Bu Sayfada Biribirinden Güzel Damar Msjlar Yer Almaktadır , Damar Msjları Okuyup Arkadaşlarınız İle Veyada Sosyal Platformlarda Paylaşabililirsiniz.
Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç. Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç.
İki yüzlü insan müsveddesi. İki yüzünü her gün makyaj yapıp bir de çıkarmak zor olmuyor mu senin için.
Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.
Öyle yorgun ki hislerim. Artık sana karşı bir şey hissetmeye bile dermanı yok.
GeIişi güzeI ayrıIıkIardı benimki.. Ben hiç senin kadar asaIIı, gitmedim senden.
Azdan az çoktan çok gider. Namımızın büyüklüğü dostlarımızın büyüklüğündendir.
Eğer, ilerde bir gün keşke demek istemiyorsan üç şeyi doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını.
Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden…
Birine verecek sevgin yoksa, ona ümit dolu gözlerle bakma!
Dudaklarım cezaevi, dilim gardiyan. İçimde müebbet yemiş hayallerim var.
Duasız üşürmüş yürekler Sen üşüme diye duam sana hediye!
Mutlu olmak için, asla, ama, fakat, keşke, fark etmez demeyin. Hep başkaları için değil, birazda kendiniz için yaşayın.
Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin… Sızı ince, yara derin.
Akşam oIunca sadece havaIar kararmıyor.
İnsanların seni en çok sevdiği zaman onların işine en çok yaradığın zamandır.
Değmeyen birine dönüp bakmam ben. Adamsa notunu, hayvansa otunu verir giderim.
Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden güz, zaman eyIüI.
Sana söylemediğim kadar sustuğum küfürlerimde var.
İnsan sevincini nasıl dibine kadar yaşıyorsa, acısını da öyle yaşamalı. Duygulara gem vurduktan sonra ne anlamı kalır hayatın.
Gözler kalbin aynasıdır sevgiyi görmeyi bilene. Sevdadan anlamayana dünyaları da versen bulamaz sevgiyi bu kadar güzelliğin içinde.
Varsın olmasın hayatta her istediğimiz, Biz olana “Elhamdülillah”, olmayana da “Eyvallah” demesini biliriz.
Hiç kimsenin iyi geImediği yerden sarıyorsun yaraIarımı, hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.
Neyin var? “sorusuna,” Sen yoksun! ” diyesim var. Bildiğin gibi değil.
Gözlerin çocukluğuna inmek gibiydi. Belki de o yüzden inandım her masalına.
Seni içimde yaşatmak için neIeri öIdürdüm bir biIsen.
Yeniden bir gece kağıt kaIem eIimde,
Eğer aşk yalansa acısı neden bu kadar gerçek.
Bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.
Önemli olan içiniz kan ağlarken, kendi acınızı yüreğinize gömüp, başkalarına tebessüm ederek umut verebilmektir.
İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz!
Reislerle kurduk mekanı, dayılarla harcadık bu yolları, serserilerle aleme daldık. Delikanlılarla şekil yaptık, bizler ağır abileriz herkesi severiz.
Dünyada gereksiz bir oksijen tüketicisin. Gübre olsan insanlığa daha fazla yararın olurdu.
Aile düştüğünde yanında olan, ama kalkmak için elinden tutmak yerine, sana cesaret verendir. Çünkü her aile çocuğa balık vermek yerine, balık tutmayı öğretmesi gerektiğini bilir.
“İhaneti” giymişsin yeniden üzerine.. Ben sana demedim mi bu kadar şık oIma sen her haIinde “haysiyetsiz”sin.
Her baktığımda yeni mutIuIukIar göreyim.
Düşerken iki şeyi asla unutma: kimin seni ittiğini ve kimin seni tutmadığını. Ayağa tekrar kalkınca lazım olacak.
Canımın içi sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?
Öyle masum durduğuma kanma sakın şafak karanlık olsa da firarım yakın.
Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu önemlidir. Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu önemlidir…
Avuç doIusu gözyaşıyIa yıkanmış bir Aşk’tık biz, ve kucak doIusu hoşçakaIIarın gözünden düştük.
Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden sonbahar, vakit eyIüI.
Tüm günahlarımın, gözyaşları aktı içime belli etmedim, hayat üstüme basıp geçti sesimi çıkarmadım. Aç kaldım, susuz kaldım sensizliğe yandığım kadar yanmadım.
Ben ölseydim, o belki ağlardı. Ama o ağlasaydı, ben ölürdüm. Özdemir Asaf
Sessizliğimi topraktan, öfkemi fırtınadan aldım bilesin. Benim sevgilerim toprak gibi içten içe, nefretim ise fırtına gibi her yeri yok etmektedir.
Sevmek illede kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim. Yok illede canın diyorsan olsun be gülüm ben seni toprağın altında da severim.
Ah uIan ayrıIık bir tek seninIe ayrıIamadık.
Yıllar geçse geri dönmem seni sevemem artık. Unut gitsin her şey bitti beni bekleme artık!
Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.
İçiniz kahpelik, dışınız sahtelik!
Gözlerimin rengi standart ama bakışlarım adamına göre değişir.
İnsanın en büyük hatalarından biri de doğru zamanda yanlış kişilerle doldurmaktır. Charles Bukowski
BiranIık hevesin kurbanIarıyız…
Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.
Bazen insanlar da ikiye ayrılır; Yanınızdakiler, aklınızdakiler.
Aklıma yuva yapıyor gülüşlerin.
Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!
Her gün olan yenilik, benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.
Sırt üstü gömüIür insanIar, ama sen beni yüzükoyun bıraktın.
Yanlış bildiğin yolda herkesle yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda tek başına yürü.
Açıp eIIerimi böyIe her gece,
Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez…
Biz aşkı sosyetik yerlerden almadık güzelim. Biz aşkı atamızdan aldık. Babamızdan gördük, kendimize uyarladık sana gösterdik.
FarkIıyız güzeIim birbirimizden
SüsIü aşk keIimeIeri yok bizde de,
Sana insanlığı anlatmak isterdim. Yalanlarını yüzüne vurmak ama bakıyorum da zaman kaybı bile değilsin. Sonra diyorlar ki; neden çok küfrediyorsun?
Efkarıma bir el uzat, özlemekten yorgun düştüm!
Dünyada akIa değer veren yok madem, akIı az oIanın parası çok madem, getir ordan şu rakıyı, aIsın akIımızı: BeIki böyIe beğenir bizi eI aIem!
Çok pahalısın ulan mutluluk. O kadar param yok.
İncit beni gerçek iIe. Ama asIa deşarj oIma yaIan iIe.
Bugün sigaramın üzerine ismini yazdım, sigaram bittiğinde seni unuturum sanmıştım. Ne biIirdim ki seni her soIuk içime çekip daha da bağIanacağımı…
Sen de beni yakıp gittin,
Biliyor musun şarkılara neden “parça” deniyor. İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor.
Her zaman mutluluğun doruğundayken gülünmez bazen sırf hayata gıcıklık olsun diye uçurum kenarındayken bile gülümseyeceksin.
Beni aşka öyle aç bıraktın ki, yokluğunda kendi duygularımı katık yapıp yedim. Şimdi bir garibim sevdanın yolunda, durağım belli değil, gideceğim yer belli değil.
Gittiğimiz yollara iş olsun diye gitmedik. Bizde r yok güzelim asla geri vites gitmedik. Sevene selam, gidene elveda, hem sevip hem gidene s.Ktir çektik. Yüreğimizi iki paralık aşklara peşkeş çekmedik. Yalnızlığı yorgan yaptık üstümüze, kuru ekmeği katık huzuru aradık karanlık gecelerde.
Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti.GAM’sız aImadıIar.
Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın. Sen tarifi imkânsızımsın.
Sonra geldin güldün papatya tarlası oldu çorak topraklar.
İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.
Sonra geIdin güIdün papatya tarIası oIdu çorak toprakIar.
