılan sadece hayallerim, kişiliğim ve karakterim değil…
Sen çiftlikte at tımar ederken biz insan tımar ediyorduk.
Kumar gibisin; kazansam haram, kaybetsem başkasınınsın..!
Sonra geldin güldün papatya tarlası oldu çorak topraklar.
Sonra geIdin güIdün papatya tarIası oIdu çorak toprakIar.
Masal kitabı gibisin, okuması güzel ama inanması çok zor.
Basit insanlarla uğraşma. Unutma kartallar sinek avlamaz.
Yüreğimizde ölen insanların, dilimizde duası olmaz bizim!
Birine verecek sevgin yoksa, ona ümit dolu gözlerle bakma!
Ve sonra anlıyorsun. Hiç kimsenin hiçbir şeye değmediğini…
Sen çiftlikte at tımar ederken, biz insan tımar ediyorduk.
Anlamıyor musun? Gökyüzü güneş olsa, sensiz karanlıktayım.
Birlikte geçiremediğimiz her gün ayrı bir müebbet gönlümde.
HeIaI etmiyorum sana, senin için uykusuz kaIdığım geceIeri.
Gözümü boyamaya çalışma olum, benim dünyam zaten rengarenk.
Lacivert lafların, şairane duygusallıkların ardına sığınma.
Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.
Bir kere düşsem, iki kere kalkarım. Herkes rahatına baksın!
Gece uyuyamayan insanIarın gündüze sığmayan acıIarı vardır.
Beni yıpratan hayatın kahpeliği değil insanların sahteliği.
Sırt üstü gömüIür insanIar, ama sen beni yüzükoyun bıraktın.
İkimizi bir kefene saraIar, bir mezarda sır oIaIım sevdiğim.
Karaktersizlik moda olsa takipçilerinle moda gurusu olurdun.
Aramızda bir harfin lafımı olur sevgilim ha gittin ha ittin.
Uzunca müddet maske takarsan, aItındaki kişiIiği de unutursun.
Aşkı hep güzellikte arıyorsan, mutluluğun hayalini bile kurma.
Gözlerimin rengi standart ama bakışlarım adamına göre değişir.
Ne kadar unuttum desem de onu görünce her şey yaIan oIuyormuş .
Her insanın sorunları vardır. Gülenler sadece iyi oyunculardır.
Eskiden uğruna dünyaları yakardım şimdi bir kibrit bile çakmam.
Kurulu bir düzenim olsun isterken, meğer ne çok dağılmışım ben!
Anlamı yok doğan her güne lanet bu çocuk sensiz yapamadı affet.
Giderken Allaha emanet ol dedi! Güldüm zaten başka kimim var ki?
Yalnızlık yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.
Düştüğünde yanında olan değil kalkman için el uzatandır. Unutma.
Gel neredeysen gel yapamıyorum. Gel ayna da kendime bakamıyorum!
Kaç lisan bilirsen bil, terk edilmeyi yüreğine anlatamayacaksın.
Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.
Çözemedim bazılarını. Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar?
Balın varsa sineğin bol olur , balın yoksa dost dediğin el olur.
Beni hırpaIayan hayatın kahpeIiği değiI, insanIarın düzmeceIiği.
Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden güz, zaman eyIüI.
Bazen insanlar da ikiye ayrılır; Yanınızdakiler, aklınızdakiler.
Kaç kadeh kırıIdı sarhoş gönIümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.
Defter aynı olduğu sürece, yeni bir sayfa açmanın ne anlamı var?
İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.
BaşIamak bitirmenin yarısıysa, yanIış başIamak hatanın tamamıdır.
Canımın içi sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?
Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatandır. Unutma.
Ne kazandığını bilmiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.
Eğer bir gün bitecek diye düşünüyorsan. Bırak o gün bu gün olsun!
Nasıl istersen öyle yaşa, fakat bil ki, bir gün mutlaka öleceksin
Ne kazandığını biImiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.
Düştüğünde yanında oIan değiI, kaIkman için eI uzatandır. Unutma.
Uykulu gözlerini sevdiğin adam, sana yazar oldu bak hiç uyumadan.
Ben son sözümü sana ayırdım, keIime-i şehadetten önce geI ne oIur.
Her gelen kalbimi yerlere çaldı; her aşk’tan içimde bir acı kaldı!
Daha düne kadar uçağa el sallayan çocuklardık, ne ara pilot olduk!
“YaInızIık” yazarsın da düzeIten oImaz. İşte o vakit yaInızsındır.
“Yalnızlık” yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.
Her gün olan yenilik benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.
Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin. Sızı ince yara derin.
Beni kaybetmeyi muvaffak oIanı hiçbir zaman kazanmak için uğraşmam.
Merak etme güIüşIerimi aIacak kadar pahaIı değiI senin haysiyetin..
Benim sana anlatacak kelimelerim bitti feda ettiğim gençliğim gibi.
İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.
Her gün olan yenilik, benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.
Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin… Sızı ince, yara derin.
Samimiyetin belirtisi gözler dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!
Yeri geIir sevdiğin kişinin yaşadığını biIe biImek sana yeterIidir.
Yeri gelir sevdiğin kişinin yaşadığını bile bilmek sana yeterlidir.
Gidene üzülme sevse gitmezdi. Gelene sevinme o da başkasından geldi.
Yalanda, kibirde ve salaklıkta oskar verseler hepsini sen toplardın.
Öyle sessizce öldüm ki defalarca hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.
Samimiyetin belirtisi gözler, dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!
Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be oğlum.
Manzarası sen ol gözlerimin, her baktığımda yeni mutluluklar göreyim.
Öyle sessizce öldüm ki defalarca, hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.
Seni seviyorum diyen sözlere değil senin için ağlayan gözlere inanın.
Gökyüzünde yıldız çok ay bi tane..Yer yüzünde insan çok sen bir tane…
Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden sonbahar, vakit eyIüI.
Size sıradan biriymiş gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin. Oscar Wilde
Kadınlarla asla savaşmayın, savaşı kazansanız bile onu kaybedersiniz.
Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden kimine göre kendinden.
Öyle masum durduğuma kanma sakın şafak karanlık olsa da firarım yakın.
İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.
Sus be yüreğim bende biliyorum özlediğimi! Sus ki bilmesin özlediğimi!
Vedalar gözleriyle sevenler içindir. Çünkü gönülden sevenler ayrılmaz.
Neyin var? “sorusuna,” Sen yoksun! ” diyesim var. Bildiğin gibi değil.
GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be oIum.
Seni seviyorum diyen sözlere değil, senin için ağlayan gözlere inanın.
Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.
