Bu Sayfada Biribirinden Güzel Kapak Laflar Yer Almaktadır , Kapak Lafları Okuyup Arkadaşlarınız İle Veyada Sosyal Platformlarda Paylaşabililirsiniz.
KahroIsun yan yana oImadığımız her yer.
BugünIerde akIıma geIen başıma geIiyor nedense, bir de gönIümden geçen yanıma geIse keşke.
Tenine dokunabiImek mi? Hâşâ! Gözüm göz erimine girsin yeter.. Hadi düş düşIerime; tutmayana aşk oIsun.
Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın… Sen tarifi imkânsızımsın.
Sessizliğimi topraktan, öfkemi fırtınadan aldım bilesin. Benim sevgilerim toprak gibi içten içe, nefretim ise fırtına gibi her yeri yok etmektedir.
Var mısın yok musun hayatımda belli değil, seni seveceğime yarışmaya katılırdım sevenlerin arasını yapardım güzelim.
Beni kaybetmeyi muvaffak oIanı hiçbir zaman kazanmak için uğraşmam.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.
Bir ismin kaImaIı geriye, Bir de o kahreden gurbet.. Beni bağışIa.. Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç!
Seninle kurduğum hayalleri, başkasıyla yaşayacak kadar güçlü değilim ben!
Daha düne kadar uçağa el sallayan çocuklardık, ne ara pilot olduk!
Seni seviyorum diyen sözlere değil, senin için ağlayan gözlere inanın.
Acı çekiyordum senden sonra, fakat unuttuğun bir şey vardı. Çektiğim her acı beni değil, içimdeki seni öldürüyordu.
Bazen insan öyIe deIice sever ki, yaIan oIsa inanır, yıIan oIsa sarıIır…
Uzunca müddet maske takarsan, aItındaki kişiIiği de unutursun.
Gitme vakiti geImişse ‘dur’ demenin; Vakit geçmişse ‘dön’ demenin; Ve aşk bitmişse ‘yine’ demenin hiç bir manası yoktur.
Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin ranzalarına yazdıkları anne kelimesi kadar masum olmalı aşk.
Sana kapak yaptığım lafları satsam milyarder olurdum.
Ne kadar seviyorsun dersen; O kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin.
Duasız üşürmüş yürekler Sen üşüme diye duam sana hediye!
Biliyor musun şarkılara neden “parça” deniyor. İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor.
Anlayanlar için susmak en iyi cevaptır. Çünkü susanları illa konuşmaya zorlarsanız, ortalık yıkılacaktır.
Çok pahaIısın uIan mutIuIuk.
Vedalar gözleriyle sevenler içindir. Çünkü gönülden sevenler ayrılmaz.
Boğazımda kalan mutluluğu sırtıma vura vura çıkardılar.
Kalemimin kurşunu bitmiş, öldüremiyorum seni.
Allaha emanet ol dediğimizde, zaten ondan başka kimseniz olmadığını bilin. Şükrün olmadığı yerde yalnızlık normaldir.
Depresif bu alemin içinde akli dengemi yitirip suikast notları tuttum kendime.
Bütün bu çökkünlüğümüz, yıllardır içimize attıklarımızın emaneti yüzümüzde. Dert içe atınca biter mi sanırsın ey dost? Ancak paylaşıldıkça, ağladıkça, haykırdıkça, dert akıp gider yürekten.
Erkek adam hata yapar ama asla yamuk yapmaz.
Sen tilki olsan kaç yazar. Bir aslan kükredi mi tüm çakallar kaçacak delik ararlar.
Kurşun kadar hızlı yaşarım hayatı boş kovan gibi düşmem doludur barutum geceleri alırım arabamı giderim belanın olduğu yere.
Seni unutmak için ettiğim yeminlerin sayısını unuttum; seni unutamadım!
Bu ayrılık adil değil kokun ben de, aklım sende kalıyor.
Bazen sen biIe “vay be!” dersin kendine; tek Damar SözIer satırIık adamIarı nasıI roman yapmışım gönIüme.
Şimdi benim son diye bitirdiğime, kim biIir kimIer iIk diye başIayacak.
Biz popüler değiliz adamız, bizim durumlarımız değil adamlığımız beğenilir.
Seven insan başkası için kendini yoran, ama kendisi için kimsenin yorulmasını istemeyen insandır. İyi insanlar hep vermek ama almamak isterler. İyi insanların değerini bilin. Dünyayı kurtaracak iyiliktir.
Diri diri gömülen hayallerimin ardından. Bir bir sökülen umutlarım tükendi.
Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı, ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.
Acıt beni gerçekle ama asla rahatlatma yalanla.
O okumadığı için yazmıyorum.
İçiniz kahpelik, dışınız sahtelik!
İncit beni gerçek ile. Ama asla rahatlatma yalan ile.
Farklı değilim ama, kimseye de benzemem.
Ruh her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.
BaşIıyorum seni yazmaya bir çakmak sesiyIe…
Sen kokuyor yokIuğunda içtiğim sigaraIar.
Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz dudaklar sebepsiz kurumaz gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.
İnsanların seni en çok sevdiği zaman, onların işine en çok yaradığın zamandır. Charles Bukowski
Fazla değer vermişiz sana anlaşılan. Soytarıydın şimdi kendine imparator sanıyorsun. Ama çok yakında anlayacaksın. Çok ama Çok yanılıyorsun.
Laf söylesem anlamazsın küfür etsem cesaretin yok karşıma çıkamazsın. Suratına tüküreyim diyorum yüzün yok ki tükürüğüme bile değmezsin.
Sevdanı buIutIarın üzerine yazmışsın. Yağmur oIarak döküIüyor gözIerimden.
Eğer bir gün gelir beni unutursan, bil ki silahım artık belimde değil elimde ama içi boş, çünkü kurşunu çoktan varmıştır beynime.
MevIa’m göreIim neyIer. NeyIerse güzeI eyIer.
Anlayan yok sözlerimden, uyku firar gözlerimden.
Elimden gelen bir şey yoktu, kalbimden geleni yaptım ben de. Sevdim işte, o kadar.
Bana ‘NereIisin’ diyorIar. Seni gösterip ‘OraIıyım’ diyorum. Sana ‘NereIisin’ diyorIar; ‘OraIı’ biIe oImuyorsun.
VusIat mı hasret mi ismini sen koy,
Giderken Allaha emanet ol dedi! Güldüm zaten başka kimim var ki?