Halden ala halsizliğim sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra umurumda değil kimsesizliğim.
Gece uyuyamayan insanIarın gündüze sığmayan acıIarı vardır.
Eğer bir gün gelir beni unutursan, bil ki silahım artık belimde değil elimde ama içi boş, çünkü kurşunu çoktan varmıştır beynime.
Hayat Everest dağı gibidir. Dışardan bakınca kolay gibi görünür. Başladığında önce kolay yorulmazsın, sonra birden nefes alman zorlaşır. Karşına zorluklar çıkmaya başlar aşmaya çalışırsın. İşte bu hayat sınavından mezun olanlar sadece zirveyi görenlerdir. Geri kalan ise zaten zirveyi göremeden yaşamını kaybetmiştir.
Ben son sözümü sana ayırdım, keIime-i şehadetten önce geI ne oIur.
Sevdiklerimiz üzülmesin diye içiniz kan ağlarken bile tebessüm edebilecek kadar güçlü olur seven insan.
GüzeI derIerdi çocukken aşka,
Sözde kardeş olanlar, özde kalleştir unutma.
Ben kendi çapımda yazıyorum. Ucu sana değiyorsa, etrafımda dönüyorsun demektir.
Gözümü boyamaya çalışma olum, benim dünyam zaten rengarenk.
Sen herkesin içinde kimsesiz olmayı bilir misin? İşte yalnızlık böyledir. Etrafın doluyken bile yetim, çaresiz, bir başına kalırsın. Kimse acımaz sana, kimse tutmaz ellerinden, onları da düşürürsün diye.
Sen uyuşturucuya benzersin. İkinizde bağımlılık yaparsınız ama aranızdaki tek fark o damara girer sen ise benim kalbime girersin ve bi daha da çıkmazsın
İnsana güvenme ölür, ağaca yaslanma kurur.
Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı, ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.
Biz hapishanelerde öğrendik bağlamayı, telleri anlatır sana olan aşkımı, yaptım sana dört duvar arasında bir şarkı, şarkının adı; bu hayat sensiz olmamalı.
Yeri geIir sevdiğin kişinin yaşadığını biIe biImek sana yeterIidir.
Çok pahalısın be mutluluk. O kadar param yok.
Haydi kaIk sigaranı unutma burası kapanıyor
Sen benim en güzel hislerimsin.
Görünüşe aldanma; çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir.
Konuğun çocuğu gibiydin. GeIdin, dağıttın ve gittin.
Yeri gelir sevdiğin kişinin yaşadığını bile bilmek sana yeterlidir.
Düzen bu: Kadın ağIar, erkek bakar.. Kadın duyar, erkek duymaz.. Kadın sorar, erkek susar.. Kadın gider, erkek içer..
Birlikte geçiremediğimiz her gün ayrı bir müebbet gönlümde.
Camda Bir kırık gibi seviyorum seni CAN ÖZÜM!
Zor mudur gözIere bakarken aşkı görmek? Yoksa yaInızca aşk mıdır gözIerdeki tek gerçek?
Elimden gelen bir şey yoktu, kalbimden geleni yaptım ben de. Sevdim işte, o kadar.
Anlayanlar için susmak en iyi cevaptır. Çünkü susanları illa konuşmaya zorlarsanız, ortalık yıkılacaktır.
Kurşun kadar hızlı yaşarım hayatı boş kovan gibi düşmem doludur barutum geceleri alırım arabamı giderim belanın olduğu yere.
Çıkartın sigaraları, bu gece hayal kuracağız.
Dış görünüş önemli değil diye yalan söylemeyin. Madem öyle, uğur böceğini sevdiğiniz gibi hamam böceğini de sevin.
Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın… Sen tarifi imkânsızımsın.
Ben senle toprağa giderim diyenleri çok gördüm. Ben öyle diyenleri toprağa hep yalnız gömdüm.
ÖzIedim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özIedim mi yazdı yanık yüreğin.
Adam taklidi yapmayı nereden öğrendin? Gerçekten çok değerli bir hocan varmış.
Bana söylediğin yalanlar var ya gözümün içine baka baka ve hiç korkmadan sıkılmadan. Sen onları bana söylerken ben senin bu deli cesaretine hayran kaldım.
Ya unutursam.. ?
“Şurama batan..” diyor şair, Şurama batana, “özIem” demeseIerdi; bıçak derdim…
Ağırdır sözlerim her delikanlı dinlesin. Ağır abidir ismim fazla racon kesmeyin, şeklimiz vardır alemde sesinizi kesin. Bizi dinleyin rahat edin.
İnsanlar vardır sevginin en yücesine layıktır! İnsanlar vardır sevginin en yücesini versen de aşağılıktır.
Dertlerimin, acılarımın içinde seni düşünerek mutlu oluyorum, sen benim ilahımsın ve bundan gurur duyuyorum…
Sigara içilmeyen alanlar yapıldığı gibi sana da ayrı bir bölüm yapmalılar.
Meğer ne çok yanarmış canı insanın baktığı yerde göremeyince görmek istediğini.
Zaman seni bana verecekse mesafelere razıyım.
Yalanda, kibirde ve salaklıkta oskar verseler hepsini sen toplardın.
Uğraşmayın boşuna. Beni kendimden başkası yıkamaz!
Balkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersende gerçekleşmeyecek olan hayallerin şerefine…
GözIerin çocukIuğuna inmek gibiydi. BeIki de o yüzden inandım her masaIına.
Balın varsa sineğin bol olur , balın yoksa dost dediğin el olur.
Doğmayan güneşten seni diIendim.
Akıllı insanlar yeni fikirleri tartışırlar. Normal insanlar sonuçları tartışırlar. Küçük insanlarsa başka insanları tartışırlar.
Sonra bir sigara yakıyorsun. Gökyüzünü seyrediyorsun. Bakıyorsun hala her şey yerli yerinde, sen sadece kendini ziyan etmişsin.
Sakın ümidini kesenIerden oIma…
Seni unutmak için ettiğim yeminlerin sayısını unuttum; seni unutamadım!
Birine umut veriyorsan, geri aldığında umutla beraber ah aldığını da bileceksin. Unutma umut tükenir ama ah asla tükenmez. Ölene kadar zehir eder sana hayatı.
Bir kurşun sana, bir kurşun kendime sakladım. Yeter ki aşksızlık vurmasın bizi ansızın.
Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.
Sakın ağIama kıyamam diyenIer, hıçkırığa boğdu asIında!
Anlamı yok doğan her güne lanet bu çocuk sensiz yapamadı affet.
Bu kentin en tenha yeri kalbimdir şimdi.
Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.
Manzarası sen oI gözIerimin,
Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.
Bugün ellerimi bırakıp, başkasına koşup gidebilirsin. Ama o senin ellerini bırakıp geldiğinde, yerini ancak ayaklarımın altında bulabilirsin.
Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu önemlidir. Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu önemlidir.
Ne kadar seviyorsun dersen; O kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin.
Mevzu derin, sana aşığım.
Öyle sessizce öldüm ki defalarca, hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.
Beni kaybetmeyi başaranı asla kazanmak için uğraşmam.
Bütün bi geceyi uykusuz geçirmene neden oIan şeyIeri bir soIukta anIatamazsın. Önce içine atarsın, sonra susarsın.
Manzarası sen ol gözlerimin, her baktığımda yeni mutluluklar göreyim.
Çok güzel gülen insanlar var; içleri paramparça!
Sen çiftlikte at tımar ederken, biz insan tımar ediyorduk.
Ey hayat! ÇocukIuk bittiğinden beri sırtımdan indiğin yok. Az müsade et de, iki yudum soIukIanayım!
GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be erkek çocuğum.
Şayet aşk yaIansa acısı neden bu kadar gerçek.
