Alain De Botton Sözleri – Duygusal, Derin ve İlham Veren Alain De Botton Sözleri | anlamlisozler.com

704 Alain De Botton

Alain De Botton Kimdir? Hayatı ve Kısa Biyografisi

Alain de Botton, (d. 20 Aralık 1969 Zürih, İsviçre) Yahudi asıllı Londra’da yaşayan yazar ve televizyon programları yapımcısı. Yazarın tüm kitapları Türkiye’de Sel Yayıncılık tarafından yayınlanmaktadır.sozkimin.comKitaplarıEssays In Love (1993) (also known as On Love: A Novel (2006), Aşk Üzerine, Sel YayıncılıkThe Romantic Movement (1994), Romantik Hareket-Seks, Alışveriş ve Roman, Sel YayıncılıkKiss and Tell (1995), Öp ve Anlat, Sel YayıncılıkHow Proust Can Change Your Life (1997), Proust Yaşamınızı Nasıl Değiştirebilir’, Sel YayıncılıkThe Consolations of Philosophy (2000), Felsefenin Tesellisi, Sel YayıncılıkThe Art of Travel (2002), Seyahat Sanatı, Sel YayıncılıkStatus Anxiety (2004), Statü Endişesi, Sel YayıncılıkThe Architecture of Happiness (2006), Mutluluğun Mimarisi, Sel YayıncılıkThe Pleasures and Sorrows of Work (2009), Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı, Sel YayıncılıkA Week at the Airport (2009), Havaalanında Bir Hafta, Sel YayıncılıkReligion for Atheists: A Non-Believer’s Guide to the Uses of Religion (2012), Ateistler için Din, Sel YayıncılıkKaynak: wiki

🌿 En Güzel Alain De Botton  Sözleri

 

Dürüstlüğünüz ve nezaketiniz kesinlikle başkalarının tanıklığına gerek duymamalıdır.
Aşk, ortak hoşnutsuzlukları bulup çıkarmakla besleniyordu. İkimizde x’ten nefret ederiz, birbirimizi seviyoruz’a dönüşüyordu. Aşıklar, yani dolayısıyla suçlular olarak, birbirimize olan sadakatimizi, başklarına olan sadakatsizliğimizi ortaya koyarak kanıtlıyorduk.
İnsanların çoğunun benimsediği bir görüşe göre ‘herkes’ gibi olmak, bir insanın başına gelebilecek en kötü şey, tam anlamıyla kadersizliktir.
Zihin önemli düşünceleri, en hareketsiz olduğu sıradan zaman dilimlerinde üretir.
Gereksinimlerimiz psikolojik olduğu halde maddi şeylere, nesnelere yöneliyoruz. Kafamızı derleyip toplamamız gerekirken evimiz derli toplu görünsün diye raflar satın alıyoruz. Dost sıcaklığının yerini tutsun diye kaşmir hırkalar giyiyoruz.
Kendimizi adil bir biçimde değerlendirebiliyor olsaydık, bir başkasının eleştirileri karşısında bu kadar yara almazdık.
Farklılıkları şakaya dönüştürememek, iki kişinin birbirlerini artık sevmediğine (en azından aşkın yüzde doksanını oluşturan çabayı göstermeyi artık arzu etmediğine) dair bir işaret sayılabilir.
İnsanı geçmişini anımsamaya zorlamak onu silah zoruyla hapşırtmaya benzer. Sonuç mutlaka hayal kırıklığına uğratır; gerçek anımsama, tıpkı hapşırık gibi, her isteyince elde edilemez.
Eşitsizlik, toplumdaki genel kural olduğunda, büyük eşitsizlikler hiç dikkati çekmez. Ancak her şey aşağı yukarı birbirinin dengi olmaya başladığında, en ufacık farklılıklar bile göze çarpar.
Balzac aksi, Stendhal konuşma özürlü, Baudelaire takıntılı olabilir; ama bu gerçekler, yaratıcılarının kişisel kusurlarından hiç iz taşımayan yapıtlara yaklaşımımızı niçin etkilesin?
Bitirip de postalamamaya karar verdiğimiz mektuplar, postaladıklarımızdan çok daha ilginç olabilir.
Konuşacak kimse bulamadıkları için kaç kişinin yazar olduğuna, bu yüzden kaç kitap yazılmış olduğuna şöyle bir bakarsak, kitapçıların yalnız insanlar için gidilebilecek en iyi yer olduğunu anlarız.
Ne istediğimizi bilmemiz normal değildir. Çok ender ve zor bir psikolojik başarıdır bu.
Dünyanın en zor şeylerinden biri, herkesin düşünmeden söylediğini, düşünerek söylemektir.
Erdemler yüksek mevkilerden dolayı değer kazanmaz; Yüksek mevkiler erdemlerden dolayı değer kazanır.

 

 

Alain De Botton derin ve anlamlı sözlerini beğendiyseniz, yorumlarınızı bizimle paylaşın. Daha fazla özel sözü anlamlisozler.com’da bulabilir, sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.