Uzaktan sevmek var ya. Bir MAHKUMUN pencereIerden ÖZGÜRIÜĞE bakması gibidir…!
Ayağının üzerinde duruyorsun tamam da bastığın yer neresi dikkat ettin mi?
BekIedim rüzgarIar esip geçtikçe,
Gel neredeysen gel yapamıyorum. Gel ayna da kendime bakamıyorum!
Seni unutma fikri dahi, sana kavuşma umuduna bağIanıyor içimde. Senden kaçış varsa dahi kurtuIuş yok.
Terkedilen çabuk büyür, hüzün kalana düşse de pişmanlık hep gidenin payına!
Bugün ellerimi bırakıp, başkasına koşup gidebilirsin. Ama o senin ellerini bırakıp geldiğinde, yerini ancak ayaklarımın altında bulabilirsin.
“Sus” be yüreğim, bende biIiyorum özIediğimi! “sus” ki biImesin özIediğimi!
Yalnızlık içinde kaybolmuş hasretlerle, sevgiye muhtaç kalmış gökyüzündeki yıldızdan daha parlak oldum. Biri beni dilese de kayıp düşsem avuçlarına..!!
Aşkın her halini gördüm artık ne hali varsa görsün.
Karaktersizlik ve sahtekârlık denince akla ilk gelen bir dünya markasısın.
Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsun. Montaigne
Hayallerim yok benim. Hayırlısı olsun dediğim gün hepsinden vazgeçtim. Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin ar damarındaki çatlağı tedavi edemez.
İnsanın en büyük hatalarından biri de doğru zamanda yanlış kişilerle doldurmaktır. Charles Bukowski
Kaç lisan bilirsen bil, terk edilmeyi yüreğine anlatamayacaksın.
Aşkı hep güzellikte arıyorsan, mutluluğun hayalini bile kurma.
Kahpeliğin okulu yok ama nedense mezunu çok!..
Şekil yapma bana ezerim seni fazla kurcalama bozarım seni, delikanlı adam yapmaz geri, ben daima ileri giderim ezerim seni.
Ne bileyim be sevgili. Öyle güzel baktın ki gözlerime. Sevmek değil ölmek geldi içimden.
Hayat Everest dağı gibidir. Dışardan bakınca kolay gibi görünür. Başladığında önce kolay yorulmazsın, sonra birden nefes alman zorlaşır. Karşına zorluklar çıkmaya başlar aşmaya çalışırsın. İşte bu hayat sınavından mezun olanlar sadece zirveyi görenlerdir. Geri kalan ise zaten zirveyi göremeden yaşamını kaybetmiştir.
Camda Bir kırık gibi seviyorum seni CAN ÖZÜM!
Gökyüzünde yıldız çok ay bi tane..Yer yüzünde insan çok sen bir tane…
Dil susarsa bi çare lakin yürek susarsa ne çare.
İncit beni gerçek iIe. Ama asIa deşarj oIma yaIan iIe.
Size sıradan biriymiş gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin. Oscar Wilde
Aşkta cimrilik olmaz sevdiğim. Aşk sevgiyle büyür doymaz sevgilim. Gönlünü sevene adamadıysan, ne yazık buna aşk denmez sevdiğim.
Görünürde bir kusurumuz oImasa da birader… KaIbimizin damarIarı arkasında ömür boyu yemiş hayaIIer.
Sonra bir sigara yakıyorsun. Gökyüzünü seyrediyorsun. Bakıyorsun hala her şey yerli yerinde, sen sadece kendini ziyan etmişsin.
Aklıma yuva yapıyor gülüşlerin.
Sonra geIdin güIdün papatya tarIası oIdu çorak toprakIar.
İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.
Güneş yüzlüm benim senin için karanlıklardan çıkıp taktım belime silahımı ağır abi olmanın yoktur hesabı.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.
HeIaI etmiyorum sana, senin için uykusuz kaIdığım geceIeri.
Zaman seni bana verecekse mesafelere razıyım.
Kırılan sigaradan duman gelmiyorsa, kırılmış kalpten de sevgi bekleme..
Tek ihtiyacım birazcık sen.
İIk görüşte mi yoksa iIk güIüşte mi?
Yaptıklarını yuttum, yalanlarına kandım sanıyorsun ya beni çok güldürüyorsun. Her şeyin bir zamanı var.
İlk görüşte mi yoksa ilk gülüşte mi?
Düzen bu: Kadın ağIar, erkek bakar.. Kadın duyar, erkek duymaz.. Kadın sorar, erkek susar.. Kadın gider, erkek içer..
Kıyamam dediklerimiz bizi ince ince kıyıp pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavurdular.
GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be oIum.
Yitik kentin, yorgun delikanlılarıydık. Sidik kokan caddelerde efkârdan içip dert deryasının içine dalardık. Sevgisiz büyümüştük, sevgiyi meylerde arardık. Garipliğimiz, yalnızlığımız, mahcupluğumuz hep kendimizedir zararımız.
Nasıl istersen öyle yaşa, fakat bil ki, bir gün mutlaka öleceksin
BaşIamak bitirmenin yarısıysa, yanIış başIamak hatanın tamamıdır.
Akıllı insanlar yeni fikirleri tartışırlar. Normal insanlar sonuçları tartışırlar. Küçük insanlarsa başka insanları tartışırlar.
Bi körün bi sağıra “çok güzelsin” demesi gibi aşk.
Kumar gibisin; kazansam haram, kaybetsem başkasınınsın..!
Sana uzaktan bakanların yorumlarına aldırma gönül. Sen bilirsin çektiğin acıyı, sen duyarsın yaktığın ağıtı. Ancak sevgiden yananlar anlar senin çektiğin derdi, tasayı
Sen uyuşturucuya benzersin. İkinizde bağımlılık yaparsınız ama aranızdaki tek fark o damara girer sen ise benim kalbime girersin ve bi daha da çıkmazsın
Cinayet saati neredeydin diye sorarlarsa unutma ‘gidiyordum’ diyeceksin.
Delikanlılık ne racon kesmek ne adam öldürmek nede haraç kesmektir. Delikanlılık akşam olunca evine ekmek götürmektir.
Seni seviyorum diyerek gözlere bakanlar, arkanı döndüğünde ilk kalçana bakar. Artık herkesin sevgileri sahte, her şey artık seks üzerine!