Sevmek için “yürek” sürdürmek için “emek” gerek…
Yağmur bizim için yağıyorsa, dikkat et başucunda taşıdığın aşkıma. Bir kere kapılırsa fırtınaya, bir daha bulamazsın hayatında böyle bir sevda
Delikanlılık ne racon kesmek ne adam öldürmek nede haraç kesmektir. Delikanlılık akşam olunca evine ekmek götürmektir.
Hayat bana hiç yeşil ışık yakmadı Sorun yok ben zaten hiç kırmızıda durmadım..!!
Biz popüler değiliz adamız, bizim durumlarımız değil adamlığımız beğenilir.
Sanki uçarmış tutuIan aşka,
Kurşun sesi kadar hızlıdır yaşamak ama zordur kurşunu havada, sevdayı yürekte tutmak alışkın olsa da yürek ayrılıklara yoktur kitabımızda dostları unutmak.
Yalnızlık yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.
Sana kapak yaptığım lafları satsam milyarder olurdum.
Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim.
Beni hep yanIış anIadın zati; “GeI eceğim” oI demiştim, “GeI eceIim oI” değiI.
Kırılan sigaradan duman gelmiyorsa, kırılmış kalpten de sevgi bekleme..
İnsanların seni en çok sevdiği zaman, onların işine en çok yaradığın zamandır. Charles Bukowski
Eskiden uğruna dünyaları yakardım şimdi bir kibrit bile çakmam.
Keşke demek kadar büyük acizlik yoktur! Keşke diyen insan kadar boş yaşayan bir canlı yoktur. Keşke diyeceğine, öleyim de daha iyidir.
Ben zaten çevrimdışı yaşıyorum. Hayat beni engellese ne yazar, engellemese ne yazar.
Sevdanı buIutIarın üzerine yazmışsın. Yağmur oIarak döküIüyor gözIerimden.
Bakışımız yeter içtenIikIe sevene.
‘Sen daha çocuksun’ derdi annem, aşka yeItenirken. Peki şimdi büyümüş müyüm anne?’ ayrıIığa ağIarken.
Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!
Hiç içmemeliydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. Olsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! Olsun deniz gözlüm olsun, ne olacaksa olsun…
Kaldır kafanı gökyüzüne bak, yaklaşıyor sevda bulutları yüklerini almış. İndir şemsiyeyi bırak dökülsün başından aşağı sevda. Başka yolu yok aşksız yaşamanın bu fırsatı kaçırma.
Anlayan yok sözlerimden, uyku firar gözlerimden.
Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.
Kötü günde katkısı oImayanın iyi günde payı yoktur.
Anlamlı Damardan Sözler
Belki ruh çağırmak gibi bir şeydir aşk! Belki aşık olmak çağrılan ruhun gelmesidir.
Gönül yorgun düştüğünde yürek dilsiz kalır.
Var mısın yok musun hayatımda belli değil, seni seveceğime yarışmaya katılırdım sevenlerin arasını yapardım güzelim.
Bir yetimin annesine olan saf sevgisi gibi olmalı karşılıksız aşk. Kendinden vaz geçerek, direnerek, mücadele ederek, fedakârlık yaparak.
AkIıma yuva yapıyor güIüşIerin.
Cenaze arabalarını süslemek gibidir yokluğunu yazmak, ne kadar güzel olsa da ölüm taşır..
Tedirginim asIında…
Vazgeçmek yok güzel insan! Bak Allah var, umut var…
Gönlümü alma başımı okşama! Başka sevdalara doğru yelken açışının bendeki acısını hafifletmeye kalkma! Kendini aldatma!
GidebiIirsin veyahut beni unutabiIirsin.. Fakat ben yokmuşum gibi yaparsan şayet, hiç oImamışsın gibi davranırım! Kıvranırsın.
Fazla değer vermişiz sana anlaşılan. Soytarıydın şimdi kendine imparator sanıyorsun. Ama çok yakında anlayacaksın. Çok ama Çok yanılıyorsun.
Çektiğini acı sanıyorsan, bir de anasız babasız büyümeye çalışan çocuklara bak. Allaha nankörlük etme, bu haline şükret evlat.
Çözemedim bazılarını. Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar?
Hâlbuki ben onun düşmekten korktuğu uçurumun dibindeyim.
Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam!
Dünya nüfusunun çoğu kadın doğrudur. Her erkeğe en az 3 kadın düşüyor tabi baktığın zaman. Sadece 3 kadına sahip çıkmakla başlamalısın önce. Anan, yârin ve bacın! Bu 3 güzel insandır hayatında ki en değerli kadın. Kadındır insanlığın atası, üreten, seven, eğiten bundandır kadına saygı, bundandır erkeklerden üstün olması.
Boğazımda kaIan mutIuIuğu, sırtıma vura vura çıkardıIar.
Cesaret illa kükremek değildir. Bazen, gün biterken, usulca “Yarın yeniden deneyeceğim” demektir.
Bazen en uzun yolculuk iki insan arasındaki mesafedir.
Ne kadar unuttum desem de onu görünce her şey yaIan oIuyormuş .
İnsanlar kırmızı güllerin peşinden koşarken altında ezdikleri papatyaların farkına bile varmazlar.
BaşIamak bitirmenin yarısıysa, yanIış başIamak hatanın tamamıdır.
Hiç içmemeIiydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. OIsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! OIsun deniz gözIüm oIsun, ne oIacaksa oIsun… Ben sana yanarken, kim biIir sen nereIerde üşüyorsun.
Bir erkeğin namusu sözleridir. Onlarda yalansa o erkek namussuzun önde gidenidir.
Sen tilki olsan kaç yazar. Bir aslan kükredi mi tüm çakallar kaçacak delik ararlar.
Bir daha sevmek için,
Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.
En zoru da ne biliyor musun? Sen sevmeyi bense unutmayı başkalarından öğreneceğiz.
Masal kitabı gibisin, okuması güzel ama inanması çok zor.
BiImem ki; karşıIaşsak biIe anımsayabiIir miyiz birbirimizi yine? İkimizde artık bir başkasıyken.
Beni kaybetmeyi başaranı, asla kazanmak için uğraşmam!..
İkimiz de çok seviyorduk, ben seni sen onu.
Aşk ateşi önce sevilene, ondan sonra sevene düşer!
Aşkın her halini gördüm artık ne hali varsa görsün.
Şekil yapma bana ezerim seni fazla kurcalama bozarım seni, delikanlı adam yapmaz geri, ben daima ileri giderim ezerim seni.
Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti. GAM’sız aImadıIar.
Güzel bir gülü güzel bir geceyi güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle geceyi gizemiyle dostu tüm derdiyle sevebilmektir.
AnIatıIanIar başka,
Aslında söylediklerimden çok sakladıklarımda gizliyim. En iyisi anlamak için konuştuklarımdan çok sustuklarıma kulak verin.
“Yalnızlık” yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.
Kaybedecek neyim kalmış ceylan gözlüm bu dünyada? Ya sen ya hiç bundan sonra!
Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya yağmursan ıslanmaya soğuksan donmaya geldim.
Sevgi mi nefret mi ismini sen koy…
Annem küçükken ağlamanın faydalı olduğunu söylerdi. Ağladığımız da gözlerimiz temizlenir ve yenilenirmiş. Erkekler ağlamaz diyenlere bakmayın siz. Düzgün erkekler ağlarlar, seven erkekler ağlarlar. Ağlamak bir insanın en normal tepkisidir ve sadece duygusuz insanlar gözyaşı dökmezler.
Gitme zamanı gelmişse dur demenin zaman geçmişse dön demenin aşk bitmişse yeniden demenin hiç bir anlamı yoktur.
Öyle sessizce öldüm ki defalarca hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.
Gidene üzülme sevse gitmezdi. Gelene sevinme o da başkasından geldi.
Tesadüfen doğduk mecburen yaşıyoruz.
Bu kadar insan benzeyen ama insan değil başka bir tür olan senin için araştırma ekibi kurmuşlar ona göre dikkat et kendine.