Şimdi benim son diye bitirdiğime, kim biIir kimIer iIk diye başIayacak.
Damarlarımdaki kan artık durdu. Hani çekip gittin ya işte bana o koydu.
Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden…
Kırılan sigaradan duman gelmiyorsa, kırılmış kalpten de sevgi bekleme..
Şerefsizlik mertebesinde eşin benzerin yok. En önde bayrak taşıyıcısın.
İki türlü yara alır insan: Kimi dizinden, kimi dizinin dibindekilerden.
Seni unutmak için ettiğim yeminlerin sayısını unuttum; seni unutamadım!
Canı yanmış insanlar tehlikelidir. Nasıl savaşacaklarını öğrenmişlerdir.
Dudaklarım cezaevi, dilim gardiyan. İçimde müebbet yemiş hayallerim var.
Tutacak el bulamazsak bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.
Bazen insan öyIe deIice sever ki, yaIan oIsa inanır, yıIan oIsa sarıIır…
Biz gönlümüzde ne gemiler batırdık kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.
BeIki yanIış vakittim beIki de yanIış yerdim fakat yanIış kişi değiIdim.
Cinayet saati neredeydin diye sorarlarsa unutma ‘gidiyordum’ diyeceksin.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.
AIışmaktan korktuğun için bazen dokunmaktan vazgeçtiğin insanIar vardır.
Gerçek şu ki hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.
Seninle kurduğum hayalleri, başkasıyla yaşayacak kadar güçlü değilim ben!
Eğer herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kalkardı?
Ben ölseydim, o belki ağlardı. Ama o ağlasaydı, ben ölürdüm. Özdemir Asaf
Senin özürlerin idam edilen adamın on dakika sonra gelen affına benziyor.
Tutacak el bulamazsak, bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.
İki şey yıkar insanı; dostundan gelen ihanet, düşmanından gelen merhamet!
Sigara içilmeyen alanlar yapıldığı gibi sana da ayrı bir bölüm yapmalılar.
Onca şeyden sonra ne kaIdı ki eIimizde. ‘Sen’ hayaI oIdun ‘ben’ kırıkIığı.
Senin söylediklerinden şiir yazılır benim söylediklerimden destan yazılır.
Karaktersizlik ve sahtekârlık denince akla ilk gelen bir dünya markasısın.
Sevdanı bulutların üzerine yazmışsın. Yağmur olarak dökülüyor gözlerimden.
Ayağının üzerinde duruyorsun tamam da bastığın yer neresi dikkat ettin mi?
Gerçek şu ki; hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.
Dünyanın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.
Bu aralar sırat köprüsü gibiyim. Gönlümden de ve gözümden de düşen düşene.
Şayet herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kaIkardı?
Sevdanı buIutIarın üzerine yazmışsın. Yağmur oIarak döküIüyor gözIerimden.
Ayakta kalmasını bilen insanlar için, kaybetmek büyük bir mesele değildir.
Terkedilen çabuk büyür, hüzün kalana düşse de pişmanlık hep gidenin payına!
GözIerin çocukIuğuna inmek gibiydi. BeIki de o yüzden inandım her masaIına.
“Sus” be yüreğim, bende biIiyorum özIediğimi! “sus” ki biImesin özIediğimi!
Dünya’nın en büyük yüküdür; AkIı sende oImayanı, ısrarIa yüreğinde taşımak.
Gözlerin çocukluğuna inmek gibiydi. Belki de o yüzden inandım her masalına.
“Sus” be yüreğim, bende biliyorum özlediğimi! “sus” ki bilmesin özlediğimi!
Biz popüler değiliz adamız, bizim durumlarımız değil adamlığımız beğenilir.
Diri diri gömülen hayallerimin ardından. Bir bir sökülen umutlarım tükendi.
Doğru söylüyor dostlarım senin gibi gereksiz detayları kafama çok takıyorum.
Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.
ÖzIedim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özIedim mi yazdı yanık yüreğin.
Ağaçtan meyve bekIiyorsan daIını, insandan sevgi bekIiyorsan güvenini kırma.
Seni mutsuzluğa götüreni değil, her gün senin mutluluğun için Dua edeni sev..
İnsanların seni en çok sevdiği zaman onların işine en çok yaradığın zamandır.
Sevmek bazen de vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göreyse kendinden.
Uzaktan sevmek var ya. Bir MAHKUMUN pencereIerden ÖZGÜRIÜĞE bakması gibidir…!
Kaybedecek neyim kalmış ceylan gözlüm bu dünyada? Ya sen ya hiç bundan sonra!
Ekmeğime hoşçakal sürdün ya sen ben şimdi aşk karınla sana ne şiirler yazarım.
GözIerine baktıkça ağIasa da gözIerim, ağIamak için de oIsa gözIerini özIedim.
Azdan az çoktan çok gider. Namımızın büyüklüğü dostlarımızın büyüklüğündendir.
Değmeyen birine dönüp bakmam ben. Adamsa notunu, hayvansa otunu verir giderim.
“Şurama batan..” diyor şair, Şurama batana, “özIem” demeseIerdi; bıçak derdim…
Birde geceIerimiz var; dumanIı gözIer, kanIı eIIer ve duvardaki yumruk izIeri.
Depresif bu alemin içinde akli dengemi yitirip suikast notları tuttum kendime.
Adam taklidi yapmayı nereden öğrendin? Gerçekten çok değerli bir hocan varmış.
Ben maziyi unuttum hatırlatma bir daha; aşkı gömdüm içime sende sakla toprağa!
Öyle yorgun ki hislerim. Artık sana karşı bir şey hissetmeye bile dermanı yok.
Beni hep yanIış anIadın zati; “GeI eceğim” oI demiştim, “GeI eceIim oI” değiI.
Hasretinle yakmasın diye çırpınıp durdum. Sevdanı yüreğimden çıkartıp atamadım.
GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be erkek çocuğum.
Ben kendi çapımda yazıyorum. Ucu sana değiyorsa, etrafımda dönüyorsun demektir.
Meğer ne çok yanarmış canı insanın baktığı yerde göremeyince görmek istediğini.
Elimdeki resmin yerine kendin olsaydın. Olsaydın da benim yine derdim olsaydın.
Hayat bana hiç yeşil ışık yakmadı Sorun yok ben zaten hiç kırmızıda durmadım..!!
En çok incittiğimiz kişilerin, aslında en sevdiklerimiz oluşu ne garip değil mi?
Ben senin biletini kestim. Nereye mi? Cehenneme. Tek gidiş. Dönüşü olmayan yere.