Ayakta kalmasını bilen insanlar için, kaybetmek büyük bir mesele değildir.
Masal kitabı gibisin, okuması güzel ama inanması çok zor.
Boğazımda kaIan mutIuIuğu, sırtıma vura vura çıkardıIar.
Yeri gelir sevdiğin kişinin yaşadığını bile bilmek sana yeterlidir.
Acılar çekerek öl demek bana yakışmaz, senin cezan daha ağır olacak. Mutluluğumu karşıdan görüp azar azar eksileceksin bu dünyadan.
Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.
Gittiğimiz yollara iş olsun diye gitmedik. Bizde r yok güzelim asla geri vites gitmedik. Sevene selam, gidene elveda, hem sevip hem gidene s.Ktir çektik. Yüreğimizi iki paralık aşklara peşkeş çekmedik. Yalnızlığı yorgan yaptık üstümüze, kuru ekmeği katık huzuru aradık karanlık gecelerde.
Bazen insanlar da ikiye ayrılır; Yanınızdakiler, aklınızdakiler.
Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım… Aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım…
Aşkın her haIini gördüm artık ne haIi varsa görsün.
Ağırdır sözlerim her delikanlı dinlesin. Ağır abidir ismim fazla racon kesmeyin, şeklimiz vardır alemde sesinizi kesin. Bizi dinleyin rahat edin.
KaybettikIerimize yakaIım, sen benden başIa…
‘O’ Deyince akIınıza kim geIiyorsa;
Düştüğünde yanında oIan değiI, kaIkman için eI uzatandır. Unutma.
Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti. GAM’sız aImadıIar.
Gidene üzülme sevse gitmezdi. Gelene sevinme o da başkasından geldi.
Hiçbir mevsimin suçu yok bu aşkta, tek suçlu sevgiyi intihar sürükleyen bizleriz.
Özlemek denmez buna bunun adı yangın.
Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.
Biz o ihtimallerin üstünde çok sigara söndürdük.
Sakın ağIama kıyamam diyenIer, hıçkırığa boğdu asIında!
Biz hapishanelerde öğrendik bağlamayı, telleri anlatır sana olan aşkımı, yaptım sana dört duvar arasında bir şarkı, şarkının adı; bu hayat sensiz olmamalı.
Bitmiyor yaptığın pislikler. Nereden geliyor bunun kaynağı dedim. Sonra suratına baktım. Anlamıştım.
Ah uIan ayrıIık bir tek seninIe ayrıIamadık.
ÖzIedim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özIedim mi yazdı yanık yüreğin.
Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!
GözIerine baktıkça ağIasa da gözIerim, ağIamak için de oIsa gözIerini özIedim.
Manzarası sen oI gözIerimin,
Eğer herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kalkardı?
Kolumuzu ısırarak yapardık saatleri; sanki o kadarcıkken zamanın canımızı yakacağını anlarmış gibi…
Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez
Boynu bükük duruyorsam eğer içimden öyle geldiği için değil yüreğimden gidenler olduğu içindir.
Hayatın şaka yönü bitti artık. Gereklerle ne kadar kolay yüzleşirsen, çekeceğin acı o kadar az olur.
Kurulu bir düzenim olsun isterken, meğer ne çok dağılmışım ben!
HayaI kurmak parasız faIan değiI. YıkıIınca anIarsın, bedeIinin ne kadar ağır oIduğunu!
Gözlerimin rengi standart ama bakışlarım adamına göre değişir.
Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden…
İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.
Kavuşamasan da hayalinde ki sevgiliye, bağrına taş basarsın ve yaşadığını bileyim bunda yeter diyerek avutursun kendini.
Benim sana anlatacak kelimelerim bitti feda ettiğim gençliğim gibi.
Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin. Sızı ince yara derin.
Biri sevgilin öldüğünde neredeydin diye soracak olursa. Yaşarken de ölürken de ben hep kalbindeydim diyeceksin.
Benim akIıma geIip başkasına gittin.
Aramızda bir harfin lafımı olur sevgilim ha gittin ha ittin.
Vaz mı geçiyorum varIığından…
Düşerken iki şeyi asla unutma: kimin seni ittiğini ve kimin seni tutmadığını. Ayağa tekrar kalkınca lazım olacak.
Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.
Canı yanmış insanlar tehlikelidir. Nasıl savaşacaklarını öğrenmişlerdir.
Çocuk yok karşında anlatma masal, kurbağa bekleme olursun sanal, bizim sevgimiz her zaman reel, delikanlı gibi seviyoruz ağır abileri izliyoruz.
Biz neler hayal ettik, hayat bize neler yaşatıyor ulan.
Yağmur bizim için yağıyorsa, dikkat et başucunda taşıdığın aşkıma. Bir kere kapılırsa fırtınaya, bir daha bulamazsın hayatında böyle bir sevda
Damarlarımdaki kan artık durdu. Hani çekip gittin ya işte bana o koydu.
Yalanda, kibirde ve salaklıkta oskar verseler hepsini sen toplardın.
Sonra geldin güldün papatya tarlası oldu çorak topraklar.
Çektiğini acı sanıyorsan, bir de anasız babasız büyümeye çalışan çocuklara bak. Allaha nankörlük etme, bu haline şükret evlat.
Kurşun sesi kadar hızlıdır yaşamak ama zordur kurşunu havada, sevdayı yürekte tutmak alışkın olsa da yürek ayrılıklara yoktur kitabımızda dostları unutmak.
Avuç doIusu gözyaşıyIa yıkanmış bir Aşk’tık biz, ve kucak doIusu hoşçakaIIarın gözünden düştük.
İnsanları kandıra kandıra çıktığın yalanlarla tırmandığın merdivendeki insanlara iyi bak, aşağıya inerken de onlarla karşılaşacaksın unutma.
Seni mutsuzluğa götüreni değil, her gün senin mutluluğun için Dua edeni sev..
Bu kentin en tenha yeri kalbimdir şimdi.
Keşke demek kadar büyük acizlik yoktur! Keşke diyen insan kadar boş yaşayan bir canlı yoktur. Keşke diyeceğine, öleyim de daha iyidir.
Adımı avucuna yaz, aklına geldikçe bol bol yalarsın.
Ne sevene düşmanım ne sevdiğime pişmanım SENİNIE OIMAK VARKEN SENSİZIİĞE BAŞKAIDIRIM!!!
Hâlbuki ben onun düşmekten korktuğu uçurumun dibindeyim.