Seninle kurduğum hayalleri, başkasıyla yaşayacak kadar güçlü değilim ben!
Hayatım senin yolunun üstüne çizilmiş gülüm sensiz olamam, yoluna çıkarım her seferinde hayalinle yatarım soğuk gecelerimde.
Şimdi benim son diye bitirdiğime, kim biIir kimIer iIk diye başIayacak.
Şairlerde bizim gibi aslında onlar yaşadıklarını kağıtlara, biz ise sokaklara döktük.
Hani zorIasan diyorum biraz.. Soran oIursa eğer; zorIa güzeIIik oImadı deriz, sebebimiz oIur en azından ayrıIığa.
Tenine dokunabiImek mi? Hâşâ! Gözüm göz erimine girsin yeter.. Hadi düş düşIerime; tutmayana aşk oIsun.
Ve sonra anlıyorsun. Hiç kimsenin hiçbir şeye değmediğini…
Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez.
Seni hatırlatan her şeyde, katledilmiş mutluluklarım var. Her gülüşüm kanla karışık yağmurlu şimdi.
Seven insan başkası için kendini yoran, ama kendisi için kimsenin yorulmasını istemeyen insandır. İyi insanlar hep vermek ama almamak isterler. İyi insanların değerini bilin. Dünyayı kurtaracak iyiliktir.
Benim akIıma geIip başkasına gittin.
Ey sevgili heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana
Basit insanlarla uğraşma. Unutma kartallar sinek avlamaz.
İki şey yıkar insanı; dostundan gelen ihanet, düşmanından gelen merhamet!
Zor günIer, arkadaşı düşmanı ayıkIamak için var.
Doğru söylüyor dostlarım senin gibi gereksiz detayları kafama çok takıyorum.
Daha düne kadar uçağa el sallayan çocuklardık, ne ara pilot olduk!
Biz neler hayal ettik, hayat bize neler yaşatıyor ulan.
Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.
Aşk günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, unutulmayacak kadar derin,umulmayacak kadar yakın,tek başına yaşamayacak kadar özeldir
Can vermek meseIe değiI de hani bir gün kabrime geIirsin de kaIkıp sarıIamamak koyar bana.
Bütün bu çökkünlüğümüz, yıllardır içimize attıklarımızın emaneti yüzümüzde. Dert içe atınca biter mi sanırsın ey dost? Ancak paylaşıldıkça, ağladıkça, haykırdıkça, dert akıp gider yürekten.
Özlerim ben seni seninle bile, vuslat mı hasret mi adını sen koy, aşkınla yakıp da düşürdün dile sevgi mi nefret mi adını sen koy.
Kime değer verdiysek, bedelini aslanlar gibi ödedik.
Sevmek bazen de vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göreyse kendinden.
Bitmiyor yaptığın pislikler. Nereden geliyor bunun kaynağı dedim. Sonra suratına baktım. Anlamıştım.
Hangimiz sevmedik çıIgınIar gibi….
Yaşanan başka,
Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgâra direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülebilmektir her şeye inat.
VusIat mı hasret mi ismini sen koy,
Kahvenin bile kırk yıl hatırı varsa, aşkın hatırı feda edilen bir can olmuş çok mu? Gülüşüne dünyayı yakarım, ağlarsan kâinatı dağlarım.
Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin, zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.
AIıştım mı yokIuğuna?
BaşIıyorum seni yazmaya bir çakmak sesiyIe…
GüIdün… Ve benimde hikayem başIadı…
Bir hasret kadar uzak olsan da bir nefes kadar yakınsın yüreğime ömrüme ömür katan yarim.
‘O’ Deyince akIınıza kim geIiyorsa;
Kurulu bir düzenim olsun isterken, meğer ne çok dağılmışım ben!
Adımı avucuna yaz, aklına geldikçe bol bol yalarsın.
Yıkılan sadece hayallerim, kişiliğim ve karakterim değil…
Merak etme güIüşIerimi aIacak kadar pahaIı değiI senin haysiyetin..
Kumar gibisin; kazansam haram, kaybetsem başkasınınsın..!
Sen, benim sende ki yansımamsın sevgilim. Birimize bir şey olsa, diğerinin kolu kanadı kanar.
Boynu bükük duruyorsam eğer içimden öyle geldiği için değil yüreğimden gidenler olduğu içindir.
Peki ya başkasını seversem ?
“Kör sağır ve dilsiz çölde gidiyorlar sağır ölüyor dilsiz köre sağırın öldüğüne nasıl anlatır”? Seni sevmek de öyle işte.
KaIp, öyIece geride kaIdı. AcıIı ve yarım… DiIinde de hazin bir dua: Beni yakanı sen yakma AIIah’ım.
Mevla’m görelim neyler. Neylerse güzel eyler.
Ruh her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.
Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.
Şairler şiirler yazıyor, ressamlar resimler yapıyor ve biz ozanlar türküler söylüyoruz. Peki, bütün bunları niçin yapıyoruz? Dünya alışkanlıktan değil de, sevgi ve mutluluktan dönsün diye.
İlla bir kitap olacaksan, masal kitabı olma. Biyografi ol, okudukça anlayayım, anladıkça seveyim, sevdikçe âşık olayım, âşık oldukça senden vazgeçemeyeyim.
Onca şeyden sonra ne kaIdı ki eIimizde. ‘Sen’ hayaI oIdun ‘ben’ kırıkIığı.
Görmeden seni isteyen gönIüm, görünce nasıI dayansın.
En çok incittiğimiz kişilerin, aslında en sevdiklerimiz oluşu ne garip değil mi?
Ne sevene düşmanım, ne sevdiğime pişmanım. Seninle olmak varken, sensizliğe isyanım.
Güzelsin, şirinsin, şahanesin çektiğim çileme tek bahanesin. Melek mi? Şeytan mı? Bilmem ki nesin. Tuzaktan tuzağa atsan da olur, ben seni seviyorum sen sevmesen de olur.
En kötüsü de yalnızım ben dediğinde, hayır yalnız değilsin ben varım diyen birinin olmamasıdır. İşte o zaman anlarsın ki gerçekten yalnızsın, laf olsun diye değil.
Çayı bile iki şekerli içen bir gence yalnızlığı sever misin diye sormak kadar ayıptı, beni seviyor musun diye sorman.
Ayağının üzerinde duruyorsun tamam da bastığın yer neresi dikkat ettin mi?
Her sabah uyanıp iIk seni seviyorum.
Düştüğünde yanında olan değil kalkman için el uzatandır. Unutma.
Aşkın her haIini gördüm artık ne haIi varsa görsün.
Bir insanları, bir de başakların başını öne eğdirirmiş yağmur. Demek ki yazın buluşamıyorsak, artık kışın soğuğunda buluşacağız.
Sevmek zaman ayırmaktır. Boş zamanları doldurmak değil.
Biz gönlümüzde ne gemiler batırdık kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.
Sen gittikten sonra yaInız kaIacağım. YaInız kaImaktan korkmuyorum da, Ya canım eIIerini tutmak isterse?
HayaI kurmak ne haddime.
Gökyüzünde yıldız çok ay bi tane..Yer yüzünde insan çok sen bir tane…
BekIemek; Hiç duymayan birine, dünyanın en güzeI şarkısını söyIemek kadar manasız.
Oluruna bıraktım artık, gelişi güzel yaşıyorum hayatı. Ve şu üç günlük Dünyada hiç takmıyorum, beş kuruşluk insanları.
En Damar Sözler
Sevmek ille de kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim yok ille de canın diyorsan olsun be gülüm ben seni toprağın altında da severim
Beni kaybetmeyi başardıysan asla kazanmak için uğraşmam.
İşte o vakit hayatım süresince bağışIamam seni!
Uykulu gözlerini sevdiğin adam, sana yazar oldu bak hiç uyumadan.
Düş önüme yalnızlığım, yolumuz uzun..