GeIişi güzeI ayrıIıkIardı benimki.. Ben hiç senin kadar asaIIı, gitmedim senden.
Seni Severim, Seni Seveni de Severim, Seni Benim Kadar Seveni de Kurşuna Dizerim
Hiçbir mevsimin suçu yok bu aşkta, tek suçlu sevgiyi intihar sürükleyen bizleriz.
Bir erkeğin namusu sözleridir. Onlarda yalansa o erkek namussuzun önde gidenidir.
Sevdiğin kadar sevilirsin diyen şaire sesleniyorum; çok hayal kuruyorsun be usta.
Öyle şeyler yaşarsınız ki hayatta. Yaşamanın acısı, unutulmanın acısını bastırır.
Elimden gelen bir şey yoktu, kalbimden geleni yaptım ben de. Sevdim işte, o kadar.
Yanlış bildiğin yolda herkesle yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda tek başına yürü.
En zoru da ne biliyor musun? Sen sevmeyi bense unutmayı başkalarından öğreneceğiz.
BekIemek; Hiç duymayan birine, dünyanın en güzeI şarkısını söyIemek kadar manasız.
Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!
Sinir uçlarımı yok ettin sevgili. Artık çok istesem de seni sevmeyi, başaramıyorum.
Sen tilki olsan kaç yazar. Bir aslan kükredi mi tüm çakallar kaçacak delik ararlar.
Ruh her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.
Belki ruh çağırmak gibi bir şeydir aşk! Belki aşık olmak çağrılan ruhun gelmesidir.
Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça, yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.
İnan bana arkadaş aşk diye bir şey yoktur, sadece yolunu kaybetmiş duygular vardır.
Ruh; her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.
Ne sevene düşmanım, ne sevdiğime pişmanım. Seninle olmak varken, sensizliğe isyanım.
Ben zaten çevrimdışı yaşıyorum. Hayat beni engellese ne yazar, engellemese ne yazar.
Ne kadar özür dilersen dile, cam fanus kırıldı bir kere parçalarını toparlayamazsın.
Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.
Şairlerde bizim gibi aslında onlar yaşadıklarını kağıtlara, biz ise sokaklara döktük.
Ölmek sorun değil de hani bir gün mezarıma gelirsin de kalkıp sarılamamak koyar bana.
Kırk bin kere kırsam da hüznümün aynasını. Kader karşıma koyar hep bıkmadan aynısını.
El sendedir dil sende diken sende gül sende. Her an imtihandasın ağlasan da gülsen de.
Ellerin merhametin memleketidir, avuçlarına sığınan yarsız yurtsuz mülteciyim sevgili!
Bir kurşun sana, bir kurşun kendime sakladım. Yeter ki aşksızlık vurmasın bizi ansızın.
Kıyamam dediklerimiz bizi ince ince kıyıp pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavurdular.
HayaI kurmak parasız faIan değiI. YıkıIınca anIarsın, bedeIinin ne kadar ağır oIduğunu!
Zor mudur gözIere bakarken aşkı görmek? Yoksa yaInızca aşk mıdır gözIerdeki tek gerçek?
Ayrılık ne kadar hoyratça olursa olsun, az şey midir bu? Bizim dünyamız yuvarlak değil.
Ne sevene düşmanım ne sevdiğime pişmanım SENİNIE OIMAK VARKEN SENSİZIİĞE BAŞKAIDIRIM!!!
SöyIenecek söz kaImadığında, dudaktan döküIen tek sözdür, hayırIısı! Dersin ve susarsın.
Ne kadar seviyorsun dersen; O kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin.
Ne bileyim be sevgili. Öyle güzel baktın ki gözlerime. Sevmek değil ölmek geldi içimden.
“Değiştin”diyorIar; Hayır, kabuI etmiyorum! YaInızca artık daha uzun uzun susabiIiyorum.
Yükle yalnızlığının bütün gri bulutlarını sırtıma. Vücudum yağmur sonrası toprak koksun.
Cenaze arabalarını süslemek gibidir yokluğunu yazmak, ne kadar güzel olsa da ölüm taşır..
Karanlık gecelerde yıldızları izler bu delikanlı, aşk yarası geçmez kalbi olmuş derbeder.
Bir hasret kadar uzak olsan da bir nefes kadar yakınsın yüreğime ömrüme ömür katan yarim.
Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç. Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç.
Can vermek meseIe değiI de hani bir gün kabrime geIirsin de kaIkıp sarıIamamak koyar bana.
Yıllar geçse geri dönmem seni sevemem artık. Unut gitsin her şey bitti beni bekleme artık!
Dünyada gereksiz bir oksijen tüketicisin. Gübre olsan insanlığa daha fazla yararın olurdu.
BugünIerde akIıma geIen başıma geIiyor nedense, bir de gönIümden geçen yanıma geIse keşke.
Eğer, ilerde bir gün keşke demek istemiyorsan üç şeyi doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını.
Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin!
Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya yağmursan ıslanmaya soğuksan donmaya geldim.
Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa suskunluğu bazen sağır edici olabilir.
Seni seviyorum. Yüreğime aktıkça damarıma kan oIan, yokIuğuyIa intihar varIığıyIa can oIan.
Karşınızdakinin ve kendi sevginizi kötü amaçlı asla kullanmayınız. Çünkü; sevgiler bakirdir.
AtaIarımızın da mı sözüne inanmayaIım artık? Senin gönIümden de ırak oIman gerekmiyor muydu?
Ben senle toprağa giderim diyenleri çok gördüm. Ben öyle diyenleri toprağa hep yalnız gömdüm.
Cesaret illa kükremek değildir. Bazen gün biterken usulca yarın yeniden deneyeceğim demektir.
Sen, benim sende ki yansımamsın sevgilim. Birimize bir şey olsa, diğerinin kolu kanadı kanar.
Sen beni okeyde ki ortağın mı zannettin sevgili? Bit dediğinde biteyim, dön dediğinde döneyim!
Boynu bükük duruyorsam eğer içimden öyle geldiği için değil yüreğimden gidenler olduğu içindir.
İnsanların seni en çok sevdiği zaman, onların işine en çok yaradığın zamandır. Charles Bukowski
Avuç doIusu gözyaşıyIa yıkanmış bir Aşk’tık biz, ve kucak doIusu hoşçakaIIarın gözünden düştük.
Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.
Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can Yücel
ÖyIe içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can YüceI
İnsanlar ne kadar zeki olursa olsun, sevdiği kişinin bir sözüne kanacak kadar aptaldır aslında.
Fazla uzun cümleler kurma bana manitanın yanında alırım ifadeni tenhada, dua et manitan yanında!
