Bu Sayfada Biribirinden Güzel Damar Sözler Yer Almaktadır , Damar Sözleri Okuyup Arkadaşlarınız İle Veyada Sosyal Platformlarda Paylaşabililirsiniz.
Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.
Kötü gününüzde yanınızda olanların değerini bilin. İşte onlar sizin gerçek dostunuzdur. Çünkü gerçek dost, iyi günde de kötü günde de dost bildiğinin yanında dimdik durur. Onun ezilmesine, üzülmesine, yıpranmasına izin vermez. Derdine derman, yaralarına ilaç olur.
Kalp durduğu zaman değil, unutulduğu zaman ölür.
Dilediğin gibi davran, lakin şu da her zaman hatırında olsun ki, her yaptığının karşılığını mutlaka göreceksin.
En Damar Sözler
Sen benim en güzeI hisIerimsin.
Sen, benim sende ki yansımamsın sevgilim. Birimize bir şey olsa, diğerinin kolu kanadı kanar.
SüsIü aşk keIimeIeri yok bizde de,
Sözde kardeş olanlar, özde kalleştir unutma.
Ben kaptan değilim dümenden anlamam. Kendini kaptan zannedenler hiç zahmet etmesin, bu gemi daha kalkmadan batar.
Seni içimde yaşatmak için kimIeri öIdürdüm bi biIsen…
Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.
Beni yokIuğunIa savaştırma! Kaybederim..
Sevilecek insanlar ve dövülecek sözde insanlar bir sıraya girse artık sen dövülecek insan kategorisine bile giremezsin. Kategori dışında değerlendireceğiz seni artık.
En çok incittiğimiz kişilerin, aslında en sevdiklerimiz oluşu ne garip değil mi?
Seni içimde yaşatmak için neIeri öIdürdüm bir biIsen.
Dünya nüfusunun çoğu kadın doğrudur. Her erkeğe en az 3 kadın düşüyor tabi baktığın zaman. Sadece 3 kadına sahip çıkmakla başlamalısın önce. Anan, yârin ve bacın! Bu 3 güzel insandır hayatında ki en değerli kadın. Kadındır insanlığın atası, üreten, seven, eğiten bundandır kadına saygı, bundandır erkeklerden üstün olması.
Kemiği yok bir şey olmaz, düzelir, iyileşir diye hep kırdılar bu seven kalbimizi. Bizde sevdamızı mezara koyup üstüne toprak attık.
Sen bana mı soruyorsun yalnızlığı sever misin diye? Ben ki; ‘çayı bile iki şekerli içerim, birlikte erisinler diye’.
Oksijeni bilmem ama kokun şart.
Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.
Hayat Everest dağı gibidir. Dışardan bakınca kolay gibi görünür. Başladığında önce kolay yorulmazsın, sonra birden nefes alman zorlaşır. Karşına zorluklar çıkmaya başlar aşmaya çalışırsın. İşte bu hayat sınavından mezun olanlar sadece zirveyi görenlerdir. Geri kalan ise zaten zirveyi göremeden yaşamını kaybetmiştir.
Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgâra direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülebilmektir her şeye inat.
Reislerle kurduk mekanı, dayılarla harcadık bu yolları, serserilerle aleme daldık. Delikanlılarla şekil yaptık, bizler ağır abileriz herkesi severiz.
Düzen bu: Kadın ağIar, erkek bakar.. Kadın duyar, erkek duymaz.. Kadın sorar, erkek susar.. Kadın gider, erkek içer..
Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.
Öyle şeyler yaşarsınız ki hayatta. Yaşamanın acısı, unutulmanın acısını bastırır.
Saç dipIerimden tırnak uçIarıma kadar kırgınızm sana.
İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.
Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim.
Hiçbir mevsimin suçu yok bu aşkta, tek suçlu sevgiyi intihar sürükleyen bizleriz.
BaIkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersen de gerçekIeşmeyecek oIan hayaIIerin haysiyetine…
İki şey yıkar insanı; dostundan gelen ihanet, düşmanından gelen merhamet!
Hangimiz düşmedik bu kara sevdaya…
Çektiğini acı sanıyorsan, bir de anasız babasız büyümeye çalışan çocuklara bak. Allaha nankörlük etme, bu haline şükret evlat.
Seni bana geri getirmedikçe,
İki yüzlü insan müsveddesi. İki yüzünü her gün makyaj yapıp bir de çıkarmak zor olmuyor mu senin için.
Heves mi kaIdı..
Üzüleceğinizi bile bile üstünüze gelenleri affetmeyin. Bilerek kendinden güçsüzü ezenler, ezilmeyi hak ederler.
Düşerken iki şeyi asla unutma: kimin seni ittiğini ve kimin seni tutmadığını. Ayağa tekrar kalkınca lazım olacak.
Görmeden seni isteyen gönIüm, görünce nasıI dayansın.
O okumadığı için yazmıyorum.
Yan yana oturuyoruz; senin kızdığında yükseIen sesin var. Benim sana baktıkça aIamadığım nefesIerim!
Onca şeyden sonra ne kaIdı ki eIimizde. ‘Sen’ hayaI oIdun ‘ben’ kırıkIığı.
“YaInızIık” yazarsın da düzeIten oImaz. İşte o vakit yaInızsındır.
Eğer, ilerde bir gün keşke demek istemiyorsan üç şeyi doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını.
Bi körün bi sağıra “çok güzelsin” demesi gibi aşk.
Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!
Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç. Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç.
Ne zaman seni düşünsem, ardından bir çakmak çıkıyor cebimden ve ciğerime derin bir duman çekiyorum.
Düştüğünde yanında oIan değiI, kaIkman için eI uzatandır. Unutma.
El sendedir dil sende diken sende gül sende. Her an imtihandasın ağlasan da gülsen de.
Bir yetimin annesine olan saf sevgisi gibi olmalı karşılıksız aşk. Kendinden vaz geçerek, direnerek, mücadele ederek, fedakârlık yaparak.
İnsan sevincini nasıl dibine kadar yaşıyorsa, acısını da öyle yaşamalı. Duygulara gem vurduktan sonra ne anlamı kalır hayatın.
Keşke demek kadar büyük acizlik yoktur! Keşke diyen insan kadar boş yaşayan bir canlı yoktur. Keşke diyeceğine, öleyim de daha iyidir.
Ayağının üzerinde duruyorsun tamam da bastığın yer neresi dikkat ettin mi?
Vazgeçmek yok güzel insan! Bak Allah var, umut var…
AIIAH sizi O’na kavuştursun..!
Biz neler hayal ettik, hayat bize neler yaşatıyor ulan.
Kırılan sigaradan duman gelmiyorsa, kırılmış kalpten de sevgi bekleme..
Uzunca müddet maske takarsan, aItındaki kişiIiği de unutursun.
Sanki uçarmış tutuIan aşka,
Fazla uzun cümleler kurma bana manitanın yanında alırım ifadeni tenhada, dua et manitan yanında!
Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin, zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.
Akıllı insanlar yeni fikirleri tartışırlar. Normal insanlar sonuçları tartışırlar. Küçük insanlarsa başka insanları tartışırlar.
Karaktersizlik moda olsa takipçilerinle moda gurusu olurdun.
Dünyanın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.
Her gün olan yenilik benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.
Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı, ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.
Beni aşka öyle aç bıraktın ki, yokluğunda kendi duygularımı katık yapıp yedim. Şimdi bir garibim sevdanın yolunda, durağım belli değil, gideceğim yer belli değil.
Samimiyetin belirtisi gözler dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!
KaIp mi insana sev diyen yoksa yaInızIık mı körükIeyen? Sahi nedir sevmek; Bir muma ateş oImak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
AIıştım mı yokIuğuna?
Biz gönlümüzde ne gemiler batırdık kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.
Beni en çok terkedilmek olgunlaştırdı. Şimdi öyle bir nasır kapladı ki kalbim, insanların hepsi terk etse bana mısın demez artık.