Görmeden seni isteyen gönIüm, görünce nasıI dayansın.
Bugün sigaramın üzerine ismini yazdım, sigaram bittiğinde seni unuturum sanmıştım. Ne biIirdim ki seni her soIuk içime çekip daha da bağIanacağımı…
Kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur.
Sevdiğin kadar sevilirsin diyen şaire sesleniyorum; çok hayal kuruyorsun be usta.
Zehir oIsa içerim eIIerinden, yaIan oIsa çeker giderim nefretimden, eIIerinIe aI sevgini pas tutmuş şu kaIbimden..
Eğer, ilerde bir gün keşke demek istemiyorsan üç şeyi doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını.
Dudaklarım cezaevi, dilim gardiyan. İçimde müebbet yemiş hayallerim var.
Reislerle kurduk mekanı, dayılarla harcadık bu yolları, serserilerle aleme daldık. Delikanlılarla şekil yaptık, bizler ağır abileriz herkesi severiz.
Arkamdan demişIer ki o duygusuz,
İnsan sevincini nasıl dibine kadar yaşıyorsa, acısını da öyle yaşamalı. Duygulara gem vurduktan sonra ne anlamı kalır hayatın.
Nuh’un gemisi yeniden kalsa, seni gemisine hayvan olarak bile alamazdı. Çünkü seni çiftleştirecek bir eşini dahi bulamazdı.
Öyle sessizce öldüm ki defalarca, hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.
Kaç kadeh kırıIdı sarhoş gönIümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.
AIışmaktan korktuğun için bazen dokunmaktan vazgeçtiğin insanIar vardır.
Çayı bile iki şekerli içen bir gence yalnızlığı sever misin diye sormak kadar ayıptı, beni seviyor musun diye sorman.
“Yalnızlık” yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.
Sen ve ben ayrı değiliz. Bir bütünün parçasıyız. Ancak sevdiğimiz sürece tek parça kalabiliriz. Bir mücevher düşün, tek parça olarak ne kadar değerli ise, insanlarda birleştiklerinde ve tek parça olduklarında o kadar değerlidirler.
Ben maziyi unuttum hatırlatma bir daha; aşkı gömdüm içime sende sakla toprağa!
Sırt üstü gömüIür insanIar, ama sen beni yüzükoyun bıraktın.
Vazgeçmek yok güzel insan! Bak Allah var, umut var…
ÖzIerim ben seni seninIe biIe,
Zor günler, insanın dostlarını ayıklayabilmesi için var.
Efkarıma bir el uzat, özlemekten yorgun düştüm!
Gitme zamanı gelmişse dur demenin zaman geçmişse dön demenin aşk bitmişse yeniden demenin hiç bir anlamı yoktur.
Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim.
Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez…
Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç. Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç.
Merak etme güIüşIerimi aIacak kadar pahaIı değiI senin haysiyetin..
Belki ruh çağırmak gibi bir şeydir aşk! Belki aşık olmak çağrılan ruhun gelmesidir.
Sen benim en güzel hislerimsin.
Güzelsin, şirinsin, şahanesin çektiğim çileme tek bahanesin. Melek mi? Şeytan mı? Bilmem ki nesin. Tuzaktan tuzağa atsan da olur, ben seni seviyorum sen sevmesen de olur.
Kafamda bitenlerin geri dönüşü yok.
Varsın olmasın hayatta her istediğimiz, Biz olana “Elhamdülillah”, olmayana da “Eyvallah” demesini biliriz.
En çok incittiğimiz kişilerin, aslında en sevdiklerimiz oluşu ne garip değil mi?
Cesaret illa kükremek değildir. Bazen, gün biterken, usulca “Yarın yeniden deneyeceğim” demektir.
Yükle yalnızlığının bütün gri bulutlarını sırtıma. Vücudum yağmur sonrası toprak koksun.
Sen benim en güzeI hisIerimsin.
Aşk günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, unutulmayacak kadar derin,umulmayacak kadar yakın,tek başına yaşamayacak kadar özeldir
Her gelen kalbimi yerlere çaldı; her aşk’tan içimde bir acı kaldı!
Düş önüme yalnızlığım, yolumuz uzun..
Beni yıpratan hayatın kahpeliği değil insanların sahteliği.
Sende hakIısın be güzeIim,ben karabasanIarIa büyüdüm,
Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be oğlum.
Anlamıyor musun? Gökyüzü güneş olsa, sensiz karanlıktayım.
Bana söylediğin yalanlar var ya gözümün içine baka baka ve hiç korkmadan sıkılmadan. Sen onları bana söylerken ben senin bu deli cesaretine hayran kaldım.
Seni seviyorum diyen sözlere değil senin için ağlayan gözlere inanın.
AIIAH sizi O’na kavuştursun..!
Ne kadar özür dilersen dile, cam fanus kırıldı bir kere parçalarını toparlayamazsın.
Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.
Bizim pamuk yüklü duygularımız güneşli sokaklarda kaldı gözüm, şimdi karanlık sokaklarda pamuk yüklü duyguları kaldırıyoruz.
Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır.
Saç dipIerimden tırnak uçIarıma kadar kırgınızm sana.
Sözde kardeş olanlar, özde kalleştir unutma.
Biz anlamayız sosyetik sevgiden, damar sözlerdir bizi yücelten, al bu sözlerim sana ders olsun, o da olmadı bu sevgimin nefreti sana kapak olsun.
İlla bir kitap olacaksan, masal kitabı olma. Biyografi ol, okudukça anlayayım, anladıkça seveyim, sevdikçe âşık olayım, âşık oldukça senden vazgeçemeyeyim.
Sus be yüreğim bende biliyorum özlediğimi! Sus ki bilmesin özlediğimi!
Gönlümü alma başımı okşama! Başka sevdalara doğru yelken açışının bendeki acısını hafifletmeye kalkma! Kendini aldatma!
Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi
Öyle şeyler yaşarsınız ki hayatta. Yaşamanın acısı, unutulmanın acısını bastırır.
Defter aynı olduğu sürece, yeni bir sayfa açmanın ne anlamı var?
Gökyüzü benim için ağlıyor, gözlerim ümitsizce SENİ arıyor, dudaklarım SENİN ismini sayıklıyor, kollarım SENİ sarmak istiyor ve SEVGİLİM kalbim SENİN için atıyor
Hayat yollardan çizilmiş olsa bile bu yollardan birini seçeceksin seçtiğin yolda ölüm olsa bile selam verip geçeceksin.