YıIIar sonraya yazıImış bir mektup gözIerin. Zarfı daIgınIıkIa kapanmış ve bana hiç açıImayacak.
Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!
Balkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersende gerçekleşmeyecek olan hayallerin şerefine…
BiImem ki; karşıIaşsak biIe anımsayabiIir miyiz birbirimizi yine? İkimizde artık bir başkasıyken.
Cesaret illa kükremek değildir. Bazen, gün biterken, usulca “Yarın yeniden deneyeceğim” demektir.
Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin ranzalarına yazdıkları anne kelimesi kadar masum olmalı aşk.
Aşkın hikâyesini durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.
Aşkın hikayesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.
İnsanlar kırmızı güllerin peşinden koşarken altında ezdikleri papatyaların farkına bile varmazlar.
Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi
Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.
İnsanın en büyük hatalarından biri de doğru zamanda yanlış kişilerle doldurmaktır. Charles Bukowski
Ne zaman seni düşünsem, ardından bir çakmak çıkıyor cebimden ve ciğerime derin bir duman çekiyorum.
Neyim mi var? Neyim yok ki? En başta da yeri asla dolmayan sen yoksun. Her şeyim olsa ne olmasa ne?
Seni hatırlatan her şeyde, katledilmiş mutluluklarım var. Her gülüşüm kanla karışık yağmurlu şimdi.
Seni anımsadan her şeyde, katIediImiş mutIuIukIarım var. Her güIüşüm kanIa karışık yağmurIu şimdi..
Görünürde bir kusurumuz oImasa da birader… KaIbimizin damarIarı arkasında ömür boyu yemiş hayaIIer.
Kolumuzu ısırarak yapardık saatleri; sanki o kadarcıkken zamanın canımızı yakacağını anlarmış gibi…
Ey hayat! ÇocukIuk bittiğinden beri sırtımdan indiğin yok. Az müsade et de, iki yudum soIukIanayım!
Bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.
Yağmur oIsan binIerce damIa arasından mebIağdım seni. Zira, Korkarım. Toprak aIdığını vermiyor geri.
Bitmiyor yaptığın pislikler. Nereden geliyor bunun kaynağı dedim. Sonra suratına baktım. Anlamıştım.
BaIkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersen de gerçekIeşmeyecek oIan hayaIIerin haysiyetine…
Yan yana oturuyoruz; senin kızdığında yükseIen sesin var. Benim sana baktıkça aIamadığım nefesIerim!
Bazen doğru olanı yapmak için, en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.
Hayatın şaka yönü bitti artık. Gereklerle ne kadar kolay yüzleşirsen, çekeceğin acı o kadar az olur.
KaIp, öyIece geride kaIdı. AcıIı ve yarım… DiIinde de hazin bir dua: Beni yakanı sen yakma AIIah’ım.
Seni unutma fikri dahi, sana kavuşma umuduna bağIanıyor içimde. Senden kaçış varsa dahi kurtuIuş yok.
Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz aşıktınız.
‘Sen daha çocuksun’ derdi annem, aşka yeItenirken. Peki şimdi büyümüş müyüm anne?’ ayrıIığa ağIarken.
Her gün biraz daha artan sensizIiğe efeIendim. Fakat mesut oI seni unutamadığım yerde kendimi unuttum.
Üstada sorarlar sevgi mi nefret mi diye, “nefret” diye cevap verir ve ekler; çünkü onun sahtesi olmaz.
Yarı yolda insanları bırakanları hiç insan yerine koyamadım. Sen şimdi yerini anladın mı benim gözümde.
İki yüzlü insan müsveddesi. İki yüzünü her gün makyaj yapıp bir de çıkarmak zor olmuyor mu senin için.
Biliyor musun şarkılara neden “parça” deniyor. İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor.
Görünüşe aldanma; çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir.
Yaptıklarını yuttum, yalanlarına kandım sanıyorsun ya beni çok güldürüyorsun. Her şeyin bir zamanı var.
Halden ala halsizliğim sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra umurumda değil kimsesizliğim.
Sevdiklerimiz üzülmesin diye içiniz kan ağlarken bile tebessüm edebilecek kadar güçlü olur seven insan.
Tenine dokunabiImek mi? Hâşâ! Gözüm göz erimine girsin yeter.. Hadi düş düşIerime; tutmayana aşk oIsun.
Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.
Sen gittikten sonra yaInız kaIacağım. YaInız kaImaktan korkmuyorum da, Ya canım eIIerini tutmak isterse?
İnsan sevdiğinin her şeyini unuturmuş beIki unutmasına da, bir tek onu nasıI sevdiğini asIa unutamazmış.
Bazen sen biIe “vay be!” dersin kendine; tek Damar SözIer satırIık adamIarı nasıI roman yapmışım gönIüme.
Güneş yüzlüm benim senin için karanlıklardan çıkıp taktım belime silahımı ağır abi olmanın yoktur hesabı.
Anlayanlar için susmak en iyi cevaptır. Çünkü susanları illa konuşmaya zorlarsanız, ortalık yıkılacaktır.
Ben, senin için ‘beIkiydim’. Sen benim için ‘keşke’. ‘BeIki’ seviyordur diye ‘Keşke’Ierim ısrarcı bu gece.
Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim.
İnsanlar vardır sevginin en yücesine layıktır! İnsanlar vardır sevginin en yücesini versen de aşağılıktır.
İnsanlar sonradan anlarlar, göze hitap edenle gönüllere hitap edenin farkını. Ama iş işten geçmiştir artık.
Tek diIeğim ne biIiyor musun? GözIerimi kapamış senIi hayaIIer kurarken, gözIerimi açtığımda yanımda oIman.
Varsın olmasın hayatta her istediğimiz, Biz olana “Elhamdülillah”, olmayana da “Eyvallah” demesini biliriz.
Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin, zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.
Dertlerimin, acılarımın içinde seni düşünerek mutlu oluyorum, sen benim ilahımsın ve bundan gurur duyuyorum…
Kendini benim gözümde bitirmenin tek yolu buydu, benden nefret ettin ve benim gönül köprümden attın kendini.
“İhaneti” giymişsin yeniden üzerine.. Ben sana demedim mi bu kadar şık oIma sen her haIinde “haysiyetsiz”sin.
Hiç kimsenin iyi geImediği yerden sarıyorsun yaraIarımı, hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.
Aşkınız solup gitse bile yıldızlar sizde kalır! Çünkü birini sevmek onu gözüyle dünyayı tanımak ve sevmektir!
Bir ismin kaImaIı geriye, Bir de o kahreden gurbet.. Beni bağışIa.. Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç!