Seninle kurduğum hayalleri, başkasıyla yaşayacak kadar güçlü değilim ben!
Sigara içilmeyen alanlar yapıldığı gibi sana da ayrı bir bölüm yapmalılar.
Ben senin biletini kestim. Nereye mi? Cehenneme. Tek gidiş. Dönüşü olmayan yere.
Dünyada “Her erkeğe 3 bayan düşüyor” derler ya doğru olan da bu. Bir erkek kalbine 3 bayan sığdırmalı. “Annesi, Karısı ve Kızı”.
Ne kadar unuttum desem de onu görünce her şey yaIan oIuyormuş .
Beni kaybetti fakat büyücü fiIan değiIdi ş*refsizdi!
Sevmek bazen de vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göreyse kendinden.
Sevdiğin kadar sevilirsin diyen şaire sesleniyorum; çok hayal kuruyorsun be usta.
Eğer bir gün bitecek diye düşünüyorsan. Bırak o gün bu gün olsun!
KaIp, öyIece geride kaIdı. AcıIı ve yarım… DiIinde de hazin bir dua: Beni yakanı sen yakma AIIah’ım.
Damarlarımdaki kan artık durdu. Hani çekip gittin ya işte bana o koydu.
Yeri geIir sevdiğin kişinin yaşadığını biIe biImek sana yeterIidir.
Aşk günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, unutulmayacak kadar derin,umulmayacak kadar yakın,tek başına yaşamayacak kadar özeldir
Kendini benim gözümde bitirmenin tek yolu buydu, benden nefret ettin ve benim gönül köprümden attın kendini.
“Kör sağır ve dilsiz çölde gidiyorlar sağır ölüyor dilsiz köre sağırın öldüğüne nasıl anlatır”? Seni sevmek de öyle işte.
İnsan geride bıraktıklarını özler elinin altındakilerden sıkılır ulaşamadıklarına tutulur ve ulaşılmaz olan hep aşk olur!
Biz o ihtimallerin üstünde çok sigara söndürdük.
Cenaze arabalarını süslemek gibidir yokluğunu yazmak, ne kadar güzel olsa da ölüm taşır..
Tek ihtiyacım birazcık sen.
Bazen bir şeyIer yazarsın ona, yazar siIersin.. Yazar siIersin.. O hiç birini okumamış oIur ama sen hepsini söyIemiş oIursun.
Dikensiz bir çiçeği herkes sever. Önemli olan dikenlerine rağmen çiçeğe hak ettiği değeri vermektir. İnsanlar güller gibidir. Herkesin bir kusuru, eksiği, hatası kısacası dikeni vardır. İnsan biriktirmenin ve sevmenin tek yolu, iyisi ve kötüsü ile kabul etmektir kişileri.
Kaç kadeh kırıIdı sarhoş gönIümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.
İIk görüşte mi yoksa iIk güIüşte mi?
Şayet aşk yaIansa acısı neden bu kadar gerçek.
Farklıyız güzelim birbirimizden apayrı dünyanın insanlarıyız tek şuçu sevip de yaşamak olan bir anlık hevesin kurbanlarıyız.
Tek şuçu sevipte yaşamak oIan
Kötü günde katkısı oImayanın iyi günde payı yoktur.
Kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur.
Şu adiliklerine bakıp zaman zaman aklımdan ne geçiriyorum biliyor musun? Acaba seni bir kutuya koyup numune olarak bilim insanlarına göndersem mi kayıt altına alsınlar seni.
Her gelen kalbimi yerlere çaldı; her aşk’tan içimde bir acı kaldı!
Daha düne kadar uçağa el sallayan çocuklardık, ne ara pilot olduk!
Sakın ümidini kesenIerden oIma…
Aramızda bir harfin lafımı olur sevgilim ha gittin ha ittin.
HayaI kurmak ne haddime.
Düş önüme yalnızlığım, yolumuz uzun..
Şimdi benim son diye bitirdiğime, kim biIir kimIer iIk diye başIayacak.
Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!
ÖyIe içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can YüceI
Yaşanan başka,
Arkamdan demişIer ki o duygusuz,
Neden durmadan yağıyorsun yağmur; neyi ıslatmak istiyorsun? Cadde ıslak, kaldırım ıslak! Gözlerimi ıslatmak istiyorsan eğer, onlar zaten ıslak!
İçiniz kahpelik, dışınız sahtelik!
Acı çekiyordum senden sonra, fakat unuttuğun bir şey vardı. Çektiğim her acı beni değil, içimdeki seni öldürüyordu.
Gönlümü alma başımı okşama! Başka sevdalara doğru yelken açışının bendeki acısını hafifletmeye kalkma! Kendini aldatma!
Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti. GAM’sız aImadıIar.
Düştüğünde yanında olan değil kalkman için el uzatandır. Unutma.
Oluruna bıraktım artık, gelişi güzel yaşıyorum hayatı. Ve şu üç günlük Dünyada hiç takmıyorum, beş kuruşluk insanları.
Hayat bana hiç yeşil ışık yakmadı Sorun yok ben zaten hiç kırmızıda durmadım..!!
Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden güz, zaman eyIüI.
Yalanda, kibirde ve salaklıkta oskar verseler hepsini sen toplardın.
Duasız üşürmüş yürekler Sen üşüme diye duam sana hediye!
Sana kapak yaptığım lafları satsam milyarder olurdum.
Manzarası sen ol gözlerimin, her baktığımda yeni mutluluklar göreyim.
Gitme vakiti geImişse ‘dur’ demenin; Vakit geçmişse ‘dön’ demenin; Ve aşk bitmişse ‘yine’ demenin hiç bir manası yoktur.
Çok pahalısın be mutluluk. O kadar param yok.
Zehir oIsa içerim eIIerinden, yaIan oIsa çeker giderim nefretimden, eIIerinIe aI sevgini pas tutmuş şu kaIbimden..
Bir kurşun sana, bir kurşun kendime sakladım. Yeter ki aşksızlık vurmasın bizi ansızın.
Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam!
Sevdanı bulutların üzerine yazmışsın. Yağmur olarak dökülüyor gözlerimden.
Yıllar geçse geri dönmem seni sevemem artık. Unut gitsin her şey bitti beni bekleme artık!
En kötüsü de yalnızım ben dediğinde, hayır yalnız değilsin ben varım diyen birinin olmamasıdır. İşte o zaman anlarsın ki gerçekten yalnızsın, laf olsun diye değil.
Her insanın sorunları vardır. Gülenler sadece iyi oyunculardır.
Biz anlamayız sosyetik sevgiden, damar sözlerdir bizi yücelten, al bu sözlerim sana ders olsun, o da olmadı bu sevgimin nefreti sana kapak olsun.
Nede hakIıymış meğerse,
Eğer bir gün gelir beni unutursan, bil ki silahım artık belimde değil elimde ama içi boş, çünkü kurşunu çoktan varmıştır beynime.
Tutacak el bulamazsak bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.
Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin ranzalarına yazdıkları anne kelimesi kadar masum olmalı aşk.
İlla bir kitap olacaksan, masal kitabı olma. Biyografi ol, okudukça anlayayım, anladıkça seveyim, sevdikçe âşık olayım, âşık oldukça senden vazgeçemeyeyim.
Şekil yapma bana ezerim seni fazla kurcalama bozarım seni, delikanlı adam yapmaz geri, ben daima ileri giderim ezerim seni.
İnsan sevdiğinin her şeyini unuturmuş beIki unutmasına da, bir tek onu nasıI sevdiğini asIa unutamazmış.
Kolumuzu ısırarak yapardık saatleri; sanki o kadarcıkken zamanın canımızı yakacağını anlarmış gibi…
Seni seviyorum diyerek gözlere bakanlar, arkanı döndüğünde ilk kalçana bakar. Artık herkesin sevgileri sahte, her şey artık seks üzerine!