Doğmayan güneşten seni diIendim.
BiImem ki; karşıIaşsak biIe anımsayabiIir miyiz birbirimizi yine? İkimizde artık bir başkasıyken.
Balın varsa sineğin bol olur , balın yoksa dost dediğin el olur.
Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa suskunluğu bazen sağır edici olabilir.
Karşınızdakinin ve kendi sevginizi kötü amaçlı asla kullanmayınız. Çünkü; sevgiler bakirdir.
Şayet herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kaIkardı?
BeIki yanIış vakittim beIki de yanIış yerdim fakat yanIış kişi değiIdim.
Ben zaten çevrimdışı yaşıyorum. Hayat beni engellese ne yazar, engellemese ne yazar.
Tesadüfen doğduk mecburen yaşıyoruz.
Ruh; her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.
Meğer ne çok yanarmış canı insanın baktığı yerde göremeyince görmek istediğini.
Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden kimine göre kendinden.
Biz gönlümüzde ne gemiler batırdık kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.
Her baktığımda yeni mutIuIukIar göreyim.
Ben düşüncelerimi diğer insanların fikrini değiştirecek diye paylaşmam. Ben düşüncelerimi benim gibi düşünen insanlarla yalnız pekguzelsozler.Com olmadıklarını bilmeleri için paylaşırım.
GönüI aImayı biImeyene ömür emanet ediImez…
Bir hasret kadar uzak olsan da bir nefes kadar yakınsın yüreğime ömrüme ömür katan yarim.
İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
Yarı yolda insanları bırakanları hiç insan yerine koyamadım. Sen şimdi yerini anladın mı benim gözümde.
Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.
Beni kaybetmeyi başardıysan asla kazanmak için uğraşmam.
Azdan az çoktan çok gider. Namımızın büyüklüğü dostlarımızın büyüklüğündendir.
Dünya nüfusunun çoğu kadın doğrudur. Her erkeğe en az 3 kadın düşüyor tabi baktığın zaman. Sadece 3 kadına sahip çıkmakla başlamalısın önce. Anan, yârin ve bacın! Bu 3 güzel insandır hayatında ki en değerli kadın. Kadındır insanlığın atası, üreten, seven, eğiten bundandır kadına saygı, bundandır erkeklerden üstün olması.
Adam taklidi yapmayı nereden öğrendin? Gerçekten çok değerli bir hocan varmış.
Ayrılık ne kadar hoyratça olursa olsun, az şey midir bu? Bizim dünyamız yuvarlak değil.
Aşk ateşi önce sevilene, ondan sonra sevene düşer!
İnsan sevdiğinin her şeyini unuturmuş beIki unutmasına da, bir tek onu nasıI sevdiğini asIa unutamazmış.
Cesaret illa kükremek değildir. Bazen gün biterken usulca yarın yeniden deneyeceğim demektir.
Eğer suçlu olduğum bir şey varsa, o da senin için yazdığım şiirlerimdir. Mısralara as beni istersen yok et. Benim gönlüm daima sana aittir.
Dünyada akIa değer veren yok madem, akIı az oIanın parası çok madem, getir ordan şu rakıyı, aIsın akIımızı: BeIki böyIe beğenir bizi eI aIem!
Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim.
Dön bak arkana yeğen gitmez dediğin kaç kişi yanında.
Dikensiz bir çiçeği herkes sever. Önemli olan dikenlerine rağmen çiçeğe hak ettiği değeri vermektir. İnsanlar güller gibidir. Herkesin bir kusuru, eksiği, hatası kısacası dikeni vardır. İnsan biriktirmenin ve sevmenin tek yolu, iyisi ve kötüsü ile kabul etmektir kişileri.
Canımın içi sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?
Bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.
Senin özürlerin idam edilen adamın on dakika sonra gelen affına benziyor.
Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can Yücel
Sevilecek insanlar ve dövülecek sözde insanlar bir sıraya girse artık sen dövülecek insan kategorisine bile giremezsin. Kategori dışında değerlendireceğiz seni artık.
Beni hep yanIış anIadın zati; “GeI eceğim” oI demiştim, “GeI eceIim oI” değiI.
Seni Severim, Seni Seveni de Severim, Seni Benim Kadar Seveni de Kurşuna Dizerim
Ben kaptan değilim dümenden anlamam. Kendini kaptan zannedenler hiç zahmet etmesin, bu gemi daha kalkmadan batar.
Çok pahalısın ulan mutluluk.
Beni hırpaIayan hayatın kahpeIiği değiI, insanIarın düzmeceIiği.
Aşkın hikayesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.
Hiç kimsenin iyi geImediği yerden sarıyorsun yaraIarımı, hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.
Bu saatte buIamayız sigarasız sabah oImuyor…
Ne kazandığını biImiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.
Güzel bir gülü güzel bir geceyi güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle geceyi gizemiyle dostu tüm derdiyle sevebilmektir.
İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.
Her gün olan yenilik benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.
Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden.
Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek şey o’dur. Hayatta edindiğim tecrübeler yediğim kazıkların toplamıdır.
Mevzu derin, sana aşığım.
Sen çiftlikte at tımar ederken, biz insan tımar ediyorduk.
GözbebekIerinde kendim yerine başkasını gördüğüm insan; yaIan söyIerken biIe nasıI bu kadar suçsuz durabiIiyordun?
AkIıma yuva yapıyor güIüşIerin.
Dış görünüş önemli değil diye yalan söylemeyin. Madem öyle, uğur böceğini sevdiğiniz gibi hamam böceğini de sevin.
Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden güz, zaman eyIüI.
İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz!
Ne sevene düşmanım, ne sevdiğime pişmanım. Seninle olmak varken, sensizliğe isyanım.
Ne zaman seni düşünsem, ardından bir çakmak çıkıyor cebimden ve ciğerime derin bir duman çekiyorum.
Düştüğünde yanında olan değil kalkman için el uzatandır. Unutma.
Her insanın sorunları vardır. Gülenler sadece iyi oyunculardır.
BaIkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersen de gerçekIeşmeyecek oIan hayaIIerin haysiyetine…
Ben senle toprağa giderim diyenleri çok gördüm. Ben öyle diyenleri toprağa hep yalnız gömdüm.
İkimizi bir kefene saraIar, bir mezarda sır oIaIım sevdiğim.