Biri sevgilin öldüğünde neredeydin diye soracak olursa. Yaşarken de ölürken de ben hep kalbindeydim diyeceksin.
Üzüleceğinizi bile bile üstünüze gelenleri affetmeyin. Bilerek kendinden güçsüzü ezenler, ezilmeyi hak ederler.
Dilediğin gibi davran, lakin şu da her zaman hatırında olsun ki, her yaptığının karşılığını mutlaka göreceksin.
Gitme zamanı gelmişse dur demenin zaman geçmişse dön demenin aşk bitmişse yeniden demenin hiç bir anlamı yoktur.
Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.
Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.
Önemli olan içiniz kan ağlarken, kendi acınızı yüreğinize gömüp, başkalarına tebessüm ederek umut verebilmektir.
Bana ‘NereIisin’ diyorIar. Seni gösterip ‘OraIıyım’ diyorum. Sana ‘NereIisin’ diyorIar; ‘OraIı’ biIe oImuyorsun.
Hani zorIasan diyorum biraz.. Soran oIursa eğer; zorIa güzeIIik oImadı deriz, sebebimiz oIur en azından ayrıIığa.
Düşerken iki şeyi asla unutma: kimin seni ittiğini ve kimin seni tutmadığını. Ayağa tekrar kalkınca lazım olacak.
Ben kaptan değilim dümenden anlamam. Kendini kaptan zannedenler hiç zahmet etmesin, bu gemi daha kalkmadan batar.
Bütün bi geceyi uykusuz geçirmene neden oIan şeyIeri bir soIukta anIatamazsın. Önce içine atarsın, sonra susarsın.
GözbebekIerinde kendim yerine başkasını gördüğüm insan; yaIan söyIerken biIe nasıI bu kadar suçsuz durabiIiyordun?
Zehir oIsa içerim eIIerinden, yaIan oIsa çeker giderim nefretimden, eIIerinIe aI sevgini pas tutmuş şu kaIbimden..
Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsun. Montaigne
Dış görünüş önemli değil diye yalan söylemeyin. Madem öyle, uğur böceğini sevdiğiniz gibi hamam böceğini de sevin.
Allaha taptığın gibi taptığın bir sevgilinin seni seveceğine inanma. Hiç kimse Allahtan fazla sevildiğine inanmaz.
Acı çekiyordum senden sonra, fakat unuttuğun bir şey vardı. Çektiğim her acı beni değil, içimdeki seni öldürüyordu.
Ağladım ama belli etmedim haykırdım ama isyan etmedim çaresizdim ama asla pes etmedim sensizdim senden de gitmedim.
Var mısın yok musun hayatımda belli değil, seni seveceğime yarışmaya katılırdım sevenlerin arasını yapardım güzelim.
Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez
Sen bana mı soruyorsun yalnızlığı sever misin diye? Ben ki; ‘çayı bile iki şekerli içerim, birlikte erisinler diye’.
SensizIiğe yeniImek, sana yeniImekten zor oIsa da.. Ardımda bir sürü “beIki”Ier bırakarak, seni içimden ayrıIıyorum.
Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam!
Düzen bu: Kadın ağIar, erkek bakar.. Kadın duyar, erkek duymaz.. Kadın sorar, erkek susar.. Kadın gider, erkek içer..
Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez.
Allaha emanet ol dediğimizde, zaten ondan başka kimseniz olmadığını bilin. Şükrün olmadığı yerde yalnızlık normaldir.
Çayı bile iki şekerli içen bir gence yalnızlığı sever misin diye sormak kadar ayıptı, beni seviyor musun diye sorman.
Delikanlılık ne racon kesmek ne adam öldürmek nede haraç kesmektir. Delikanlılık akşam olunca evine ekmek götürmektir.
Oluruna bıraktım artık, gelişi güzel yaşıyorum hayatı. Ve şu üç günlük Dünyada hiç takmıyorum, beş kuruşluk insanları.
Mutlu olmak için, asla, ama, fakat, keşke, fark etmez demeyin. Hep başkaları için değil, birazda kendiniz için yaşayın.
Gönlümü alma başımı okşama! Başka sevdalara doğru yelken açışının bendeki acısını hafifletmeye kalkma! Kendini aldatma!
Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu önemlidir. Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu önemlidir…
Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu önemlidir. Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu önemlidir.
Hayat yollardan çizilmiş olsa bile bu yollardan birini seçeceksin seçtiğin yolda ölüm olsa bile selam verip geçeceksin.
Alemde dayı olmuşuz ne fayda sözlerde kral olmuşuz ne fayda, bir güzel sevdik sonunda oda bize bakmıyor batsın bu sevda.
Kavuşamasan da hayalinde ki sevgiliye, bağrına taş basarsın ve yaşadığını bileyim bunda yeter diyerek avutursun kendini.
Gitme vakiti geImişse ‘dur’ demenin; Vakit geçmişse ‘dön’ demenin; Ve aşk bitmişse ‘yine’ demenin hiç bir manası yoktur.
“Kör sağır ve dilsiz çölde gidiyorlar sağır ölüyor dilsiz köre sağırın öldüğüne nasıl anlatır”? Seni sevmek de öyle işte.
İnsan geride bıraktıklarını özler elinin altındakilerden sıkılır ulaşamadıklarına tutulur ve ulaşılmaz olan hep aşk olur!
Yeryüzündeki güller ve gülen çocuklar, yaşlı ve günahkâr dünyanın halâ umutlara ve güzelliklere gebe olduğunu haykırıyor..
Karaktersiz insanların seviyesiz değerlerine çok yakışıyorsun Bu seneki yılın alçağı ödülünü sana verecekler diye duydum.
Şekil yapma bana ezerim seni fazla kurcalama bozarım seni, delikanlı adam yapmaz geri, ben daima ileri giderim ezerim seni.
Bu kadar insan benzeyen ama insan değil başka bir tür olan senin için araştırma ekibi kurmuşlar ona göre dikkat et kendine.
Aslında söylediklerimden çok sakladıklarımda gizliyim. En iyisi anlamak için konuştuklarımdan çok sustuklarıma kulak verin.
Nuh’un gemisi yeniden kalsa, seni gemisine hayvan olarak bile alamazdı. Çünkü seni çiftleştirecek bir eşini dahi bulamazdı.
Her zaman mutluluğun doruğundayken gülünmez bazen sırf hayata gıcıklık olsun diye uçurum kenarındayken bile gülümseyeceksin.
Bizim pamuk yüklü duygularımız güneşli sokaklarda kaldı gözüm, şimdi karanlık sokaklarda pamuk yüklü duyguları kaldırıyoruz.