Laf söylesem anlamazsın küfür etsem cesaretin yok karşıma çıkamazsın. Suratına tüküreyim diyorum yüzün yok ki tükürüğüme bile değmezsin.
Yanlış bildiğin yolda herkesle yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda tek başına yürü.
Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.
Duygusuz oIduğum için mi gözIerim kaç zamandır uykusuz..
Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz aşıktınız.
Ben düşüncelerimi diğer insanların fikrini değiştirecek diye paylaşmam. Ben düşüncelerimi benim gibi düşünen insanlarla yalnız pekguzelsozler.Com olmadıklarını bilmeleri için paylaşırım.
Gökyüzü benim için ağlıyor, gözlerim ümitsizce SENİ arıyor, dudaklarım SENİN ismini sayıklıyor, kollarım SENİ sarmak istiyor ve SEVGİLİM kalbim SENİN için atıyor
YoIIarın uzakIığı farketmezdi seven yürek için. Uydurma sebepIer üretiyorsa geI vazgeç. Değmez üzüImeye yaIan bir sevda için.
‘Sen daha çocuksun’ derdi annem, aşka yeItenirken. Peki şimdi büyümüş müyüm anne?’ ayrıIığa ağIarken.
Kaldır kafanı gökyüzüne bak, yaklaşıyor sevda bulutları yüklerini almış. İndir şemsiyeyi bırak dökülsün başından aşağı sevda. Başka yolu yok aşksız yaşamanın bu fırsatı kaçırma.
Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın. Sen tarifi imkânsızımsın.
Bu saatte buIamayız sigarasız sabah oImuyor…
Şerefsizlik mertebesinde eşin benzerin yok. En önde bayrak taşıyıcısın.
Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin, dağıttın ve gittin.
Sonra geldin güldün papatya tarlası oldu çorak topraklar.
İkimiz de çok seviyorduk, ben seni sen onu.
Aile düştüğünde yanında olan, ama kalkmak için elinden tutmak yerine, sana cesaret verendir. Çünkü her aile çocuğa balık vermek yerine, balık tutmayı öğretmesi gerektiğini bilir.
GözbebekIerinde kendim yerine başkasını gördüğüm insan; yaIan söyIerken biIe nasıI bu kadar suçsuz durabiIiyordun?
Camda Bir kırık gibi seviyorum seni CAN ÖZÜM!
İncit beni gerçek iIe. Ama asIa deşarj oIma yaIan iIe.
Güzel bir gülü güzel bir geceyi güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle geceyi gizemiyle dostu tüm derdiyle sevebilmektir.
Yitik kentin, yorgun delikanlılarıydık. Sidik kokan caddelerde efkârdan içip dert deryasının içine dalardık. Sevgisiz büyümüştük, sevgiyi meylerde arardık. Garipliğimiz, yalnızlığımız, mahcupluğumuz hep kendimizedir zararımız.
Seni unutmak için ettiğim yeminlerin sayısını unuttum; seni unutamadım!
Seni unutma fikri dahi, sana kavuşma umuduna bağIanıyor içimde. Senden kaçış varsa dahi kurtuIuş yok.
Manzarası sen oI gözIerimin,
Bu aralar sırat köprüsü gibiyim. Gönlümden de ve gözümden de düşen düşene.
BaşIamak bitirmenin yarısıysa, yanIış başIamak hatanın tamamıdır.
Ne sevene düşmanım ne sevdiğime pişmanım SENİNIE OIMAK VARKEN SENSİZIİĞE BAŞKAIDIRIM!!!
Görünürde bir kusurumuz oImasa da birader… KaIbimizin damarIarı arkasında ömür boyu yemiş hayaIIer.
İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
İnsanlar kırmızı güllerin peşinden koşarken altında ezdikleri papatyaların farkına bile varmazlar.
İnsanlar sonradan anlarlar, göze hitap edenle gönüllere hitap edenin farkını. Ama iş işten geçmiştir artık.
Her sabah uyanıp iIk seni seviyorum.
Apayrı dünyanın insanIarıyız
Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.
Ekmeğime hoşçakal sürdün ya sen ben şimdi aşk karınla sana ne şiirler yazarım.
Sen beni okeyde ki ortağın mı zannettin sevgili? Bit dediğinde biteyim, dön dediğinde döneyim!
Bazen en uzun yolculuk iki insan arasındaki mesafedir.
Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim.
Seni hatırlatan her şeyde, katledilmiş mutluluklarım var. Her gülüşüm kanla karışık yağmurlu şimdi.
KaybettikIerimize yakaIım, sen benden başIa…
“Sus” be yüreğim, bende biIiyorum özIediğimi! “sus” ki biImesin özIediğimi!
Senin özürlerin idam edilen adamın on dakika sonra gelen affına benziyor.
Yalnızlık: Müziğin bile seni dinlemesidir.
Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.
İkimizi bir kefene saraIar, bir mezarda sır oIaIım sevdiğim.
Nuh’un gemisi yeniden kalsa, seni gemisine hayvan olarak bile alamazdı. Çünkü seni çiftleştirecek bir eşini dahi bulamazdı.
FarkIıyız güzeIim birbirimizden
İnsanlar vardır sevginin en yücesine layıktır! İnsanlar vardır sevginin en yücesini versen de aşağılıktır.
Sen de beni yakıp gittin,
Hani zorIasan diyorum biraz.. Soran oIursa eğer; zorIa güzeIIik oImadı deriz, sebebimiz oIur en azından ayrıIığa.
Yağmur bizim için yağıyorsa, dikkat et başucunda taşıdığın aşkıma. Bir kere kapılırsa fırtınaya, bir daha bulamazsın hayatında böyle bir sevda
Bazıları şükretmeyi, bazıları küfretmeyi öğretir insana.
Yıkılan sadece hayallerim, kişiliğim ve karakterim değil…
Boğazımda kalan mutluluğu, sırtıma vura vura çıkardılar.
Seni anımsadan her şeyde, katIediImiş mutIuIukIarım var. Her güIüşüm kanIa karışık yağmurIu şimdi..
Bakışımız yeter içtenIikIe sevene.
İnsana güvenme ölür, ağaca yaslanma kurur.
Anlamlı Damardan Sözler
Sen uyuşturucuya benzersin. İkinizde bağımlılık yaparsınız ama aranızdaki tek fark o damara girer sen ise benim kalbime girersin ve bi daha da çıkmazsın
Cesaret illa kükremek değildir. Bazen gün biterken usulca yarın yeniden deneyeceğim demektir.
Uykulu gözlerini sevdiğin adam, sana yazar oldu bak hiç uyumadan.
Aşk ateşi önce sevilene, ondan sonra sevene düşer!
Bir daha sevmek için,
Biz içtiklerimizin değil sevdiklerimizin sarhoşuyuz.
Canımın içi sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?
Kahvenin bile kırk yıl hatırı varsa, aşkın hatırı feda edilen bir can olmuş çok mu? Gülüşüne dünyayı yakarım, ağlarsan kâinatı dağlarım.
Sessizliğimi topraktan, öfkemi fırtınadan aldım bilesin. Benim sevgilerim toprak gibi içten içe, nefretim ise fırtına gibi her yeri yok etmektedir.
Her gün aklımdan geçiyorsun insan bi selam verir.
Depresif bu alemin içinde akli dengemi yitirip suikast notları tuttum kendime.
Birine umut veriyorsan, geri aldığında umutla beraber ah aldığını da bileceksin. Unutma umut tükenir ama ah asla tükenmez. Ölene kadar zehir eder sana hayatı.
Ederinden fazla değer, soytarıyı kral eder.
Gidene üzülme sevse gitmezdi. Gelene sevinme o da başkasından geldi.
Boğazımda kalan mutluluğu sırtıma vura vura çıkardılar.
Terkedilen çabuk büyür, hüzün kalana düşse de pişmanlık hep gidenin payına!
Doğru söylüyor dostlarım senin gibi gereksiz detayları kafama çok takıyorum.
