Alfred Marshall Kimdir? Hayatı ve Kısa Biyografisi
Alfred Marshall, iktisatçı.Alfred Marshall, 19. ve 20. yüzyılın en etkili İngiliz ekonomistlerinden biri ve Neoklasik Ekonomi okulunun kurucusudur. Ekonomik düşünceye matematiksel yöntemleri uygulayarak ve arz-talep dengesi, marjinal fayda, tüketici rantı ve üretici rantı gibi temel kavramları geliştirerek ekonomi biliminin modernleşmesine önemli katkılarda bulunmuştur. “Principles of Economics” (Ekonomi Prensipleri) adlı başyapıtı, uzun yıllar ekonomi eğitiminin temel kaynağı olmuş ve ekonomi bilimine yön vermiştir. Marshall, ekonomi bilimini toplumsal refahı artırmak için kullanılacak bir araç olarak görmüş ve pratik politikaların geliştirilmesine önem vermiştir.Alfred Marshall’ın Ekonomi Bilimine EtkileriAlfred Marshall’ın çalışmaları, ekonomi bilimi üzerinde derin ve kalıcı etkiler bırakmıştır:Neoklasik Ekonominin Kurulması:Marshall, Neoklasik Ekonomi okulunun kurucusu olarak, ekonomik düşünceye yeni bir yön vermiştir. Klasik ekonominin temel prensiplerini benimsemekle birlikte, marjinalizm ve matematiksel yöntemleri kullanarak ekonomik analizi daha sofistike hale getirmiştir. Neoklasik ekonomi, 20. yüzyılın büyük bir bölümünde ekonomi bilimine egemen olmuş ve günümüzde de etkisini sürdürmektedir.Arz ve Talep Analizinin Geliştirilmesi:Alfred Marshall, arz ve talep analizini ekonomik düşüncenin merkezine yerleştirmiş ve piyasa dengesinin anlaşılmasında kilit bir araç haline getirmiştir. Arz ve talep eğrilerini grafiksel olarak göstermiş ve piyasa dengesinin bu eğrilerin kesişim noktasında oluştuğunu açıklamıştır. Marshall’ın arz-talep analizi, ekonomi eğitiminin ve ekonomik analizin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.Marjinal Fayda Teorisine Katkıları:Marshall, marjinal fayda teorisini geliştirerek tüketici davranışlarını anlamada yeni bir perspektif sunmuştur. Marjinal faydanın azalan doğasını vurgulamış ve tüketicilerin kararlarını marjinal fayda ve marjinal maliyet karşılaştırmasına dayalı olarak verdiklerini ileri sürmüştür. Marjinal fayda teorisi, tüketim tercihlerinin ve talep eğrisinin anlaşılmasında temel bir kavram haline gelmiştir.
🌿 En Güzel Alfred Marshall Sözleri
Zorunlulukları, konforları ve lüksleri ayırt etmek yaygındır; ilk sınıf, karşılanması gereken ihtiyaçları karşılamak için gereken tüm şeyleri içerirken, ikincisi daha az acil nitelikteki ihtiyaçları karşılayan şeylerden oluşur.
Ve çoğu zaman, bir kişinin karakteri üzerinde gelir miktarının uyguladığı etki, kazanılma şeklinin uyguladığı etkiden daha azsa, neredeyse daha az değildir.
Her şeyin fiyatı zaman zaman ve yerden yere yükselir ve düşer; ve bu tür her değişiklikte, paranın satın alma gücü o şey söz konusu olduğunda değişir.
Yine, ekonomik terimlerle işaretlenen ana ayrımların çoğu, tür değil derece farklılıklarıdır.
Tüm zenginlik, arzu edilen şeylerden, yani doğrudan veya dolaylı olarak insan ihtiyaçlarını karşılayan şeylerden oluşur: ancak tüm arzu edilen şeyler zenginlik olarak kabul edilmez.
Maddi mallar, faydalı maddi şeylerden ve maddi şeyleri tutma, kullanma veya bunlardan faydalanma veya gelecekte bunları alma haklarından oluşur.
Ancak icatlar insanın doğa üzerindeki gücünü çok artırdıysa, paranın gerçek değeri bazı amaçlar için emtialardan ziyade emekle daha iyi ölçülür.
Her çağda şairler ve sosyal reformcular, eski kahramanların erdemlerinin büyüleyici hikayeleriyle kendi zamanlarının insanlarını daha asil bir hayata teşvik etmeye çalıştılar.
Bireysel ve ulusal zenginlik hakları, medeni ve uluslararası hukuka veya en azından yasa gücüne sahip geleneğe dayanır.
Kölelik, Aristoteles tarafından bir doğa emri olarak kabul ediliyordu ve muhtemelen eski zamanlarda köleler tarafından da öyleydi.
Yoksulluk ve cehaletin yavaş yavaş ortadan kalkabileceği umudu, on dokuzuncu yüzyılda işçi sınıflarının istikrarlı ilerlemesinden gerçekten büyük destek alır.
Üretici Artığı, arazi rantının önde gelen türü olduğu cins için uygun bir isimdir.
Tüm emek, bir etki üretmeye yöneliktir.
Tüm arzu edilen şeyleri veya insan ihtiyaçlarını karşılayan şeyleri temsil etmek için yaygın olarak kullanılan kısa bir terim olmadığında, bu amaç için Mal terimini kullanabiliriz.
Uygarlık ülkeleri genellikle para olarak altın veya gümüşü veya her ikisini de benimser.
Alfred Marshall derin ve anlamlı sözlerini beğendiyseniz, yorumlarınızı bizimle paylaşın. Daha fazla özel sözü anlamlisozler.com’da bulabilir, sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.
YORUMLAR