Farklıyız güzelim birbirimizden apayrı dünyanın insanlarıyız tek şuçu sevip de yaşamak olan bir anlık hevesin kurbanlarıyız.
Simdi vur kendini. Unutulmuş bir şiirin son dizelerinde sonra yarım kalan bir şarkı ısmarla kendine. Bu kentte böyle ölünür.
Hayatım senin yolunun üstüne çizilmiş gülüm sensiz olamam, yoluna çıkarım her seferinde hayalinle yatarım soğuk gecelerimde.
Kurşun kadar hızlı yaşarım hayatı boş kovan gibi düşmem doludur barutum geceleri alırım arabamı giderim belanın olduğu yere.
YoIIarın uzakIığı farketmezdi seven yürek için. Uydurma sebepIer üretiyorsa geI vazgeç. Değmez üzüImeye yaIan bir sevda için.
Biz aşkı sosyetik yerlerden almadık güzelim. Biz aşkı atamızdan aldık. Babamızdan gördük, kendimize uyarladık sana gösterdik.
Boğazına yemek kaçınca, helal diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.
Bazen bir şeyIer yazarsın ona, yazar siIersin.. Yazar siIersin.. O hiç birini okumamış oIur ama sen hepsini söyIemiş oIursun.
Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgara direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülmektir her şeye inat.
Çektiğini acı sanıyorsan, bir de anasız babasız büyümeye çalışan çocuklara bak. Allaha nankörlük etme, bu haline şükret evlat.
İnsan sevincini nasıl dibine kadar yaşıyorsa, acısını da öyle yaşamalı. Duygulara gem vurduktan sonra ne anlamı kalır hayatın.
GidebiIirsin veyahut beni unutabiIirsin.. Fakat ben yokmuşum gibi yaparsan şayet, hiç oImamışsın gibi davranırım! Kıvranırsın.
Sonra bir sigara yakıyorsun. Gökyüzünü seyrediyorsun. Bakıyorsun hala her şey yerli yerinde, sen sadece kendini ziyan etmişsin.
Boğazına yemek kaçınca, “helal” diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.
Dünyada “Her erkeğe 3 bayan düşüyor” derler ya doğru olan da bu. Bir erkek kalbine 3 bayan sığdırmalı. “Annesi, Karısı ve Kızı”.
Akıllı insanlar yeni fikirleri tartışırlar. Normal insanlar sonuçları tartışırlar. Küçük insanlarsa başka insanları tartışırlar.
Bir insanları, bir de başakların başını öne eğdirirmiş yağmur. Demek ki yazın buluşamıyorsak, artık kışın soğuğunda buluşacağız.
Eğer bir gün gelir beni unutursan, bil ki silahım artık belimde değil elimde ama içi boş, çünkü kurşunu çoktan varmıştır beynime.
Aşkta cimrilik olmaz sevdiğim. Aşk sevgiyle büyür doymaz sevgilim. Gönlünü sevene adamadıysan, ne yazık buna aşk denmez sevdiğim.
KaIp mi insana sev diyen yoksa yaInızIık mı körükIeyen? Sahi nedir sevmek; Bir muma ateş oImak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
Beni en çok terkedilmek olgunlaştırdı. Şimdi öyle bir nasır kapladı ki kalbim, insanların hepsi terk etse bana mısın demez artık.
Özlerim ben seni seninle bile, vuslat mı hasret mi adını sen koy, aşkınla yakıp da düşürdün dile sevgi mi nefret mi adını sen koy.
Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz dudaklar sebepsiz kurumaz gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.
Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek şey o’dur. Hayatta edindiğim tecrübeler yediğim kazıkların toplamıdır.
Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.
Güzel derlerdi çocukken aşka, sanki uçarmış tutulan aşka, anlatılanlar başka, yaşanan başka, bir daha sevmek için, heves mi kaldı.
Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgâra direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülebilmektir her şeye inat.
Gözler kalbin aynasıdır sevgiyi görmeyi bilene. Sevdadan anlamayana dünyaları da versen bulamaz sevgiyi bu kadar güzelliğin içinde.
Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.
Kemiği yok bir şey olmaz, düzelir, iyileşir diye hep kırdılar bu seven kalbimizi. Bizde sevdamızı mezara koyup üstüne toprak attık.
Acılar çekerek öl demek bana yakışmaz, senin cezan daha ağır olacak. Mutluluğumu karşıdan görüp azar azar eksileceksin bu dünyadan.
Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.
Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen vur kır kalbimi. Kalbimden akan kan yazacaktır ismini. O zaman anlarsın sana olan sevgimi.
Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım… Aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım…
Keşke demek kadar büyük acizlik yoktur! Keşke diyen insan kadar boş yaşayan bir canlı yoktur. Keşke diyeceğine, öleyim de daha iyidir.
Başarısızlık diye bir şey yoktur, yeteri kadar deneme yapmamak vardır. Unutma genç her başarılı adamın arkasında anaç bir kadın vardır.
Benim gibi gülen benim gibi ağlayan benim gibi üzülen benim gibi sevinen birini bula bilirsin ama üzgünüm benim gibi seveni bulamazsın.
Kahvenin bile kırk yıl hatırı varsa, aşkın hatırı feda edilen bir can olmuş çok mu? Gülüşüne dünyayı yakarım, ağlarsan kâinatı dağlarım.
Laf söylesem anlamazsın küfür etsem cesaretin yok karşıma çıkamazsın. Suratına tüküreyim diyorum yüzün yok ki tükürüğüme bile değmezsin.
Seni seviyorum diyerek gözlere bakanlar, arkanı döndüğünde ilk kalçana bakar. Artık herkesin sevgileri sahte, her şey artık seks üzerine!
Bir yetimin annesine olan saf sevgisi gibi olmalı karşılıksız aşk. Kendinden vaz geçerek, direnerek, mücadele ederek, fedakârlık yaparak.
Eğer suçlu olduğum bir şey varsa, o da senin için yazdığım şiirlerimdir. Mısralara as beni istersen yok et. Benim gönlüm daima sana aittir.
Güzel bir gülü güzel bir geceyi güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle geceyi gizemiyle dostu tüm derdiyle sevebilmektir.
İnsanları kandıra kandıra çıktığın yalanlarla tırmandığın merdivendeki insanlara iyi bak, aşağıya inerken de onlarla karşılaşacaksın unutma.
Fazla değer vermişiz sana anlaşılan. Soytarıydın şimdi kendine imparator sanıyorsun. Ama çok yakında anlayacaksın. Çok ama Çok yanılıyorsun.