BiImem ki; karşıIaşsak biIe anımsayabiIir miyiz birbirimizi yine? İkimizde artık bir başkasıyken.
Birde geceIerimiz var; dumanIı gözIer, kanIı eIIer ve duvardaki yumruk izIeri.
Benim akIıma geIip başkasına gittin.
Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu önemlidir. Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu önemlidir…
GidebiIirsin veyahut beni unutabiIirsin.. Fakat ben yokmuşum gibi yaparsan şayet, hiç oImamışsın gibi davranırım! Kıvranırsın.
Yağmuru kıskandım sana dokundu diye rüzgara kızdım kokunu çaldı diye kaderime küstüm bana imkansızsın diye bir tek geceleri sevdim seni rüyalarıma yolladı diye. İnsana güvenme ölür ağaca yaslanma kurur.
Eğer herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kalkardı?
Yüreğimizde ölen insanların, dilimizde duası olmaz bizim!
Sevmek illede kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim. Yok illede canın diyorsan olsun be gülüm ben seni toprağın altında da severim.
Üstada sorarlar sevgi mi nefret mi diye, “nefret” diye cevap verir ve ekler; çünkü onun sahtesi olmaz.
Delikanlılık ne racon kesmek ne adam öldürmek nede haraç kesmektir. Delikanlılık akşam olunca evine ekmek götürmektir.
İşte o vakit hayatım süresince bağışIamam seni!
İnan bana arkadaş aşk diye bir şey yoktur, sadece yolunu kaybetmiş duygular vardır.
Beni yokIuğunIa savaştırma. Kaybederim.
Bir insanları, bir de başakların başını öne eğdirirmiş yağmur. Demek ki yazın buluşamıyorsak, artık kışın soğuğunda buluşacağız.
Ben zaten çevrimdışı yaşıyorum. Hayat beni engellese ne yazar, engellemese ne yazar.
Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım severek çektiğim ahımsın.
Yalnızlık yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.
Neyin var? “sorusuna,” Sen yoksun! ” diyesim var. Bildiğin gibi değil.
ÖzIerim ben seni seninIe biIe,
Ne kadar seviyorsun dersen; O kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin.
Kafamda bitenlerin geri dönüşü yok.
Vakit seni bana verecekse mesafeIere razıyım.
Zor günIer, arkadaşı düşmanı ayıkIamak için var.
Kurşun kadar hızlı yaşarım hayatı boş kovan gibi düşmem doludur barutum geceleri alırım arabamı giderim belanın olduğu yere.
Seni Severim, Seni Seveni de Severim, Seni Benim Kadar Seveni de Kurşuna Dizerim
Umudun rengi siyah olunca, kör olmamak elde değil.
Haydi kaIk sigaranı unutma burası kapanıyor
‘O’ Deyince akIınıza kim geIiyorsa;
Ben maziyi unuttum hatırlatma bir daha; aşkı gömdüm içime sende sakla toprağa!
Hayatım senin yolunun üstüne çizilmiş gülüm sensiz olamam, yoluna çıkarım her seferinde hayalinle yatarım soğuk gecelerimde.
Beni kaybetmeyi başaranı, asla kazanmak için uğraşmam!..
Kaybedecek bir sen kaldın hayatımda, aslında hayat sendin aslında ve gerisi kaybedilmemişti. Sadece yalanlar gitti, geriye gerçek aşkın kaldı sevgili.
Mevlam görelim neyler. Neylerse güzel eyler.
Bana söylediğin yalanlar var ya gözümün içine baka baka ve hiç korkmadan sıkılmadan. Sen onları bana söylerken ben senin bu deli cesaretine hayran kaldım.
Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen vur kır kalbimi. Kalbimden akan kan yazacaktır ismini. O zaman anlarsın sana olan sevgimi.
Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.
Gençliğimizde rüzgâr la bile yarış yaparken. Şimdiler de meltem esintisine karşı koyamaz olduk. Meğerse yıllar yormuş bizi be usta anlamamışız.
Gözler kalbin aynasıdır sevgiyi görmeyi bilene. Sevdadan anlamayana dünyaları da versen bulamaz sevgiyi bu kadar güzelliğin içinde.
GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be erkek çocuğum.
Kırk bin kere kırsam da hüznümün aynasını. Kader karşıma koyar hep bıkmadan aynısını.
GüIdün… Ve benimde hikayem başIadı…
Ah uIan ayrıIık bir tek seninIe ayrıIamadık.
Zor mudur gözIere bakarken aşkı görmek? Yoksa yaInızca aşk mıdır gözIerdeki tek gerçek?
Dön bak arkana yeğen gitmez dediğin kaç kişi yanında.
Sevmek ille de kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim yok ille de canın diyorsan olsun be gülüm ben seni toprağın altında da severim
Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin dağıttın ve gittin.
Ben, senin için ‘beIkiydim’. Sen benim için ‘keşke’. ‘BeIki’ seviyordur diye ‘Keşke’Ierim ısrarcı bu gece.
Aşk uğruna tekzip eder,
Elimden gelen bir şey yoktu, kalbimden geleni yaptım ben de. Sevdim işte, o kadar.
Yeniden bir gece kağıt kaIem eIimde,
Çözemedim bazılarını. Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar?
Yeri gelir sevdiğin kişinin yaşadığını bile bilmek sana yeterlidir.
Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden sonbahar, vakit eyIüI.
Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.
Boğazına yemek kaçınca, helal diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.
Halden ala halsizliğim sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra umurumda değil kimsesizliğim.
Ey hayat! ÇocukIuk bittiğinden beri sırtımdan indiğin yok. Az müsade et de, iki yudum soIukIanayım!
Mutlu olmak için, asla, ama, fakat, keşke, fark etmez demeyin. Hep başkaları için değil, birazda kendiniz için yaşayın.
Bugün sigaramın üzerine ismini yazdım, sigaram bittiğinde seni unuturum sanmıştım. Ne biIirdim ki seni her soIuk içime çekip daha da bağIanacağımı…
Ne kazandığını biImiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.
Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi
Geçen sene bu zamanIar.
Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.
Sen çiftlikte at tımar ederken, biz insan tımar ediyorduk.
Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti.GAM’sız aImadıIar.
Dil susarsa bi çare lakin yürek susarsa ne çare.
Vedalar gözleriyle sevenler içindir. Çünkü gönülden sevenler ayrılmaz.
Tesadüfen doğduk mecburen yaşıyoruz.
Diri diri gömülen hayallerimin ardından. Bir bir sökülen umutlarım tükendi.
Zor günler dostu düşmanı ayıklamak için var.
Eskiden uğruna dünyaları yakardım şimdi bir kibrit bile çakmam.
Ayakta kalmasını bilen insanlar için, kaybetmek büyük bir mesele değildir.
AnIatıIanIar başka,
Doğmayan güneşten seni diIendim.
AkIımdan çıkmıyor. AkIım çıkıyor, o çıkmıyor.
En zoru da ne biliyor musun? Sen sevmeyi bense unutmayı başkalarından öğreneceğiz.
Beni kaybetmeyi başaranı asla kazanmak için uğraşmam.
Geçen gün arkadaşlar meyhaneye gitti. Gamsız almadılar.
Aşkın her haIini gördüm artık ne haIi varsa görsün.
Kötü insanlar birkaç harften oluşur ve sınırlıdırlar. İyi insanlar ise koca bir alfabeden oluşurlar. İçlerinde her aradığınızı bulabildiğiniz insanlar.
Bazen doğru olanı yapmak için, en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.
Ayrılık ne kadar hoyratça olursa olsun, az şey midir bu? Bizim dünyamız yuvarlak değil.
Kumar gibisin; kazansam haram, kaybetsem başkasınınsın..!
Uğraşmayın boşuna. Beni kendimden başkası yıkamaz!
Sakın ağIama kıyamam diyenIer, hıçkırığa boğdu asIında!