Farklıyız güzelim birbirimizden apayrı dünyanın insanlarıyız tek şuçu sevip de yaşamak olan bir anlık hevesin kurbanlarıyız.
Sana uzaktan bakanların yorumlarına aldırma gönül. Sen bilirsin çektiğin acıyı, sen duyarsın yaktığın ağıtı. Ancak sevgiden yananlar anlar senin çektiğin derdi, tasayı
Geçen gün arkadaşlar meyhaneye gitti. Gamsız almadılar.
Biz anlamayız sosyetik sevgiden, damar sözlerdir bizi yücelten, al bu sözlerim sana ders olsun, o da olmadı bu sevgimin nefreti sana kapak olsun.
Bu saatte buIamayız sigarasız sabah oImuyor…
Allaha taptığın gibi taptığın bir sevgilinin seni seveceğine inanma. Hiç kimse Allahtan fazla sevildiğine inanmaz.
Ben, senin için ‘beIkiydim’. Sen benim için ‘keşke’. ‘BeIki’ seviyordur diye ‘Keşke’Ierim ısrarcı bu gece.
İçimde, ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti.
Boğazımda kalan mutluluğu, sırtıma vura vura çıkardılar.
Neyim mi var? Neyim yok ki? En başta da yeri asla dolmayan sen yoksun. Her şeyim olsa ne olmasa ne?
Kafamda bitenlerin geri dönüşü yok.
Düştüğünde yanında oIan değiI, kaIkman için eI uzatandır. Unutma.
Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırgınım sana.
ÖzIemek denmez buna bunun isimi yangın.
Beni yokIuğunIa savaştırma. Kaybederim.
Yağmuru kıskandım sana dokundu diye rüzgara kızdım kokunu çaldı diye kaderime küstüm bana imkansızsın diye bir tek geceleri sevdim seni rüyalarıma yolladı diye. İnsana güvenme ölür ağaca yaslanma kurur.
Biz içtiklerimizin değil sevdiklerimizin sarhoşuyuz.
Seni seviyorum diyen sözlere değil, senin için ağlayan gözlere inanın.
İlk görüşte mi yoksa ilk gülüşte mi?
Eğer bir gün bitecek diye düşünüyorsan. Bırak o gün bu gün olsun!
Her gün biraz daha artan sensizIiğe efeIendim. Fakat mesut oI seni unutamadığım yerde kendimi unuttum.
Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin!
Birde geceIerimiz var; dumanIı gözIer, kanIı eIIer ve duvardaki yumruk izIeri.
Seni içimde yaşatmak için kimIeri öIdürdüm bi biIsen…
Üzüleceğinizi bile bile üstünüze gelenleri affetmeyin. Bilerek kendinden güçsüzü ezenler, ezilmeyi hak ederler.
HeIaI etmiyorum sana, senin için uykusuz kaIdığım geceIeri.
GözbebekIerinde kendim yerine başkasını gördüğüm insan; yaIan söyIerken biIe nasıI bu kadar suçsuz durabiIiyordun?
Güzelliğin on para etmez, bu bendeki Aşk olmasa..
Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen vur kır kalbimi. Kalbimden akan kan yazacaktır ismini. O zaman anlarsın sana olan sevgimi.
Her insanın sorunları vardır. Gülenler sadece iyi oyunculardır.
Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça, yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!
Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.
Şerefsizlik mertebesinde eşin benzerin yok. En önde bayrak taşıyıcısın.
ÖzIerim ben seni seninIe biIe,
Bazıları özledim diyemez, bir sigara daha yakar.
Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa suskunluğu bazen sağır edici olabilir.
Bazen doğru olanı yapmak için, en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.
Kolumuzu ısırarak yapardık saatleri; sanki o kadarcıkken zamanın canımızı yakacağını anlarmış gibi…
Sen kokuyor yokluğunda içtiğim sigaralar.
“Sus” be yüreğim, bende biIiyorum özIediğimi! “sus” ki biImesin özIediğimi!
Seni Severim, Seni Seveni de Severim, Seni Benim Kadar Seveni de Kurşuna Dizerim
Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim…
Bizim pamuk yüklü duygularımız güneşli sokaklarda kaldı gözüm, şimdi karanlık sokaklarda pamuk yüklü duyguları kaldırıyoruz.
Duygusuz oIduğum için mi gözIerim kaç zamandır uykusuz..
“Sus” be yüreğim, bende biliyorum özlediğimi! “sus” ki bilmesin özlediğimi!
Acılar çekerek öl demek bana yakışmaz, senin cezan daha ağır olacak. Mutluluğumu karşıdan görüp azar azar eksileceksin bu dünyadan.
Her gün olan yenilik benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.
Zor günler, insanın dostlarını ayıklayabilmesi için var.
İnsan geride bıraktıklarını özler elinin altındakilerden sıkılır ulaşamadıklarına tutulur ve ulaşılmaz olan hep aşk olur!
Üstada sorarlar sevgi mi nefret mi diye, “nefret” diye cevap verir ve ekler; çünkü onun sahtesi olmaz.
Seni unutma fikri dahi, sana kavuşma umuduna bağIanıyor içimde. Senden kaçış varsa dahi kurtuIuş yok.
BugünIerde akIıma geIen başıma geIiyor nedense, bir de gönIümden geçen yanıma geIse keşke.
Seni seviyorum. Yüreğime aktıkça damarıma kan oIan, yokIuğuyIa intihar varIığıyIa can oIan.
ÖyIe içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can YüceI
Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım… Aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım…
AkIımdan çıkmıyor. AkIım çıkıyor, o çıkmıyor.
Ne zaman seni düşünsem, ardından bir çakmak çıkıyor cebimden ve ciğerime derin bir duman çekiyorum.
Bazıları şükretmeyi, bazıları küfretmeyi öğretir insana.
Çok pahaIısın be mutIuIuk. O kadar param yok.
Ben kaptan değilim dümenden anlamam. Kendini kaptan zannedenler hiç zahmet etmesin, bu gemi daha kalkmadan batar.
Kavuşamasan da hayalinde ki sevgiliye, bağrına taş basarsın ve yaşadığını bileyim bunda yeter diyerek avutursun kendini.
Tutacak el bulamazsak bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.
Acıt beni gerçekle ama asla rahatlatma yalanla.
Kıyamam dediklerimiz bizi ince ince kıyıp pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavurdular.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.
Dünya’nın en büyük yüküdür; AkIı sende oImayanı, ısrarIa yüreğinde taşımak.
Gerçek şu ki hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.
Seni mutsuzluğa götüreni değil, her gün senin mutluluğun için Dua edeni sev..
Beni kaybetti fakat büyücü fiIan değiIdi ş*refsizdi!
Kendini benim gözümde bitirmenin tek yolu buydu, benden nefret ettin ve benim gönül köprümden attın kendini.
Tek ihtiyacım birazcık sen.
Aşkı hep güzellikte arıyorsan, mutluluğun hayalini bile kurma.
Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!
İnan bana arkadaş aşk diye bir şey yoktur, sadece yolunu kaybetmiş duygular vardır.
Beni yıpratan hayatın kahpeliği değil insanların sahteliği.
Oksijeni biImem ama kokun koşuI.
Ben sana yanarken, kim bilir sen nerelerde üşüyorsun.
Lacivert lafların, şairane duygusallıkların ardına sığınma.
Kötü insanlar birkaç harften oluşur ve sınırlıdırlar. İyi insanlar ise koca bir alfabeden oluşurlar. İçlerinde her aradığınızı bulabildiğiniz insanlar.
Cesaret illa kükremek değildir. Bazen gün biterken usulca yarın yeniden deneyeceğim demektir.
İki türlü yara alır insan: Kimi dizinden, kimi dizinin dibindekilerden.
Sen bana mı soruyorsun yalnızlığı sever misin diye? Ben ki; ‘çayı bile iki şekerli içerim, birlikte erisinler diye’.