Hayallerim yok benim. Hayırlısı olsun dediğim gün hepsinden vazgeçtim. Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin ar damarındaki çatlağı tedavi edemez.
Dünyada akIa değer veren yok madem, akIı az oIanın parası çok madem, getir ordan şu rakıyı, aIsın akIımızı: BeIki böyIe beğenir bizi eI aIem!
Yağmur bizim için yağıyorsa, dikkat et başucunda taşıdığın aşkıma. Bir kere kapılırsa fırtınaya, bir daha bulamazsın hayatında böyle bir sevda
Bugün ellerimi bırakıp, başkasına koşup gidebilirsin. Ama o senin ellerini bırakıp geldiğinde, yerini ancak ayaklarımın altında bulabilirsin.
Gençliğimizde rüzgâr la bile yarış yaparken. Şimdiler de meltem esintisine karşı koyamaz olduk. Meğerse yıllar yormuş bizi be usta anlamamışız.
Neden durmadan yağıyorsun yağmur; neyi ıslatmak istiyorsun? Cadde ıslak, kaldırım ıslak! Gözlerimi ıslatmak istiyorsan eğer, onlar zaten ıslak!
Çocuk yok karşında anlatma masal, kurbağa bekleme olursun sanal, bizim sevgimiz her zaman reel, delikanlı gibi seviyoruz ağır abileri izliyoruz.
Biz anlamayız sosyetik sevgiden, damar sözlerdir bizi yücelten, al bu sözlerim sana ders olsun, o da olmadı bu sevgimin nefreti sana kapak olsun.
Hiç içmemeliydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. Olsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! Olsun deniz gözlüm olsun, ne olacaksa olsun…
Sevmek ille de kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim yok ille de canın diyorsan olsun be gülüm ben seni toprağın altında da severim
Ağırdır sözlerim her delikanlı dinlesin. Ağır abidir ismim fazla racon kesmeyin, şeklimiz vardır alemde sesinizi kesin. Bizi dinleyin rahat edin.
Sevmek illede kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim. Yok illede canın diyorsan olsun be gülüm ben seni toprağın altında da severim.
Sana insanlığı anlatmak isterdim. Yalanlarını yüzüne vurmak ama bakıyorum da zaman kaybı bile değilsin. Sonra diyorlar ki; neden çok küfrediyorsun?
Sessizliğimi topraktan, öfkemi fırtınadan aldım bilesin. Benim sevgilerim toprak gibi içten içe, nefretim ise fırtına gibi her yeri yok etmektedir.
Bugün sigaramın üzerine ismini yazdım, sigaram bittiğinde seni unuturum sanmıştım. Ne biIirdim ki seni her soIuk içime çekip daha da bağIanacağımı…
Aşk günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, unutulmayacak kadar derin,umulmayacak kadar yakın,tek başına yaşamayacak kadar özeldir
Reislerle kurduk mekanı, dayılarla harcadık bu yolları, serserilerle aleme daldık. Delikanlılarla şekil yaptık, bizler ağır abileriz herkesi severiz.
Kaybedecek bir sen kaldın hayatımda, aslında hayat sendin aslında ve gerisi kaybedilmemişti. Sadece yalanlar gitti, geriye gerçek aşkın kaldı sevgili.
Yalnızlık içinde kaybolmuş hasretlerle, sevgiye muhtaç kalmış gökyüzündeki yıldızdan daha parlak oldum. Biri beni dilese de kayıp düşsem avuçlarına..!!
Kötü insanlar birkaç harften oluşur ve sınırlıdırlar. İyi insanlar ise koca bir alfabeden oluşurlar. İçlerinde her aradığınızı bulabildiğiniz insanlar.
Sen uyuşturucuya benzersin. İkinizde bağımlılık yaparsınız ama aranızdaki tek fark o damara girer sen ise benim kalbime girersin ve bi daha da çıkmazsın
Bana söylediğin yalanlar var ya gözümün içine baka baka ve hiç korkmadan sıkılmadan. Sen onları bana söylerken ben senin bu deli cesaretine hayran kaldım.
Biz hapishanelerde öğrendik bağlamayı, telleri anlatır sana olan aşkımı, yaptım sana dört duvar arasında bir şarkı, şarkının adı; bu hayat sensiz olmamalı.
Kurşun sesi kadar hızlıdır yaşamak ama zordur kurşunu havada, sevdayı yürekte tutmak alışkın olsa da yürek ayrılıklara yoktur kitabımızda dostları unutmak.
İlla bir kitap olacaksan, masal kitabı olma. Biyografi ol, okudukça anlayayım, anladıkça seveyim, sevdikçe âşık olayım, âşık oldukça senden vazgeçemeyeyim.
Birine umut veriyorsan, geri aldığında umutla beraber ah aldığını da bileceksin. Unutma umut tükenir ama ah asla tükenmez. Ölene kadar zehir eder sana hayatı.
Tüm günahlarımın, gözyaşları aktı içime belli etmedim, hayat üstüme basıp geçti sesimi çıkarmadım. Aç kaldım, susuz kaldım sensizliğe yandığım kadar yanmadım.
Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım severek çektiğim ahımsın.
Gökyüzü benim için ağlıyor, gözlerim ümitsizce SENİ arıyor, dudaklarım SENİN ismini sayıklıyor, kollarım SENİ sarmak istiyor ve SEVGİLİM kalbim SENİN için atıyor
Beni aşka öyle aç bıraktın ki, yokluğunda kendi duygularımı katık yapıp yedim. Şimdi bir garibim sevdanın yolunda, durağım belli değil, gideceğim yer belli değil.
Gece midir insanı hüzünlendiren yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?
En kötüsü de yalnızım ben dediğinde, hayır yalnız değilsin ben varım diyen birinin olmamasıdır. İşte o zaman anlarsın ki gerçekten yalnızsın, laf olsun diye değil.
Sana uzaktan bakanların yorumlarına aldırma gönül. Sen bilirsin çektiğin acıyı, sen duyarsın yaktığın ağıtı. Ancak sevgiden yananlar anlar senin çektiğin derdi, tasayı
Sevilecek insanlar ve dövülecek sözde insanlar bir sıraya girse artık sen dövülecek insan kategorisine bile giremezsin. Kategori dışında değerlendireceğiz seni artık.
Hayatı yaşayamam diye korkacağına, hayat akıp giderken sızıntı yapan yeri bul ve durdur zamanı. İçinde bulunduğun anı yaşamayacaksan, ne anlamı kalır ki nefes almanın.
Güzelsin, şirinsin, şahanesin çektiğim çileme tek bahanesin. Melek mi? Şeytan mı? Bilmem ki nesin. Tuzaktan tuzağa atsan da olur, ben seni seviyorum sen sevmesen de olur.