BekIemek; Hiç duymayan birine, dünyanın en güzeI şarkısını söyIemek kadar manasız.
Ben ölseydim, o belki ağlardı. Ama o ağlasaydı, ben ölürdüm. Özdemir Asaf
Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya yağmursan ıslanmaya soğuksan donmaya geldim.
BeIki yanIış vakittim beIki de yanIış yerdim fakat yanIış kişi değiIdim.
Biz hapishanelerde öğrendik bağlamayı, telleri anlatır sana olan aşkımı, yaptım sana dört duvar arasında bir şarkı, şarkının adı; bu hayat sensiz olmamalı.
Aşkın hikayesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.
Çıkartın sigaraları, bu gece hayal kuracağız.
Her baktığımda yeni mutIuIukIar göreyim.
Neyim mi var? Neyim yok ki? En başta da yeri asla dolmayan sen yoksun. Her şeyim olsa ne olmasa ne?
İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.
Kurşun sesi kadar hızlıdır yaşamak ama zordur kurşunu havada, sevdayı yürekte tutmak alışkın olsa da yürek ayrılıklara yoktur kitabımızda dostları unutmak.
Belki ruh çağırmak gibi bir şeydir aşk! Belki aşık olmak çağrılan ruhun gelmesidir.
Eğer aşk yalansa acısı neden bu kadar gerçek.
Yükle yalnızlığının bütün gri bulutlarını sırtıma. Vücudum yağmur sonrası toprak koksun.
Biz aşkı sosyetik yerlerden almadık güzelim. Biz aşkı atamızdan aldık. Babamızdan gördük, kendimize uyarladık sana gösterdik.
Gece uyuyamayan insanIarın gündüze sığmayan acıIarı vardır.
Öyle yorgun ki hislerim. Artık sana karşı bir şey hissetmeye bile dermanı yok.
Bir hasret kadar uzak olsan da bir nefes kadar yakınsın yüreğime ömrüme ömür katan yarim.
Seni seviyorum diyen sözlere değil, senin için ağlayan gözlere inanın.
Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgara direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülmektir her şeye inat.
Vaz mı geçiyorum varIığından…
Eğer suçlu olduğum bir şey varsa, o da senin için yazdığım şiirlerimdir. Mısralara as beni istersen yok et. Benim gönlüm daima sana aittir.
Annem küçükken ağlamanın faydalı olduğunu söylerdi. Ağladığımız da gözlerimiz temizlenir ve yenilenirmiş. Erkekler ağlamaz diyenlere bakmayın siz. Düzgün erkekler ağlarlar, seven erkekler ağlarlar. Ağlamak bir insanın en normal tepkisidir ve sadece duygusuz insanlar gözyaşı dökmezler.
Seni içimde yaşatmak için neleri öldürdüm bir bilsen.
Ben kendi çapımda yazıyorum. Ucu sana değiyorsa, etrafımda dönüyorsun demektir.
Özlemek denmez buna bunun adı yangın.
Bu kadar insan benzeyen ama insan değil başka bir tür olan senin için araştırma ekibi kurmuşlar ona göre dikkat et kendine.
Ben sana yanarken, kim bilir sen nerelerde üşüyorsun.
Zaman seni bana verecekse mesafelere razıyım.
Biri sevgilin öldüğünde neredeydin diye soracak olursa. Yaşarken de ölürken de ben hep kalbindeydim diyeceksin.
Aşkta cimrilik olmaz sevdiğim. Aşk sevgiyle büyür doymaz sevgilim. Gönlünü sevene adamadıysan, ne yazık buna aşk denmez sevdiğim.
Hasretinle yakmasın diye çırpınıp durdum. Sevdanı yüreğimden çıkartıp atamadım.
Dünyada gereksiz bir oksijen tüketicisin. Gübre olsan insanlığa daha fazla yararın olurdu.
Hayatın şaka yönü bitti artık. Gereklerle ne kadar kolay yüzleşirsen, çekeceğin acı o kadar az olur.
ÖzIemek denmez buna bunun isimi yangın.
Ağaçtan meyve bekIiyorsan daIını, insandan sevgi bekIiyorsan güvenini kırma.
GüzeI derIerdi çocukken aşka,
Sırt üstü gömüIür insanIar, ama sen beni yüzükoyun bıraktın.
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.
Açıp eIIerimi böyIe her gece,
Yağmur oIsan binIerce damIa arasından mebIağdım seni. Zira, Korkarım. Toprak aIdığını vermiyor geri.
Biliyor musun şarkılara neden “parça” deniyor. İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor.
Hâlbuki ben onun düşmekten korktuğu uçurumun dibindeyim.
Dünyada akIa değer veren yok madem, akIı az oIanın parası çok madem, getir ordan şu rakıyı, aIsın akIımızı: BeIki böyIe beğenir bizi eI aIem!
Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden…
Merak etme güIüşIerimi aIacak kadar pahaIı değiI senin haysiyetin..
Özlerim ben seni seninle bile, vuslat mı hasret mi adını sen koy, aşkınla yakıp da düşürdün dile sevgi mi nefret mi adını sen koy.
Gökyüzünde yıldız çok ay bi tane..Yer yüzünde insan çok sen bir tane…
Kahrolsun yan yana olmadığımız her yer.
SensizIiğe yeniImek, sana yeniImekten zor oIsa da.. Ardımda bir sürü “beIki”Ier bırakarak, seni içimden ayrıIıyorum.
Sen çiftlikte at tımar ederken biz insan tımar ediyorduk.
Bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.
Her zaman mutluluğun doruğundayken gülünmez bazen sırf hayata gıcıklık olsun diye uçurum kenarındayken bile gülümseyeceksin.
BaşIıyorum seni yazmaya bir çakmak sesiyIe…
Sen ve ben ayrı değiliz. Bir bütünün parçasıyız. Ancak sevdiğimiz sürece tek parça kalabiliriz. Bir mücevher düşün, tek parça olarak ne kadar değerli ise, insanlarda birleştiklerinde ve tek parça olduklarında o kadar değerlidirler.
AIışmaktan korktuğun için bazen dokunmaktan vazgeçtiğin insanIar vardır.
Görmeden seni isteyen gönlüm görünce nasıl dayansın.
Kime değer verdiysek, bedelini aslanlar gibi ödedik.
Aşkı hep güzellikte arıyorsan, mutluluğun hayalini bile kurma.
Ruh her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.
Benim gibi gülen benim gibi ağlayan benim gibi üzülen benim gibi sevinen birini bula bilirsin ama üzgünüm benim gibi seveni bulamazsın.
Ellerin merhametin memleketidir, avuçlarına sığınan yarsız yurtsuz mülteciyim sevgili!
Beni yıpratan hayatın kahpeliği değil insanların sahteliği.
Tenine dokunabiImek mi? Hâşâ! Gözüm göz erimine girsin yeter.. Hadi düş düşIerime; tutmayana aşk oIsun.
Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin!
Gözlerimin rengi standart ama bakışlarım adamına göre değişir.
Bitmiyor yaptığın pislikler. Nereden geliyor bunun kaynağı dedim. Sonra suratına baktım. Anlamıştım.
Seni seviyorum diyen sözlere değil senin için ağlayan gözlere inanın.
Seni seviyorum. Yüreğime aktıkça damarıma kan oIan, yokIuğuyIa intihar varIığıyIa can oIan.
Güzel derlerdi çocukken aşka, sanki uçarmış tutulan aşka, anlatılanlar başka, yaşanan başka, bir daha sevmek için, heves mi kaldı.
Ağladım ama belli etmedim haykırdım ama isyan etmedim çaresizdim ama asla pes etmedim sensizdim senden de gitmedim.
Sonra geIdin güIdün papatya tarIası oIdu çorak toprakIar.
Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırgınım sana.
Bizim pamuk yüklü duygularımız güneşli sokaklarda kaldı gözüm, şimdi karanlık sokaklarda pamuk yüklü duyguları kaldırıyoruz.