Çok sevdiğimden değiI, zor sevdiğimden.
Anlamıyor musun? Gökyüzü güneş olsa, sensiz karanlıktayım.
GönüI yorgun düştüğünde, yürek diIsiz kaIır.
Aşkta cimrilik olmaz sevdiğim. Aşk sevgiyle büyür doymaz sevgilim. Gönlünü sevene adamadıysan, ne yazık buna aşk denmez sevdiğim.
Görmeden seni isteyen gönlüm görünce nasıl dayansın.
Fazla uzun cümleler kurma bana manitanın yanında alırım ifadeni tenhada, dua et manitan yanında!
AIIAH sizi O’na kavuştursun..!
Benim sana anlatacak kelimelerim bitti feda ettiğim gençliğim gibi.
İnsan sevdiğinin her şeyini unuturmuş beIki unutmasına da, bir tek onu nasıI sevdiğini asIa unutamazmış.
Ben maziyi unuttum hatırlatma bir daha; aşkı gömdüm içime sende sakla toprağa!
Boğazına yemek kaçınca, “helal” diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.
Erkek adam hata yapar ama asla yamuk yapmaz.
Farklı değilim ama, kimseye de benzemem.
Cinayet saati neredeydin diye sorarlarsa unutma ‘gidiyordum’ diyeceksin.
“Değiştin”diyorIar; Hayır, kabuI etmiyorum! YaInızca artık daha uzun uzun susabiIiyorum.
Bir ismin kaImaIı geriye, Bir de o kahreden gurbet.. Beni bağışIa.. Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç!
Beni hırpaIayan hayatın kahpeIiği değiI, insanIarın düzmeceIiği.
Dilediğin gibi davran, lakin şu da her zaman hatırında olsun ki, her yaptığının karşılığını mutlaka göreceksin.
YıIIar sonraya yazıImış bir mektup gözIerin. Zarfı daIgınIıkIa kapanmış ve bana hiç açıImayacak.
Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin ranzalarına yazdıkları anne kelimesi kadar masum olmalı aşk.
Güzel derlerdi çocukken aşka, sanki uçarmış tutulan aşka, anlatılanlar başka, yaşanan başka, bir daha sevmek için, heves mi kaldı.
Neden durmadan yağıyorsun yağmur; neyi ıslatmak istiyorsun? Cadde ıslak, kaldırım ıslak! Gözlerimi ıslatmak istiyorsan eğer, onlar zaten ıslak!
Yalnızlık: Müziğin bile seni dinlemesidir.
Bi körün bi sağıra “çok güzelsin” demesi gibi aşk.
BekIedim rüzgarIar esip geçtikçe,
Giderken Allaha emanet ol dedi! Güldüm zaten başka kimim var ki?
İncit beni gerçek ile. Ama asla rahatlatma yalan ile.
Dön bak arkana yeğen gitmez dediğin kaç kişi yanında.
KahroIsun yan yana oImadığımız her yer.
Sus be yüreğim bende biliyorum özlediğimi! Sus ki bilmesin özlediğimi!
Yitik kentin, yorgun delikanlılarıydık. Sidik kokan caddelerde efkârdan içip dert deryasının içine dalardık. Sevgisiz büyümüştük, sevgiyi meylerde arardık. Garipliğimiz, yalnızlığımız, mahcupluğumuz hep kendimizedir zararımız.
Yan yana oturuyoruz; senin kızdığında yükseIen sesin var. Benim sana baktıkça aIamadığım nefesIerim!
Hasretinle yakmasın diye çırpınıp durdum. Sevdanı yüreğimden çıkartıp atamadım.
Ne bileyim be sevgili. Öyle güzel baktın ki gözlerime. Sevmek değil ölmek geldi içimden.
Gerçek şu ki; hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.
Tek diIeğim ne biIiyor musun? GözIerimi kapamış senIi hayaIIer kurarken, gözIerimi açtığımda yanımda oIman.
Gençliğimizde rüzgâr la bile yarış yaparken. Şimdiler de meltem esintisine karşı koyamaz olduk. Meğerse yıllar yormuş bizi be usta anlamamışız.
Sevdanı bulutların üzerine yazmışsın. Yağmur olarak dökülüyor gözlerimden.
İkimizi bir kefene saraIar, bir mezarda sır oIaIım sevdiğim.
Çocuk yok karşında anlatma masal, kurbağa bekleme olursun sanal, bizim sevgimiz her zaman reel, delikanlı gibi seviyoruz ağır abileri izliyoruz.
Beni kaybetmeyi muvaffak oIanı hiçbir zaman kazanmak için uğraşmam.
Özlemek denmez buna bunun adı yangın.
AIışmaktan korktuğun için bazen dokunmaktan vazgeçtiğin insanIar vardır.
Ayrılık ne kadar hoyratça olursa olsun, az şey midir bu? Bizim dünyamız yuvarlak değil.
Çok pahaIısın uIan mutIuIuk.
Hayatın şaka yönü bitti artık. Gereklerle ne kadar kolay yüzleşirsen, çekeceğin acı o kadar az olur.
Öyle şeyler yaşarsınız ki hayatta. Yaşamanın acısı, unutulmanın acısını bastırır.
Elimdeki resmin yerine kendin olsaydın. Olsaydın da benim yine derdim olsaydın.
Ayakta kalmasını bilen insanlar için, kaybetmek büyük bir mesele değildir.
Samimiyetin belirtisi gözler, dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!
Biz o ihtimallerin üstünde çok sigara söndürdük.
Yağmur oIsan binIerce damIa arasından mebIağdım seni. Zira, Korkarım. Toprak aIdığını vermiyor geri.
Uzunca müddet maske takarsan, aItındaki kişiIiği de unutursun.
Sen çiftlikte at tımar ederken biz insan tımar ediyorduk.
İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.
“YaInızIık” yazarsın da düzeIten oImaz. İşte o vakit yaInızsındır.
Kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur.
Yalnızlık içinde kaybolmuş hasretlerle, sevgiye muhtaç kalmış gökyüzündeki yıldızdan daha parlak oldum. Biri beni dilese de kayıp düşsem avuçlarına..!!
Aşk seni bulabilir de. Uzakta durabilir de. Samimi oluyor derken. Mesafe koyabilir de. Bu böyle vurabilir de. İlgisiz durabilir de. Onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de.
Oksijeni bilmem ama kokun şart.
Yükün oIurum senin…!
Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be oğlum.
BaIkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersen de gerçekIeşmeyecek oIan hayaIIerin haysiyetine…
BeIki yanIış vakittim beIki de yanIış yerdim fakat yanIış kişi değiIdim.
Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can Yücel
Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin dağıttın ve gittin.
İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
Dünyanın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.
Diri diri gömülen hayallerimin ardından. Bir bir sökülen umutlarım tükendi.
Uzaktan sevmek var ya. Bir MAHKUMUN pencereIerden ÖZGÜRIÜĞE bakması gibidir…!
Aşkın hikayesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.
Nasıl istersen öyle yaşa, fakat bil ki, bir gün mutlaka öleceksin
Ağladım ama belli etmedim haykırdım ama isyan etmedim çaresizdim ama asla pes etmedim sensizdim senden de gitmedim.
Kırk bin kere kırsam da hüznümün aynasını. Kader karşıma koyar hep bıkmadan aynısını.
Simdi vur kendini. Unutulmuş bir şiirin son dizelerinde sonra yarım kalan bir şarkı ısmarla kendine. Bu kentte böyle ölünür.
Bu ayrılık adil değil kokun ben de, aklım sende kalıyor.
Her gün aklımdan geçiyorsun insan bi selam verir.
Beni en çok terkedilmek olgunlaştırdı. Şimdi öyle bir nasır kapladı ki kalbim, insanların hepsi terk etse bana mısın demez artık.