Şu adiliklerine bakıp zaman zaman aklımdan ne geçiriyorum biliyor musun? Acaba seni bir kutuya koyup numune olarak bilim insanlarına göndersem mi kayıt altına alsınlar seni.
Kaldır kafanı gökyüzüne bak, yaklaşıyor sevda bulutları yüklerini almış. İndir şemsiyeyi bırak dökülsün başından aşağı sevda. Başka yolu yok aşksız yaşamanın bu fırsatı kaçırma.
Aşk seni bulabilir de. Uzakta durabilir de. Samimi oluyor derken. Mesafe koyabilir de. Bu böyle vurabilir de. İlgisiz durabilir de. Onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de.
Aile düştüğünde yanında olan, ama kalkmak için elinden tutmak yerine, sana cesaret verendir. Çünkü her aile çocuğa balık vermek yerine, balık tutmayı öğretmesi gerektiğini bilir.
Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.
Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı, ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.
Ben düşüncelerimi diğer insanların fikrini değiştirecek diye paylaşmam. Ben düşüncelerimi benim gibi düşünen insanlarla yalnız pekguzelsozler.Com olmadıklarını bilmeleri için paylaşırım.
Şairler şiirler yazıyor, ressamlar resimler yapıyor ve biz ozanlar türküler söylüyoruz. Peki, bütün bunları niçin yapıyoruz? Dünya alışkanlıktan değil de, sevgi ve mutluluktan dönsün diye.
Bütün bu çökkünlüğümüz, yıllardır içimize attıklarımızın emaneti yüzümüzde. Dert içe atınca biter mi sanırsın ey dost? Ancak paylaşıldıkça, ağladıkça, haykırdıkça, dert akıp gider yürekten.
Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!
Kâinatın büyüklüğünü hayal edemeyen küçük yüreklilerin klasik sözüdür, seni dünyalar kadar seviyorum demek. Çok seviyorum demeye çalışırken ne kadar az sevdiğini ağızlarından kaçırırlar istemeden.
Hiç içmemeIiydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. OIsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! OIsun deniz gözIüm oIsun, ne oIacaksa oIsun… Ben sana yanarken, kim biIir sen nereIerde üşüyorsun.
Yağmuru kıskandım sana dokundu diye rüzgara kızdım kokunu çaldı diye kaderime küstüm bana imkansızsın diye bir tek geceleri sevdim seni rüyalarıma yolladı diye. İnsana güvenme ölür ağaca yaslanma kurur.
Sen herkesin içinde kimsesiz olmayı bilir misin? İşte yalnızlık böyledir. Etrafın doluyken bile yetim, çaresiz, bir başına kalırsın. Kimse acımaz sana, kimse tutmaz ellerinden, onları da düşürürsün diye.
Seven insan başkası için kendini yoran, ama kendisi için kimsenin yorulmasını istemeyen insandır. İyi insanlar hep vermek ama almamak isterler. İyi insanların değerini bilin. Dünyayı kurtaracak iyiliktir.
Yitik kentin, yorgun delikanlılarıydık. Sidik kokan caddelerde efkârdan içip dert deryasının içine dalardık. Sevgisiz büyümüştük, sevgiyi meylerde arardık. Garipliğimiz, yalnızlığımız, mahcupluğumuz hep kendimizedir zararımız.
Sen ve ben ayrı değiliz. Bir bütünün parçasıyız. Ancak sevdiğimiz sürece tek parça kalabiliriz. Bir mücevher düşün, tek parça olarak ne kadar değerli ise, insanlarda birleştiklerinde ve tek parça olduklarında o kadar değerlidirler.
Kötü gününüzde yanınızda olanların değerini bilin. İşte onlar sizin gerçek dostunuzdur. Çünkü gerçek dost, iyi günde de kötü günde de dost bildiğinin yanında dimdik durur. Onun ezilmesine, üzülmesine, yıpranmasına izin vermez. Derdine derman, yaralarına ilaç olur.
Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın. Sen tarifi imkânsızımsın.
Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın… Sen tarifi imkânsızımsın.
Dikensiz bir çiçeği herkes sever. Önemli olan dikenlerine rağmen çiçeğe hak ettiği değeri vermektir. İnsanlar güller gibidir. Herkesin bir kusuru, eksiği, hatası kısacası dikeni vardır. İnsan biriktirmenin ve sevmenin tek yolu, iyisi ve kötüsü ile kabul etmektir kişileri.
Annem küçükken ağlamanın faydalı olduğunu söylerdi. Ağladığımız da gözlerimiz temizlenir ve yenilenirmiş. Erkekler ağlamaz diyenlere bakmayın siz. Düzgün erkekler ağlarlar, seven erkekler ağlarlar. Ağlamak bir insanın en normal tepkisidir ve sadece duygusuz insanlar gözyaşı dökmezler.
Gittiğimiz yollara iş olsun diye gitmedik. Bizde r yok güzelim asla geri vites gitmedik. Sevene selam, gidene elveda, hem sevip hem gidene s.Ktir çektik. Yüreğimizi iki paralık aşklara peşkeş çekmedik. Yalnızlığı yorgan yaptık üstümüze, kuru ekmeği katık huzuru aradık karanlık gecelerde.
Hayat Everest dağı gibidir. Dışardan bakınca kolay gibi görünür. Başladığında önce kolay yorulmazsın, sonra birden nefes alman zorlaşır. Karşına zorluklar çıkmaya başlar aşmaya çalışırsın. İşte bu hayat sınavından mezun olanlar sadece zirveyi görenlerdir. Geri kalan ise zaten zirveyi göremeden yaşamını kaybetmiştir.
Dünya nüfusunun çoğu kadın doğrudur. Her erkeğe en az 3 kadın düşüyor tabi baktığın zaman. Sadece 3 kadına sahip çıkmakla başlamalısın önce. Anan, yârin ve bacın! Bu 3 güzel insandır hayatında ki en değerli kadın. Kadındır insanlığın atası, üreten, seven, eğiten bundandır kadına saygı, bundandır erkeklerden üstün olması.
Ey sevgili heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana
Bu Sayfayızda Biribirinden Güzel Kısa Damar Sözleri Okudunuz, Ayrıca Sizler De Sitemize Katkıda Bulunmak İstiyorsanız; Yorum Bölümüne Bidiğiniz Kısa Damar Sözleri Yazabilirisiniz.
Anlamlı Kısa Damar Sözler, Çok Kısa Damar Sözler, En Kısa Damar Sözler, Kısa Damar Sözler Facebook,
YORUMLAR