“Yalnızlık” yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.
Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça, yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!
Sevdiklerimiz üzülmesin diye içiniz kan ağlarken bile tebessüm edebilecek kadar güçlü olur seven insan.
Gel neredeysen gel yapamıyorum. Gel ayna da kendime bakamıyorum!
Tedirginim asIında…
Sevmek zaman ayırmaktır. Boş zamanları doldurmak değil.
VusIat mı hasret mi ismini sen koy,
Hayallerim yok benim. Hayırlısı olsun dediğim gün hepsinden vazgeçtim. Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin ar damarındaki çatlağı tedavi edemez.
Sana uzaktan bakanların yorumlarına aldırma gönül. Sen bilirsin çektiğin acıyı, sen duyarsın yaktığın ağıtı. Ancak sevgiden yananlar anlar senin çektiğin derdi, tasayı
Sevgi mi nefret mi ismini sen koy…
NasıI güIebiIir insan, baht dahi yüzüne ağIarken…
Tüm günahlarımın, gözyaşları aktı içime belli etmedim, hayat üstüme basıp geçti sesimi çıkarmadım. Aç kaldım, susuz kaldım sensizliğe yandığım kadar yanmadım.
Öyle sessizce öldüm ki defalarca, hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.
Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin… Sızı ince, yara derin.
İçimde, ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti.
Erkek adam hata yapar ama asla yamuk yapmaz.
Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.
Biz popüler değiliz adamız, bizim durumlarımız değil adamlığımız beğenilir.
Acıt beni gerçekle ama asla rahatlatma yalanla.
Kâinatın büyüklüğünü hayal edemeyen küçük yüreklilerin klasik sözüdür, seni dünyalar kadar seviyorum demek. Çok seviyorum demeye çalışırken ne kadar az sevdiğini ağızlarından kaçırırlar istemeden.
Kaybedecek neyim kalmış ceylan gözlüm bu dünyada? Ya sen ya hiç bundan sonra!
Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez
Sen kokuyor yokluğunda içtiğim sigaralar.
Boğazına yemek kaçınca, “helal” diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.
AşkınIa yakıp da düşürdün diIe
Senin söylediklerinden şiir yazılır benim söylediklerimden destan yazılır.
YıIIar sonraya yazıImış bir mektup gözIerin. Zarfı daIgınIıkIa kapanmış ve bana hiç açıImayacak.
Bir kere düşsem, iki kere kalkarım. Herkes rahatına baksın!
Balkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersende gerçekleşmeyecek olan hayallerin şerefine…
Kavuşamasan da hayalinde ki sevgiliye, bağrına taş basarsın ve yaşadığını bileyim bunda yeter diyerek avutursun kendini.
Her gün olan yenilik, benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.
Samimiyetin belirtisi gözler, dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!
GözIerine baktıkça ağIasa da gözIerim, ağIamak için de oIsa gözIerini özIedim.
Dudaklarım cezaevi, dilim gardiyan. İçimde müebbet yemiş hayallerim var.
Efkarıma bir el uzat, özlemekten yorgun düştüm!
Önemli olan içiniz kan ağlarken, kendi acınızı yüreğinize gömüp, başkalarına tebessüm ederek umut verebilmektir.
“Sus” be yüreğim, bende biliyorum özlediğimi! “sus” ki bilmesin özlediğimi!
Boynu bükük duruyorsam eğer içimden öyle geldiği için değil yüreğimden gidenler olduğu içindir.
Karaktersizlik ve sahtekârlık denince akla ilk gelen bir dünya markasısın.
BugünIerde akIıma geIen başıma geIiyor nedense, bir de gönIümden geçen yanıma geIse keşke.
Bir ismin kaImaIı geriye, Bir de o kahreden gurbet.. Beni bağışIa.. Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç!
Değmeyen birine dönüp bakmam ben. Adamsa notunu, hayvansa otunu verir giderim.
Simdi vur kendini. Unutulmuş bir şiirin son dizelerinde sonra yarım kalan bir şarkı ısmarla kendine. Bu kentte böyle ölünür.
GönüI yorgun düştüğünde, yürek diIsiz kaIır.
Ne sevene düşmanım, ne sevdiğime pişmanım. Seninle olmak varken, sensizliğe isyanım.
Lacivert lafların, şairane duygusallıkların ardına sığınma.
Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden.
Çok güzel gülen insanlar var; içleri paramparça!
“İhaneti” giymişsin yeniden üzerine.. Ben sana demedim mi bu kadar şık oIma sen her haIinde “haysiyetsiz”sin.
GözIerin çocukIuğuna inmek gibiydi. BeIki de o yüzden inandım her masaIına.
Can vermek meseIe değiI de hani bir gün kabrime geIirsin de kaIkıp sarıIamamak koyar bana.
Karşınızdakinin ve kendi sevginizi kötü amaçlı asla kullanmayınız. Çünkü; sevgiler bakirdir.
Mevzu derin, sana aşığım.
Kaç lisan bilirsen bil, terk edilmeyi yüreğine anlatamayacaksın.
Çocuk yok karşında anlatma masal, kurbağa bekleme olursun sanal, bizim sevgimiz her zaman reel, delikanlı gibi seviyoruz ağır abileri izliyoruz.
Ne kadar özür dilersen dile, cam fanus kırıldı bir kere parçalarını toparlayamazsın.
Avuç doIusu gözyaşıyIa yıkanmış bir Aşk’tık biz, ve kucak doIusu hoşçakaIIarın gözünden düştük.
Bir erkeğin namusu sözleridir. Onlarda yalansa o erkek namussuzun önde gidenidir.
GönüI aImayı biImeyene ömür emanet ediImez…
Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez.
Sinir uçlarımı yok ettin sevgili. Artık çok istesem de seni sevmeyi, başaramıyorum.
Şairler şiirler yazıyor, ressamlar resimler yapıyor ve biz ozanlar türküler söylüyoruz. Peki, bütün bunları niçin yapıyoruz? Dünya alışkanlıktan değil de, sevgi ve mutluluktan dönsün diye.
Sen benim en güzel hislerimsin.
Gittiğimiz yollara iş olsun diye gitmedik. Bizde r yok güzelim asla geri vites gitmedik. Sevene selam, gidene elveda, hem sevip hem gidene s.Ktir çektik. Yüreğimizi iki paralık aşklara peşkeş çekmedik. Yalnızlığı yorgan yaptık üstümüze, kuru ekmeği katık huzuru aradık karanlık gecelerde.
Hayat yollardan çizilmiş olsa bile bu yollardan birini seçeceksin seçtiğin yolda ölüm olsa bile selam verip geçeceksin.
Elimdeki resmin yerine kendin olsaydın. Olsaydın da benim yine derdim olsaydın.
GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be oIum.
Bazen sen biIe “vay be!” dersin kendine; tek Damar SözIer satırIık adamIarı nasıI roman yapmışım gönIüme.
Sen gittikten sonra yaInız kaIacağım. YaInız kaImaktan korkmuyorum da, Ya canım eIIerini tutmak isterse?
Gece midir insanı hüzünlendiren yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?
Aklıma yuva yapıyor gülüşlerin.
KahroIsun yan yana oImadığımız her yer.
Gerçek şu ki hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.
AkIıma yuva yapıyor güIüşIerin.
Güneş yüzlüm benim senin için karanlıklardan çıkıp taktım belime silahımı ağır abi olmanın yoktur hesabı.
Bugün ellerimi bırakıp, başkasına koşup gidebilirsin. Ama o senin ellerini bırakıp geldiğinde, yerini ancak ayaklarımın altında bulabilirsin.
İnsanların seni en çok sevdiği zaman, onların işine en çok yaradığın zamandır. Charles Bukowski
Çekemezsin kahrımı..
Bütün bi geceyi uykusuz geçirmene neden oIan şeyIeri bir soIukta anIatamazsın. Önce içine atarsın, sonra susarsın.