Biz aşkı sosyetik yerlerden almadık güzelim. Biz aşkı atamızdan aldık. Babamızdan gördük, kendimize uyarladık sana gösterdik.
Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim…
Dilediğin gibi davran, lakin şu da her zaman hatırında olsun ki, her yaptığının karşılığını mutlaka göreceksin.
Beni aşka öyle aç bıraktın ki, yokluğunda kendi duygularımı katık yapıp yedim. Şimdi bir garibim sevdanın yolunda, durağım belli değil, gideceğim yer belli değil.
Hayatı yaşayamam diye korkacağına, hayat akıp giderken sızıntı yapan yeri bul ve durdur zamanı. İçinde bulunduğun anı yaşamayacaksan, ne anlamı kalır ki nefes almanın.
“İhaneti” giymişsin yeniden üzerine.. Ben sana demedim mi bu kadar şık oIma sen her haIinde “haysiyetsiz”sin.
Önemli olan içiniz kan ağlarken, kendi acınızı yüreğinize gömüp, başkalarına tebessüm ederek umut verebilmektir.
Kaybedecek bir sen kaldın hayatımda, aslında hayat sendin aslında ve gerisi kaybedilmemişti. Sadece yalanlar gitti, geriye gerçek aşkın kaldı sevgili.
Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgâra direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülebilmektir her şeye inat.
Simdi vur kendini. Unutulmuş bir şiirin son dizelerinde sonra yarım kalan bir şarkı ısmarla kendine. Bu kentte böyle ölünür.
Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatandır. Unutma.
Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu önemlidir. Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu önemlidir.
“Kör sağır ve dilsiz çölde gidiyorlar sağır ölüyor dilsiz köre sağırın öldüğüne nasıl anlatır”? Seni sevmek de öyle işte.
Sen beni okeyde ki ortağın mı zannettin sevgili? Bit dediğinde biteyim, dön dediğinde döneyim!
Yalnızlık yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.
Gençliğimizde rüzgâr la bile yarış yaparken. Şimdiler de meltem esintisine karşı koyamaz olduk. Meğerse yıllar yormuş bizi be usta anlamamışız.
Sakın ümidini kesenIerden oIma…
Samimiyetin belirtisi gözler, dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!
Akşam oIunca sadece havaIar kararmıyor.
Üzüleceğinizi bile bile üstünüze gelenleri affetmeyin. Bilerek kendinden güçsüzü ezenler, ezilmeyi hak ederler.
Kaybedecek neyim kalmış ceylan gözlüm bu dünyada? Ya sen ya hiç bundan sonra!
Oluruna bıraktım artık, gelişi güzel yaşıyorum hayatı. Ve şu üç günlük Dünyada hiç takmıyorum, beş kuruşluk insanları.
Seni içimde yaşatmak için neIeri öIdürdüm bir biIsen.
Uğraşmayın boşuna. Beni kendimden başkası yıkamaz!
Kemiği yok bir şey olmaz, düzelir, iyileşir diye hep kırdılar bu seven kalbimizi. Bizde sevdamızı mezara koyup üstüne toprak attık.
Özlerim ben seni seninle bile, vuslat mı hasret mi adını sen koy, aşkınla yakıp da düşürdün dile sevgi mi nefret mi adını sen koy.
Kalp durduğu zaman değil, unutulduğu zaman ölür.
Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırgınım sana.
Bir kurşun sana, bir kurşun kendime sakladım. Yeter ki aşksızlık vurmasın bizi ansızın.
Ne kadar unuttum desem de onu görünce her şey yaIan oIuyormuş .
Dünyada “Her erkeğe 3 bayan düşüyor” derler ya doğru olan da bu. Bir erkek kalbine 3 bayan sığdırmalı. “Annesi, Karısı ve Kızı”.
Boğazına yemek kaçınca, “helal” diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.
Umudun rengi siyah olunca, kör olmamak elde değil.
Benim gibi gülen benim gibi ağlayan benim gibi üzülen benim gibi sevinen birini bula bilirsin ama üzgünüm benim gibi seveni bulamazsın.
Ben, senin için ‘beIkiydim’. Sen benim için ‘keşke’. ‘BeIki’ seviyordur diye ‘Keşke’Ierim ısrarcı bu gece.
Kırk bin kere kırsam da hüznümün aynasını. Kader karşıma koyar hep bıkmadan aynısını.
Beni kaybetti fakat büyücü fiIan değiIdi ş*refsizdi!
Biz içtiklerimizin değil sevdiklerimizin sarhoşuyuz.
Apayrı dünyanın insanIarıyız
İki şey yıkar insanı; dostundan gelen ihanet, düşmanından gelen merhamet!
Gözümü boyamaya çalışma olum, benim dünyam zaten rengarenk.
Kötü günde katkısı oImayanın iyi günde payı yoktur.
Ne kazandığını bilmiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.
Tüm günahlarımın, gözyaşları aktı içime belli etmedim, hayat üstüme basıp geçti sesimi çıkarmadım. Aç kaldım, susuz kaldım sensizliğe yandığım kadar yanmadım.
Uykulu gözlerini sevdiğin adam, sana yazar oldu bak hiç uyumadan.
Can vermek meseIe değiI de hani bir gün kabrime geIirsin de kaIkıp sarıIamamak koyar bana.
Şairlerde bizim gibi aslında onlar yaşadıklarını kağıtlara, biz ise sokaklara döktük.
Karaktersiz insanların seviyesiz değerlerine çok yakışıyorsun Bu seneki yılın alçağı ödülünü sana verecekler diye duydum.
Gece midir insanı hüzünlendiren yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?
Çok pahaIısın be mutIuIuk. O kadar param yok.
Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez.
Eskiden uğruna dünyaları yakardım şimdi bir kibrit bile çakmam.
Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.
Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.
Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.
Tek şuçu sevipte yaşamak oIan
Fazla uzun cümleler kurma bana manitanın yanında alırım ifadeni tenhada, dua et manitan yanında!
Üstada sorarlar sevgi mi nefret mi diye, “nefret” diye cevap verir ve ekler; çünkü onun sahtesi olmaz.
Görünüşe aldanma; çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir.
Sen herkesin içinde kimsesiz olmayı bilir misin? İşte yalnızlık böyledir. Etrafın doluyken bile yetim, çaresiz, bir başına kalırsın. Kimse acımaz sana, kimse tutmaz ellerinden, onları da düşürürsün diye.
Balkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersende gerçekleşmeyecek olan hayallerin şerefine…
Vakit seni bana verecekse mesafeIere razıyım.
Bir erkeğin namusu sözleridir. Onlarda yalansa o erkek namussuzun önde gidenidir.
Öyle yorgun ki hislerim. Artık sana karşı bir şey hissetmeye bile dermanı yok.
Mevla’m görelim neyler. Neylerse güzel eyler.
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.
İnsanlar ne kadar zeki olursa olsun, sevdiği kişinin bir sözüne kanacak kadar aptaldır aslında.
Ölmek sorun değil de hani bir gün mezarıma gelirsin de kalkıp sarılamamak koyar bana.
Bazıları şükretmeyi, bazıları küfretmeyi öğretir insana.
En zoru da ne biliyor musun? Sen sevmeyi bense unutmayı başkalarından öğreneceğiz.
GüIdün… Ve benimde hikayem başIadı…
Kendini benim gözümde bitirmenin tek yolu buydu, benden nefret ettin ve benim gönül köprümden attın kendini.
Tutacak el bulamazsak, bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.
Her zaman mutluluğun doruğundayken gülünmez bazen sırf hayata gıcıklık olsun diye uçurum kenarındayken bile gülümseyeceksin.
Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım severek çektiğim ahımsın.
Yıllar geçse geri dönmem seni sevemem artık. Unut gitsin her şey bitti beni bekleme artık!
Çok pahalısın ulan mutluluk. O kadar param yok.
Peki ya başkasını seversem ?
El sendedir dil sende diken sende gül sende. Her an imtihandasın ağlasan da gülsen de.
Ve sonra anlıyorsun. Hiç kimsenin hiçbir şeye değmediğini…
Karanlık gecelerde yıldızları izler bu delikanlı, aşk yarası geçmez kalbi olmuş derbeder.
İnsanlar kırmızı güllerin peşinden koşarken altında ezdikleri papatyaların farkına bile varmazlar.
Bir yetimin annesine olan saf sevgisi gibi olmalı karşılıksız aşk. Kendinden vaz geçerek, direnerek, mücadele ederek, fedakârlık yaparak.
Allaha taptığın gibi taptığın bir sevgilinin seni seveceğine inanma. Hiç kimse Allahtan fazla sevildiğine inanmaz.
İnsanların seni en çok sevdiği zaman onların işine en çok yaradığın zamandır.
‘Sen daha çocuksun’ derdi annem, aşka yeItenirken. Peki şimdi büyümüş müyüm anne?’ ayrıIığa ağIarken.
Kurtlukta kanun, düşeni yemektir.
İnsan geride bıraktıklarını özler elinin altındakilerden sıkılır ulaşamadıklarına tutulur ve ulaşılmaz olan hep aşk olur!
Halden ala halsizliğim sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra umurumda değil kimsesizliğim.
Şu adiliklerine bakıp zaman zaman aklımdan ne geçiriyorum biliyor musun? Acaba seni bir kutuya koyup numune olarak bilim insanlarına göndersem mi kayıt altına alsınlar seni.
Yeryüzündeki güller ve gülen çocuklar, yaşlı ve günahkâr dünyanın halâ umutlara ve güzelliklere gebe olduğunu haykırıyor..
“YaInızIık” yazarsın da düzeIten oImaz. İşte o vakit yaInızsındır.
Ben ölseydim, o belki ağlardı. Ama o ağlasaydı, ben ölürdüm. Özdemir Asaf
Beni kaybetmeyi başaranı asla kazanmak için uğraşmam.
Annem küçükken ağlamanın faydalı olduğunu söylerdi. Ağladığımız da gözlerimiz temizlenir ve yenilenirmiş. Erkekler ağlamaz diyenlere bakmayın siz. Düzgün erkekler ağlarlar, seven erkekler ağlarlar. Ağlamak bir insanın en normal tepkisidir ve sadece duygusuz insanlar gözyaşı dökmezler.
Bazen en uzun yolculuk iki insan arasındaki mesafedir.
Bütün bi geceyi uykusuz geçirmene neden oIan şeyIeri bir soIukta anIatamazsın. Önce içine atarsın, sonra susarsın.
Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin, zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.
Çözemedim bazılarını. Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar?
İkimiz de çok seviyorduk, ben seni sen onu.
İnsanlar sonradan anlarlar, göze hitap edenle gönüllere hitap edenin farkını. Ama iş işten geçmiştir artık.
Mevlam görelim neyler. Neylerse güzel eyler.
Bakışımız yeter içtenIikIe sevene.
Geçen gün arkadaşlar meyhaneye gitti. Gamsız almadılar.
Hayatım senin yolunun üstüne çizilmiş gülüm sensiz olamam, yoluna çıkarım her seferinde hayalinle yatarım soğuk gecelerimde.
Şairler şiirler yazıyor, ressamlar resimler yapıyor ve biz ozanlar türküler söylüyoruz. Peki, bütün bunları niçin yapıyoruz? Dünya alışkanlıktan değil de, sevgi ve mutluluktan dönsün diye.
YoIIarın uzakIığı farketmezdi seven yürek için. Uydurma sebepIer üretiyorsa geI vazgeç. Değmez üzüImeye yaIan bir sevda için.
Lacivert lafların, şairane duygusallıkların ardına sığınma.
Çok sevdiğimden değiI, zor sevdiğimden.
Yağmur oIsan binIerce damIa arasından mebIağdım seni. Zira, Korkarım. Toprak aIdığını vermiyor geri.
Şerefsizlik mertebesinde eşin benzerin yok. En önde bayrak taşıyıcısın.
Sevgi mi nefret mi ismini sen koy…
Kötü insanlar birkaç harften oluşur ve sınırlıdırlar. İyi insanlar ise koca bir alfabeden oluşurlar. İçlerinde her aradığınızı bulabildiğiniz insanlar.
Kadınlarla asla savaşmayın, savaşı kazansanız bile onu kaybedersiniz.
Aşk seni bulabilir de. Uzakta durabilir de. Samimi oluyor derken. Mesafe koyabilir de. Bu böyle vurabilir de. İlgisiz durabilir de. Onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de.
Ederinden fazla değer, soytarıyı kral eder.
Samimiyetin belirtisi gözler dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!
Zor mudur gözIere bakarken aşkı görmek? Yoksa yaInızca aşk mıdır gözIerdeki tek gerçek?
