Ahmet Kaya Sözleri

Ahmet Kaya Sözleri

Bu Sayfada Birbirinden Güzel Ahmet Kaya Sözleri Yer Almaktadır , Ahmet Kaya Sözleri Okuyup Arkadaşlarınız İle Veya Sosyal Platformlarda Paylaşabilirsiniz.
İhanetin zincirini tutan utansın. Dönüp arkasına bakan utansın. Dost diye bağrıma bastığım insanlar arkamı dönünce vuran utansın.

Dün gece gördüm düşümde seni özledim anne. Gözlerinden akan bendim. Düştüm göğsüne söyle canın yandığımı anne.

Hey gönül gene bu gece kederim geceden yüce. Gel susalım beraberce böyleymiş kara yazımız.

Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin ki bu yaşlar utangaç boynunun kolyesi olsun.

Yanımdasın susuyorsun. Susuyor konuşmuyorsun. Bakıyor görmüyorsun. Dokunsan donacağım. İçimde intihar korkusu var. Bir gülsen ağlayacağım bir gülsen kendimi bulacağım.

Yüzlerce soğuk namlu üzerime çevrildi yüzlerce demir tetik aynı anda gerildi.

Söyle sen nerdesin ben nerde.

Sanki gökten kar yerine kan yağıyor kar altında üşümüş bir çocuk ağlıyor. Yaşlı gözleriyle bana bakıyor anlamlisozler.com akan gözyaşını içesim gelir.

Haykırsam duyamazsın. Çağırsam gelemezsin. Yürekten sevemezsin sen.

Sensiz geçmiyor bu günler biliyor musun? Yüreğine beni beni soruyor musun? Öyle yalnız yalnız kaldım biliyor musun türküler söyledim sana duyuyor musun?

Firarilerin uzmanı olmuşum bütün telsizlerde adım okunur.

Ben klasik bir kadere teslim olmak istemiyorum ve öldükten sonra değil şimdi anlaşılmak istiyorum.

Siz benim neden sustuğumu nerden bileceksiniz.

Varsın böyle geçsin yabancı günler varsın canımı yaksın yine yalnızlık. Seninle doluyken baktığım dünler yıkar mı sandın beni bu yalancı ayrılık.

Sonbahar damlardı damlarımıza biz seninle sararırdık. Aydınlanlansın diye şu kirli yüzler biz durmadan şavaşırdık.

Ceketimi yağmurlara astığımdan beri tehlikeli şiirler yazar dünyaya sataşırım.

Dibine vurmuş gecelerden geldim. Yalanım yok. Bir cebimde küfür bir cebimde çocuklara şekerle yaşadım. Hepimizin gurbetindeyim şimdi.

Bir ben kaldım bir ben kaldım tenhasında gecenin avutulmamış ben.

Parmak uçlarına değen sıcaklık incinen bir hayatın yarasıdır.

Sana boncuktan kuş yaptım konacak pencerene.

Bizi zaman yenecek ve anılar kalacak.

Saçlarına yıldız düşmüş koparma anne ağlama.

Ben giderim geri gelmem benden sonra kalan kalır.

Arka cebimde iki metrelik kefenim duruyor. Her an hazır ve nazır. Ölürsem hayatımda istediğim bir tek şey var. Asla bu ülkeyi sevmiyor demesinler asla yani. Ben Edirne’den Ardahan’a kadar bu ülkeyi çok sevdim.

Söyle yağmur söyle. Değmeden yüreğime. Söyle gökyüzüne. O nerde.

İki damla gözyaşımla satıldım pazarlarda kırdılar yüreğimi kırdılar azarlarla sürgünlere yolladılar sabah dörtte yağmurlarla Ben yandım siz yanmayın ALLAH aşkına.

Bırak ay gitsin sen kal bu gece.

Depremler oluyor beynimde.

Dedim ya hiç yoktan susturuldu şarkımız.

Şimdi saat yokluğunun belası sensiz gelen sabaha günaydın.

Bozar mı sandın acılar?