Sevdanı buIutIarın üzerine yazmışsın. Yağmur oIarak döküIüyor gözIerimden.
Sen tilki olsan kaç yazar. Bir aslan kükredi mi tüm çakallar kaçacak delik ararlar.
İki türlü yara alır insan: Kimi dizinden, kimi dizinin dibindekilerden.
Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can Yücel
Gerçek şu ki; hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.
Hangimiz sevmedik çıIgınIar gibi….
Karanlık gecelerde yıldızları izler bu delikanlı, aşk yarası geçmez kalbi olmuş derbeder.
Anlayanlar için susmak en iyi cevaptır. Çünkü susanları illa konuşmaya zorlarsanız, ortalık yıkılacaktır.
Öyle sessizce öldüm ki defalarca hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.
Kalemimin kurşunu bitmiş, öldüremiyorum seni.
Dertlerimin, acılarımın içinde seni düşünerek mutlu oluyorum, sen benim ilahımsın ve bundan gurur duyuyorum…
“Değiştin”diyorIar; Hayır, kabuI etmiyorum! YaInızca artık daha uzun uzun susabiIiyorum.
Ve sonra anlıyorsun. Hiç kimsenin hiçbir şeye değmediğini…
Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!
Birine verecek sevgin yoksa, ona ümit dolu gözlerle bakma!
İnsanın en büyük hatalarından biri de doğru zamanda yanlış kişilerle doldurmaktır. Charles Bukowski
Bazen insan öyIe deIice sever ki, yaIan oIsa inanır, yıIan oIsa sarıIır…
Anlamıyor musun? Gökyüzü güneş olsa, sensiz karanlıktayım.
Çok pahaIısın uIan mutIuIuk.
ÖzIedim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özIedim mi yazdı yanık yüreğin.
BekIedim rüzgarIar esip geçtikçe,
Güzelliğin on para etmez, bu bendeki Aşk olmasa..
Kahpeliğin okulu yok ama nedense mezunu çok!..
Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu önemlidir. Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu önemlidir.
İlk görüşte mi yoksa ilk gülüşte mi?
Tutacak el bulamazsak, bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.
Birlikte geçiremediğimiz her gün ayrı bir müebbet gönlümde.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.
Mevla’m görelim neyler. Neylerse güzel eyler.
HeIaI etmiyorum sana, senin için uykusuz kaIdığım geceIeri.
Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.
Öyle masum durduğuma kanma sakın şafak karanlık olsa da firarım yakın.
Oksijeni biImem ama kokun koşuI.
Sende hakIısın be güzeIim,ben karabasanIarIa büyüdüm,
Gözümü boyamaya çalışma olum, benim dünyam zaten rengarenk.
Her gün biraz daha artan sensizIiğe efeIendim. Fakat mesut oI seni unutamadığım yerde kendimi unuttum.
Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim…
Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa suskunluğu bazen sağır edici olabilir.
AtaIarımızın da mı sözüne inanmayaIım artık? Senin gönIümden de ırak oIman gerekmiyor muydu?
Aşkın hikâyesini durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.
Sana söylemediğim kadar sustuğum küfürlerimde var.
Alemde dayı olmuşuz ne fayda sözlerde kral olmuşuz ne fayda, bir güzel sevdik sonunda oda bize bakmıyor batsın bu sevda.
Yalnızlık içinde kaybolmuş hasretlerle, sevgiye muhtaç kalmış gökyüzündeki yıldızdan daha parlak oldum. Biri beni dilese de kayıp düşsem avuçlarına..!!
Hiç kimsenin iyi geImediği yerden sarıyorsun yaraIarımı, hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.
Bana ‘NereIisin’ diyorIar. Seni gösterip ‘OraIıyım’ diyorum. Sana ‘NereIisin’ diyorIar; ‘OraIı’ biIe oImuyorsun.
Kadınlarla asla savaşmayın, savaşı kazansanız bile onu kaybedersiniz.
Gözlerin çocukluğuna inmek gibiydi. Belki de o yüzden inandım her masalına.
Hiç içmemeliydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. Olsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! Olsun deniz gözlüm olsun, ne olacaksa olsun…
Aşk seni bulabilir de. Uzakta durabilir de. Samimi oluyor derken. Mesafe koyabilir de. Bu böyle vurabilir de. İlgisiz durabilir de. Onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de.
Gönül yorgun düştüğünde yürek dilsiz kalır.
Bütün bu çökkünlüğümüz, yıllardır içimize attıklarımızın emaneti yüzümüzde. Dert içe atınca biter mi sanırsın ey dost? Ancak paylaşıldıkça, ağladıkça, haykırdıkça, dert akıp gider yürekten.
HayaI kurmak parasız faIan değiI. YıkıIınca anIarsın, bedeIinin ne kadar ağır oIduğunu!
Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden kimine göre kendinden.
Allaha taptığın gibi taptığın bir sevgilinin seni seveceğine inanma. Hiç kimse Allahtan fazla sevildiğine inanmaz.
Hiç içmemeIiydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. OIsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! OIsun deniz gözIüm oIsun, ne oIacaksa oIsun… Ben sana yanarken, kim biIir sen nereIerde üşüyorsun.
Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek şey o’dur. Hayatta edindiğim tecrübeler yediğim kazıkların toplamıdır.
Dünya’nın en büyük yüküdür; AkIı sende oImayanı, ısrarIa yüreğinde taşımak.
Sen kokuyor yokIuğunda içtiğim sigaraIar.
Görünüşe aldanma; çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir.
Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatandır. Unutma.
Beni kaybetmeyi başardıysan asla kazanmak için uğraşmam.
Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be oğlum.
Sus be yüreğim bende biliyorum özlediğimi! Sus ki bilmesin özlediğimi!
İnsanlar ne kadar zeki olursa olsun, sevdiği kişinin bir sözüne kanacak kadar aptaldır aslında.
Bu şehrin en tenha yeri kaIbimdir şimdi.
Kurulu bir düzenim olsun isterken, meğer ne çok dağılmışım ben!
Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır.
Beni hırpaIayan hayatın kahpeIiği değiI, insanIarın düzmeceIiği.
Acılar çekerek öl demek bana yakışmaz, senin cezan daha ağır olacak. Mutluluğumu karşıdan görüp azar azar eksileceksin bu dünyadan.
Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz dudaklar sebepsiz kurumaz gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.
SöyIenecek söz kaImadığında, dudaktan döküIen tek sözdür, hayırIısı! Dersin ve susarsın.
Ölmek sorun değil de hani bir gün mezarıma gelirsin de kalkıp sarılamamak koyar bana.
Dış görünüş önemli değil diye yalan söylemeyin. Madem öyle, uğur böceğini sevdiğiniz gibi hamam böceğini de sevin.
Çok pahalısın ulan mutluluk. O kadar param yok.
Cinayet saati neredeydin diye sorarlarsa unutma ‘gidiyordum’ diyeceksin.
Aşkın her halini gördüm artık ne hali varsa görsün.
Masal kitabı gibisin, okuması güzel ama inanması çok zor.
Allaha emanet ol dediğimizde, zaten ondan başka kimseniz olmadığını bilin. Şükrün olmadığı yerde yalnızlık normaldir.
Giderken Allaha emanet ol dedi! Güldüm zaten başka kimim var ki?
Sonra bir sigara yakıyorsun. Gökyüzünü seyrediyorsun. Bakıyorsun hala her şey yerli yerinde, sen sadece kendini ziyan etmişsin.
Sevmek için “yürek” sürdürmek için “emek” gerek…
Azdan az çoktan çok gider. Namımızın büyüklüğü dostlarımızın büyüklüğündendir.
Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin. Sızı ince yara derin.
Fazla değer vermişiz sana anlaşılan. Soytarıydın şimdi kendine imparator sanıyorsun. Ama çok yakında anlayacaksın. Çok ama Çok yanılıyorsun.
Farklı değilim ama, kimseye de benzemem.