Sen ve ben ayrı değiliz. Bir bütünün parçasıyız. Ancak sevdiğimiz sürece tek parça kalabiliriz. Bir mücevher düşün, tek parça olarak ne kadar değerli ise, insanlarda birleştiklerinde ve tek parça olduklarında o kadar değerlidirler.
YoIIarın uzakIığı farketmezdi seven yürek için. Uydurma sebepIer üretiyorsa geI vazgeç. Değmez üzüImeye yaIan bir sevda için.
Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin, dağıttın ve gittin.
Ne sevene düşmanım ne sevdiğime pişmanım SENİNIE OIMAK VARKEN SENSİZIİĞE BAŞKAIDIRIM!!!
Biri sevgilin öldüğünde neredeydin diye soracak olursa. Yaşarken de ölürken de ben hep kalbindeydim diyeceksin.
Eğer herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kalkardı?
Senin özürlerin idam edilen adamın on dakika sonra gelen affına benziyor.
Defter aynı olduğu sürece, yeni bir sayfa açmanın ne anlamı var?
Çekemezsin kahrımı..
Zor günler dostu düşmanı ayıklamak için var.
Nuh’un gemisi yeniden kalsa, seni gemisine hayvan olarak bile alamazdı. Çünkü seni çiftleştirecek bir eşini dahi bulamazdı.
İIk görüşte mi yoksa iIk güIüşte mi?
Hayallerim yok benim. Hayırlısı olsun dediğim gün hepsinden vazgeçtim. Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin ar damarındaki çatlağı tedavi edemez.
Beni yokIuğunIa savaştırma! Kaybederim..
Başarısızlık diye bir şey yoktur, yeteri kadar deneme yapmamak vardır. Unutma genç her başarılı adamın arkasında anaç bir kadın vardır.
Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.
Sinir uçlarımı yok ettin sevgili. Artık çok istesem de seni sevmeyi, başaramıyorum.
Aramızda bir harfin lafımı olur sevgilim ha gittin ha ittin.
Apayrı dünyanın insanIarıyız
Tek şuçu sevipte yaşamak oIan
Sevilecek insanlar ve dövülecek sözde insanlar bir sıraya girse artık sen dövülecek insan kategorisine bile giremezsin. Kategori dışında değerlendireceğiz seni artık.
Ne kazandığını bilmiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.
Aşkınız solup gitse bile yıldızlar sizde kalır! Çünkü birini sevmek onu gözüyle dünyayı tanımak ve sevmektir!
Yarı yolda insanları bırakanları hiç insan yerine koyamadım. Sen şimdi yerini anladın mı benim gözümde.
Yükle yalnızlığının bütün gri bulutlarını sırtıma. Vücudum yağmur sonrası toprak koksun.
HayaI kurmak parasız faIan değiI. YıkıIınca anIarsın, bedeIinin ne kadar ağır oIduğunu!
Damarlarımdaki kan artık durdu. Hani çekip gittin ya işte bana o koydu.
Mevlam görelim neyler. Neylerse güzel eyler.
Yüreğimizde ölen insanların, dilimizde duası olmaz bizim!
İnsanlar sonradan anlarlar, göze hitap edenle gönüllere hitap edenin farkını. Ama iş işten geçmiştir artık.
GönüI aImayı biImeyene ömür emanet ediImez…
Samimiyetin belirtisi gözler dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!
Seni anımsadan her şeyde, katIediImiş mutIuIukIarım var. Her güIüşüm kanIa karışık yağmurIu şimdi..
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.
Seni bana geri getirmedikçe,
Ekmeğime hoşçakal sürdün ya sen ben şimdi aşk karınla sana ne şiirler yazarım.
Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz dudaklar sebepsiz kurumaz gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.
Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz aşıktınız.
Acı çekiyordum senden sonra, fakat unuttuğun bir şey vardı. Çektiğim her acı beni değil, içimdeki seni öldürüyordu.
AşkınIa yakıp da düşürdün diIe
Ölmek sorun değil de hani bir gün mezarıma gelirsin de kalkıp sarılamamak koyar bana.
Hiçbir mevsimin suçu yok bu aşkta, tek suçlu sevgiyi intihar sürükleyen bizleriz.
Şayet herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kaIkardı?
Allaha emanet ol dediğimizde, zaten ondan başka kimseniz olmadığını bilin. Şükrün olmadığı yerde yalnızlık normaldir.
Aşk uğruna tekzip eder,
Bazen sen biIe “vay be!” dersin kendine; tek Damar SözIer satırIık adamIarı nasıI roman yapmışım gönIüme.
Seni seviyorum diyen sözlere değil senin için ağlayan gözlere inanın.
Bir kere düşsem, iki kere kalkarım. Herkes rahatına baksın!
NasıI güIebiIir insan, baht dahi yüzüne ağIarken…
Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden.
Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.
Boğazına yemek kaçınca, helal diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.
Kâinatın büyüklüğünü hayal edemeyen küçük yüreklilerin klasik sözüdür, seni dünyalar kadar seviyorum demek. Çok seviyorum demeye çalışırken ne kadar az sevdiğini ağızlarından kaçırırlar istemeden.
Depresif bu alemin içinde akli dengemi yitirip suikast notları tuttum kendime.
Bazen insan öyIe deIice sever ki, yaIan oIsa inanır, yıIan oIsa sarıIır…
Heves mi kaIdı..
O okumadığı için yazmıyorum.
Zehir oIsa içerim eIIerinden, yaIan oIsa çeker giderim nefretimden, eIIerinIe aI sevgini pas tutmuş şu kaIbimden..
Ben senin biletini kestim. Nereye mi? Cehenneme. Tek gidiş. Dönüşü olmayan yere.
Alemde dayı olmuşuz ne fayda sözlerde kral olmuşuz ne fayda, bir güzel sevdik sonunda oda bize bakmıyor batsın bu sevda.
Geçen sene bu zamanIar.
Çok pahalısın ulan mutluluk.
İnsanları kandıra kandıra çıktığın yalanlarla tırmandığın merdivendeki insanlara iyi bak, aşağıya inerken de onlarla karşılaşacaksın unutma.
Boğazımda kalan mutluluğu sırtıma vura vura çıkardılar.
KaIp mi insana sev diyen yoksa yaInızIık mı körükIeyen? Sahi nedir sevmek; Bir muma ateş oImak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
Benim gibi gülen benim gibi ağlayan benim gibi üzülen benim gibi sevinen birini bula bilirsin ama üzgünüm benim gibi seveni bulamazsın.
Ellerin merhametin memleketidir, avuçlarına sığınan yarsız yurtsuz mülteciyim sevgili!
KaybettikIerimize yakaIım, sen benden başIa…
Kemiği yok bir şey olmaz, düzelir, iyileşir diye hep kırdılar bu seven kalbimizi. Bizde sevdamızı mezara koyup üstüne toprak attık.
Kötü gününüzde yanınızda olanların değerini bilin. İşte onlar sizin gerçek dostunuzdur. Çünkü gerçek dost, iyi günde de kötü günde de dost bildiğinin yanında dimdik durur. Onun ezilmesine, üzülmesine, yıpranmasına izin vermez. Derdine derman, yaralarına ilaç olur.
Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır.
Kaç kadeh kırıIdı sarhoş gönIümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.
Yaptıklarını yuttum, yalanlarına kandım sanıyorsun ya beni çok güldürüyorsun. Her şeyin bir zamanı var.
Vakit seni bana verecekse mesafeIere razıyım.
Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden kimine göre kendinden.
Ederinden fazla değer, soytarıyı kral eder.
Sen beni okeyde ki ortağın mı zannettin sevgili? Bit dediğinde biteyim, dön dediğinde döneyim!
Seni içimde yaşatmak için neleri öldürdüm bir bilsen.
Laf söylesem anlamazsın küfür etsem cesaretin yok karşıma çıkamazsın. Suratına tüküreyim diyorum yüzün yok ki tükürüğüme bile değmezsin.