Gözüm yaşarıyor yüreğim yanıyor olmasaydı sonumuz böyle.

Acılardan arta kalan işte bu bakışlarmış. Buğu diye gözlerimde gün batımı bulutlarmış.

Giderim buralardan giderim bir akşamüstü. Umurunda olmaz umurunda olmaz umurunda olmaz bilirim.

Kısa çöp uzun çöpten hakkını alır elbette.

Bu hasretlik kalır gitmez teninde! Eksilmez acılar ezik yüreğimde.

Bir kenar mahalleliyim mecburen uzaktan severim…

Kokunu verirken vazomda güller yıkar mı sandın beni bu yalancı ayrılık.

Bir menekşe kokusunda seni aramak var ya bu hep böyle böyle gider mi?

Beni bilimle anla iki gözüm felsefeyle anla ve tarihle yargıla.

Suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar.

Birazdan kudurur deniz.

Artık sigarayı günde üç pakete çıkardım. Olsun gözüm olsun. Ne olacaksa olsun!

Giden bu yolculardan en çok ben şanssızım. Ne kadar çok yaşadıysam o kadar çok yalnızım.

Acımasız olma şimdi bu kadar dün gibi çekip gitme.

Dostum dostum güzel dostum. Bu ne beter çizgidir bu. Bu ne çıldırtan denge. Yaprak döker bir yanımız bir yanımız bahar bahçe.

Bu dağlara bu yollara toz eyledi aşk beni. Ben yanarım aşk için ben yanarım gül için.

Hesabım kalsın mahşere elimi yıkar giderim.

Ölümü özledim anne yaşamak isterken delice.

Dışarıda kar yağıyor benim içime yağmur.

Yalnızlığım benim pasaklı kontesim ne kadar rezil olursak o kadar iyi.

Dostlukmuş. Ölüme yürümekmiş. Üstüne titremekmiş. Vefaymış! Aşk dediğin zavallı bir kapıyı duvara çarpıp çıkıncaya kadarmış!

Bana böylesi garip duygular bilmem neye gelir nereye gider döndüm işte acı yüreğimden beynime sızar bu günde ölmedim anne.

Firarilerin uzmanı olmuşum bütün istasyonlarda afişim durur beni bir çocuk bile vurur.

Söyle ay doğmadan düşmesin yaş gözüme.

Kendine iyi bak. Beni düşünme. Su akar yatağını bulur.

Sakin göllerin kuğusuyduk olmasaydı sonumuz böyle.

Kırmızı rujlu sokakların aşağılık pazarlıkların adı anılmayacak benle. Bir çiçeğim halk ormanında fışkırdım başkaldırıyorum.

Bazen bir uçurum kalır bazen de martıların ardından. Velvele koparan bir leş kalır bir intihar gibi puşt olunca sevdalar.

Bir türkü mor dağların emanetidir. Firari mahpuslara bir avuç su. Bir türkü dilimi içerdekine.

Ağladım gözyaşlarım düştü ateşe yine de bu yangını söndüremedim.

Sırtını duvara yaslar sırtını ağaca yaslar susarsın. Sen artık hiçbir sözü hiçbir sözü kaldıramazsın.

Sensiz isyan ettim her an dünyam kahır dünyam zindan yine başım duman duman olmadan gel.
Bu Sayfamızda Birbirinden Güzel Ahmet Kaya Sözleri Okudunuz, Ayrıca Sizler De Sitemize Katkıda Bulunmak İstiyorsanız; Yorum Bölümüne Bildiğiniz özlü ve anlamlı Ahmet Kaya Sözleri Yazabilirsiniz.
Sayfa İçeriği: Ahmet Kaya Sözleri Kısa, Ahmet Kaya Sözleri Aşk, Kum Gibi Ahmet Kaya Sözleri, Ahmet Kaya Sözleri Twitter, Ahmet Kaya Sözleri Facebook, Ahmet Kaya Şiirleri, Güzel Ahmet Kaya Sözleri