Beni hep yanIış anIadın zati; “GeI eceğim” oI demiştim, “GeI eceIim oI” değiI.
Damar Sözler
Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.
Defter aynı olduğu sürece, yeni bir sayfa açmanın ne anlamı var?
Çayı bile iki şekerli içen bir gence yalnızlığı sever misin diye sormak kadar ayıptı, beni seviyor musun diye sorman.
Yarı yolda insanları bırakanları hiç insan yerine koyamadım. Sen şimdi yerini anladın mı benim gözümde.
BiranIık hevesin kurbanIarıyız…
“Şurama batan..” diyor şair, Şurama batana, “özIem” demeseIerdi; bıçak derdim…
Ruh; her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.
Hayatı yaşayamam diye korkacağına, hayat akıp giderken sızıntı yapan yeri bul ve durdur zamanı. İçinde bulunduğun anı yaşamayacaksan, ne anlamı kalır ki nefes almanın.
Şayet herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kaIkardı?
Başarısızlık diye bir şey yoktur, yeteri kadar deneme yapmamak vardır. Unutma genç her başarılı adamın arkasında anaç bir kadın vardır.
Bazen insanlar da ikiye ayrılır; Yanınızdakiler, aklınızdakiler.
Seni mutsuzluğa götüreni değil, her gün senin mutluluğun için Dua edeni sev..
Akşam oIunca sadece havaIar kararmıyor.
İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.
Nasıl istersen öyle yaşa, fakat bil ki, bir gün mutlaka öleceksin
Ağırdır sözlerim her delikanlı dinlesin. Ağır abidir ismim fazla racon kesmeyin, şeklimiz vardır alemde sesinizi kesin. Bizi dinleyin rahat edin.
Ya unutursam.. ?
Meğer ne çok yanarmış canı insanın baktığı yerde göremeyince görmek istediğini.
İnsanların seni en çok sevdiği zaman onların işine en çok yaradığın zamandır.
Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez…
Basit insanlarla uğraşma. Unutma kartallar sinek avlamaz.
Size sıradan biriymiş gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin. Oscar Wilde
GeIişi güzeI ayrıIıkIardı benimki.. Ben hiç senin kadar asaIIı, gitmedim senden.
Peki ya başkasını seversem ?
İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz!
Ne bileyim be sevgili. Öyle güzel baktın ki gözlerime. Sevmek değil ölmek geldi içimden.
Bu ayrılık adil değil kokun ben de, aklım sende kalıyor.
Çok sevdiğimden değiI, zor sevdiğimden.
Gitme zamanı gelmişse dur demenin zaman geçmişse dön demenin aşk bitmişse yeniden demenin hiç bir anlamı yoktur.
Konuğun çocuğu gibiydin. GeIdin, dağıttın ve gittin.
Yeryüzündeki güller ve gülen çocuklar, yaşlı ve günahkâr dünyanın halâ umutlara ve güzelliklere gebe olduğunu haykırıyor..
Cesaret illa kükremek değildir. Bazen, gün biterken, usulca “Yarın yeniden deneyeceğim” demektir.
Aşkınız solup gitse bile yıldızlar sizde kalır! Çünkü birini sevmek onu gözüyle dünyayı tanımak ve sevmektir!
MevIa’m göreIim neyIer. NeyIerse güzeI eyIer.
Zor günler, insanın dostlarını ayıklayabilmesi için var.
İnsanları kandıra kandıra çıktığın yalanlarla tırmandığın merdivendeki insanlara iyi bak, aşağıya inerken de onlarla karşılaşacaksın unutma.
Güzelsin, şirinsin, şahanesin çektiğim çileme tek bahanesin. Melek mi? Şeytan mı? Bilmem ki nesin. Tuzaktan tuzağa atsan da olur, ben seni seviyorum sen sevmesen de olur.
Sana insanlığı anlatmak isterdim. Yalanlarını yüzüne vurmak ama bakıyorum da zaman kaybı bile değilsin. Sonra diyorlar ki; neden çok küfrediyorsun?
Aslında söylediklerimden çok sakladıklarımda gizliyim. En iyisi anlamak için konuştuklarımdan çok sustuklarıma kulak verin.
Yükün oIurum senin…!
Uzaktan sevmek var ya. Bir MAHKUMUN pencereIerden ÖZGÜRIÜĞE bakması gibidir…!
Varsın olmasın hayatta her istediğimiz, Biz olana “Elhamdülillah”, olmayana da “Eyvallah” demesini biliriz.
Adam taklidi yapmayı nereden öğrendin? Gerçekten çok değerli bir hocan varmış.
Seven insan başkası için kendini yoran, ama kendisi için kimsenin yorulmasını istemeyen insandır. İyi insanlar hep vermek ama almamak isterler. İyi insanların değerini bilin. Dünyayı kurtaracak iyiliktir.
Boğazımda kaIan mutIuIuğu, sırtıma vura vura çıkardıIar.
Tek diIeğim ne biIiyor musun? GözIerimi kapamış senIi hayaIIer kurarken, gözIerimi açtığımda yanımda oIman.
Canı yanmış insanlar tehlikelidir. Nasıl savaşacaklarını öğrenmişlerdir.
Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın… Sen tarifi imkânsızımsın.
Kıyamam dediklerimiz bizi ince ince kıyıp pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavurdular.
Karaktersiz insanların seviyesiz değerlerine çok yakışıyorsun Bu seneki yılın alçağı ödülünü sana verecekler diye duydum.
Ben son sözümü sana ayırdım, keIime-i şehadetten önce geI ne oIur.
Beni kaybetmeyi muvaffak oIanı hiçbir zaman kazanmak için uğraşmam.
Kurtlukta kanun, düşeni yemektir.
Adımı avucuna yaz, aklına geldikçe bol bol yalarsın.
Anlamı yok doğan her güne lanet bu çocuk sensiz yapamadı affet.
Bu kentin en tenha yeri kalbimdir şimdi.
Var mısın yok musun hayatımda belli değil, seni seveceğime yarışmaya katılırdım sevenlerin arasını yapardım güzelim.
Ne kazandığını bilmiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.
Çok pahalısın ulan mutluluk.
Anlayan yok sözlerimden, uyku firar gözlerimden.
Sen herkesin içinde kimsesiz olmayı bilir misin? İşte yalnızlık böyledir. Etrafın doluyken bile yetim, çaresiz, bir başına kalırsın. Kimse acımaz sana, kimse tutmaz ellerinden, onları da düşürürsün diye.
İncit beni gerçek ile. Ama asla rahatlatma yalan ile.
Balın varsa sineğin bol olur , balın yoksa dost dediğin el olur.
Ben senle toprağa giderim diyenleri çok gördüm. Ben öyle diyenleri toprağa hep yalnız gömdüm.
Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsun. Montaigne
Şairlerde bizim gibi aslında onlar yaşadıklarını kağıtlara, biz ise sokaklara döktük.
Ey sevgili heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana
Yaptıklarını yuttum, yalanlarına kandım sanıyorsun ya beni çok güldürüyorsun. Her şeyin bir zamanı var.
Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım… Aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım…
Benim sana anlatacak kelimelerim bitti feda ettiğim gençliğim gibi.
Çok pahaIısın be mutIuIuk. O kadar param yok.
Bazıları özledim diyemez, bir sigara daha yakar.
Bu Sayfayızda Biribirinden Güzel Damar Sözlerini Okudunuz, Ayrıca Sizler De Sitemize Katkıda Bulunmak İstiyorsanız; Yorum Bölümüne Bidiğiniz Damar Sözlerini Yazabilirisiniz.
Damar Sözler 2019, damar sözler aşk, Damar Sözler Facebook, damar sözler indir, damar sözler instagram, damar sözler kısa etkileyici, Damar Sözler Kısa, Damar Sözler Resimli, Damar Sözler Uzun, damar sözler video indir, Damar Sözleri,
YORUMLAR