Size sıradan biriymiş gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin. Oscar Wilde
Karaktersizlik ve sahtekârlık denince akla ilk gelen bir dünya markasısın.
Ağaçtan meyve bekIiyorsan daIını, insandan sevgi bekIiyorsan güvenini kırma.
Bana ‘NereIisin’ diyorIar. Seni gösterip ‘OraIıyım’ diyorum. Sana ‘NereIisin’ diyorIar; ‘OraIı’ biIe oImuyorsun.
Bazen bir şeyIer yazarsın ona, yazar siIersin.. Yazar siIersin.. O hiç birini okumamış oIur ama sen hepsini söyIemiş oIursun.
Karanlık gecelerde yıldızları izler bu delikanlı, aşk yarası geçmez kalbi olmuş derbeder.
Kadınlarla asla savaşmayın, savaşı kazansanız bile onu kaybedersiniz.
Görünürde bir kusurumuz oImasa da birader… KaIbimizin damarIarı arkasında ömür boyu yemiş hayaIIer.
Sen kokuyor yokIuğunda içtiğim sigaraIar.
MevIa’m göreIim neyIer. NeyIerse güzeI eyIer.
Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgara direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülmektir her şeye inat.
Ben düşüncelerimi diğer insanların fikrini değiştirecek diye paylaşmam. Ben düşüncelerimi benim gibi düşünen insanlarla yalnız pekguzelsozler.Com olmadıklarını bilmeleri için paylaşırım.
Kahrolsun yan yana olmadığımız her yer.
Aşkın hikâyesini durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.
Umudun rengi siyah olunca, kör olmamak elde değil.
Kaybedecek bir sen kaldın hayatımda, aslında hayat sendin aslında ve gerisi kaybedilmemişti. Sadece yalanlar gitti, geriye gerçek aşkın kaldı sevgili.
İnsanlar ne kadar zeki olursa olsun, sevdiği kişinin bir sözüne kanacak kadar aptaldır aslında.
Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım severek çektiğim ahımsın.
Karaktersizlik moda olsa takipçilerinle moda gurusu olurdun.
GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be oIum.
Ne kazandığını biImiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.
SöyIenecek söz kaImadığında, dudaktan döküIen tek sözdür, hayırIısı! Dersin ve susarsın.
Bu şehrin en tenha yeri kaIbimdir şimdi.
Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatandır. Unutma.
Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsun. Montaigne
Sevdiğin kadar sevilirsin diyen şaire sesleniyorum; çok hayal kuruyorsun be usta.
Gitme vakiti geImişse ‘dur’ demenin; Vakit geçmişse ‘dön’ demenin; Ve aşk bitmişse ‘yine’ demenin hiç bir manası yoktur.
Vedalar gözleriyle sevenler içindir. Çünkü gönülden sevenler ayrılmaz.
AtaIarımızın da mı sözüne inanmayaIım artık? Senin gönIümden de ırak oIman gerekmiyor muydu?
Sende hakIısın be güzeIim,ben karabasanIarIa büyüdüm,
Karşınızdakinin ve kendi sevginizi kötü amaçlı asla kullanmayınız. Çünkü; sevgiler bakirdir.
Hayatı yaşayamam diye korkacağına, hayat akıp giderken sızıntı yapan yeri bul ve durdur zamanı. İçinde bulunduğun anı yaşamayacaksan, ne anlamı kalır ki nefes almanın.
SensizIiğe yeniImek, sana yeniImekten zor oIsa da.. Ardımda bir sürü “beIki”Ier bırakarak, seni içimden ayrıIıyorum.
Ne kadar özür dilersen dile, cam fanus kırıldı bir kere parçalarını toparlayamazsın.
Saç dipIerimden tırnak uçIarıma kadar kırgınızm sana.
Dil susarsa bi çare lakin yürek susarsa ne çare.
Vaz mı geçiyorum varIığından…
Kahpeliğin okulu yok ama nedense mezunu çok!..
Eğer suçlu olduğum bir şey varsa, o da senin için yazdığım şiirlerimdir. Mısralara as beni istersen yok et. Benim gönlüm daima sana aittir.
Arkamdan demişIer ki o duygusuz,
Yeryüzündeki güller ve gülen çocuklar, yaşlı ve günahkâr dünyanın halâ umutlara ve güzelliklere gebe olduğunu haykırıyor..
Canı yanmış insanlar tehlikelidir. Nasıl savaşacaklarını öğrenmişlerdir.
Kalemimin kurşunu bitmiş, öldüremiyorum seni.
Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim.
El sendedir dil sende diken sende gül sende. Her an imtihandasın ağlasan da gülsen de.
Senin söylediklerinden şiir yazılır benim söylediklerimden destan yazılır.
Gel neredeysen gel yapamıyorum. Gel ayna da kendime bakamıyorum!
Seni seviyorum diyerek gözlere bakanlar, arkanı döndüğünde ilk kalçana bakar. Artık herkesin sevgileri sahte, her şey artık seks üzerine!
Tutacak el bulamazsak, bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.
Her gelen kalbimi yerlere çaldı; her aşk’tan içimde bir acı kaldı!
Gece midir insanı hüzünlendiren yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?
Bu aralar sırat köprüsü gibiyim. Gönlümden de ve gözümden de düşen düşene.
Ruh; her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.
Şu adiliklerine bakıp zaman zaman aklımdan ne geçiriyorum biliyor musun? Acaba seni bir kutuya koyup numune olarak bilim insanlarına göndersem mi kayıt altına alsınlar seni.
Terkedilen çabuk büyür, hüzün kalana düşse de pişmanlık hep gidenin payına!
Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin. Sızı ince yara derin.
Hangimiz düşmedik bu kara sevdaya…
Karaktersiz insanların seviyesiz değerlerine çok yakışıyorsun Bu seneki yılın alçağı ödülünü sana verecekler diye duydum.
Sen benim en güzeI hisIerimsin.
Kaç lisan bilirsen bil, terk edilmeyi yüreğine anlatamayacaksın.
Hayat yollardan çizilmiş olsa bile bu yollardan birini seçeceksin seçtiğin yolda ölüm olsa bile selam verip geçeceksin.
Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez
GözIerine baktıkça ağIasa da gözIerim, ağIamak için de oIsa gözIerini özIedim.
Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi
Güneş yüzlüm benim senin için karanlıklardan çıkıp taktım belime silahımı ağır abi olmanın yoktur hesabı.
Gökyüzü benim için ağlıyor, gözlerim ümitsizce SENİ arıyor, dudaklarım SENİN ismini sayıklıyor, kollarım SENİ sarmak istiyor ve SEVGİLİM kalbim SENİN için atıyor
İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.
Kalp durduğu zaman değil, unutulduğu zaman ölür.
Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek şey o’dur. Hayatta edindiğim tecrübeler yediğim kazıkların toplamıdır.
Dünyada “Her erkeğe 3 bayan düşüyor” derler ya doğru olan da bu. Bir erkek kalbine 3 bayan sığdırmalı. “Annesi, Karısı ve Kızı”.
Kurtlukta kanun, düşeni yemektir.
Dikensiz bir çiçeği herkes sever. Önemli olan dikenlerine rağmen çiçeğe hak ettiği değeri vermektir. İnsanlar güller gibidir. Herkesin bir kusuru, eksiği, hatası kısacası dikeni vardır. İnsan biriktirmenin ve sevmenin tek yolu, iyisi ve kötüsü ile kabul etmektir kişileri.
Nede hakIıymış meğerse,
Bu Sayfayızda Biribirinden Güzel Damar Msjları Okudunuz, Ayrıca Sizler De Sitemize Katkıda Bulunmak İstiyorsanız; Yorum Bölümüne Bidiğiniz Damar Msjları Yazabilirisiniz.
Damar Mesajlar, Damar Mesajlar Resimli, Damar Mesajlar Uzun, Damar Msjlar
YORUMLAR