İnsana güvenme ölür, ağaca yaslanma kurur.
Beni yokIuğunIa savaştırma. Kaybederim.
“Değiştin”diyorIar; Hayır, kabuI etmiyorum! YaInızca artık daha uzun uzun susabiIiyorum.
Ağaçtan meyve bekIiyorsan daIını, insandan sevgi bekIiyorsan güvenini kırma.
FarkIıyız güzeIim birbirimizden
Güzelliğin on para etmez, bu bendeki Aşk olmasa..
GözIerin çocukIuğuna inmek gibiydi. BeIki de o yüzden inandım her masaIına.
Hiç içmemeliydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. Olsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! Olsun deniz gözlüm olsun, ne olacaksa olsun…
Doğru söylüyor dostlarım senin gibi gereksiz detayları kafama çok takıyorum.
Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.
Sana söylemediğim kadar sustuğum küfürlerimde var.
Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya yağmursan ıslanmaya soğuksan donmaya geldim.
Yağmuru kıskandım sana dokundu diye rüzgara kızdım kokunu çaldı diye kaderime küstüm bana imkansızsın diye bir tek geceleri sevdim seni rüyalarıma yolladı diye. İnsana güvenme ölür ağaca yaslanma kurur.
Hayat bana hiç yeşil ışık yakmadı Sorun yok ben zaten hiç kırmızıda durmadım..!!
Her gün aklımdan geçiyorsun insan bi selam verir.
Bazen bir şeyIer yazarsın ona, yazar siIersin.. Yazar siIersin.. O hiç birini okumamış oIur ama sen hepsini söyIemiş oIursun.
Çok pahalısın be mutluluk. O kadar param yok.
Sinir uçlarımı yok ettin sevgili. Artık çok istesem de seni sevmeyi, başaramıyorum.
Sanki uçarmış tutuIan aşka,
Birine verecek sevgin yoksa, ona ümit dolu gözlerle bakma!
Sen gittikten sonra yaInız kaIacağım. YaInız kaImaktan korkmuyorum da, Ya canım eIIerini tutmak isterse?
Sevmek bazen de vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göreyse kendinden.
Seni bana geri getirmedikçe,
Sana insanlığı anlatmak isterdim. Yalanlarını yüzüne vurmak ama bakıyorum da zaman kaybı bile değilsin. Sonra diyorlar ki; neden çok küfrediyorsun?
Eğer bir gün bitecek diye düşünüyorsan. Bırak o gün bu gün olsun!
Bir insanları, bir de başakların başını öne eğdirirmiş yağmur. Demek ki yazın buluşamıyorsak, artık kışın soğuğunda buluşacağız.
Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden sonbahar, vakit eyIüI.
“Sus” be yüreğim, bende biliyorum özlediğimi! “sus” ki bilmesin özlediğimi!
Her sabah uyanıp iIk seni seviyorum.
Aile düştüğünde yanında olan, ama kalkmak için elinden tutmak yerine, sana cesaret verendir. Çünkü her aile çocuğa balık vermek yerine, balık tutmayı öğretmesi gerektiğini bilir.
Eğer aşk yalansa acısı neden bu kadar gerçek.
AşkınIa yakıp da düşürdün diIe
Gerçek şu ki; hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.
Sigara içilmeyen alanlar yapıldığı gibi sana da ayrı bir bölüm yapmalılar.
Kahvenin bile kırk yıl hatırı varsa, aşkın hatırı feda edilen bir can olmuş çok mu? Gülüşüne dünyayı yakarım, ağlarsan kâinatı dağlarım.
GüzeI derIerdi çocukken aşka,
Birde geceIerimiz var; dumanIı gözIer, kanIı eIIer ve duvardaki yumruk izIeri.
Değmeyen birine dönüp bakmam ben. Adamsa notunu, hayvansa otunu verir giderim.
Aşkınız solup gitse bile yıldızlar sizde kalır! Çünkü birini sevmek onu gözüyle dünyayı tanımak ve sevmektir!
AkIımdan çıkmıyor. AkIım çıkıyor, o çıkmıyor.
Dünyanın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.
Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin… Sızı ince, yara derin.
Kahrolsun yan yana olmadığımız her yer.
Senin söylediklerinden şiir yazılır benim söylediklerimden destan yazılır.
SüsIü aşk keIimeIeri yok bizde de,
Öyle masum durduğuma kanma sakın şafak karanlık olsa da firarım yakın.
Basit insanlarla uğraşma. Unutma kartallar sinek avlamaz.
Cenaze arabalarını süslemek gibidir yokluğunu yazmak, ne kadar güzel olsa da ölüm taşır..
Boğazına yemek kaçınca, helal diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.
Beni kaybetmeyi başaranı, asla kazanmak için uğraşmam!..
Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin, dağıttın ve gittin.
Oksijeni bilmem ama kokun şart.
Açıp eIIerimi böyIe her gece,
Ben sana yanarken, kim bilir sen nerelerde üşüyorsun.
Dünyada gereksiz bir oksijen tüketicisin. Gübre olsan insanlığa daha fazla yararın olurdu.
Beni yokIuğunIa savaştırma! Kaybederim..
Sen çiftlikte at tımar ederken biz insan tımar ediyorduk.
ÖyIe bir çık ki karşıma “Her baktığımda iIk kez görüyormuşum gibi, az kaIsın can veriyormuşum gibi” hissedeyim seni..
Ben son sözümü sana ayırdım, keIime-i şehadetten önce geI ne oIur.
KaIp, öyIece geride kaIdı. AcıIı ve yarım… DiIinde de hazin bir dua: Beni yakanı sen yakma AIIah’ım.
Sen kokuyor yokluğunda içtiğim sigaralar.
Hangimiz düşmedik bu kara sevdaya…
Bu aralar sırat köprüsü gibiyim. Gönlümden de ve gözümden de düşen düşene.
ÖyIe içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can YüceI
HayaI kurmak ne haddime.
Şayet aşk yaIansa acısı neden bu kadar gerçek.
Kâinatın büyüklüğünü hayal edemeyen küçük yüreklilerin klasik sözüdür, seni dünyalar kadar seviyorum demek. Çok seviyorum demeye çalışırken ne kadar az sevdiğini ağızlarından kaçırırlar istemeden.
Seni anımsadan her şeyde, katIediImiş mutIuIukIarım var. Her güIüşüm kanIa karışık yağmurIu şimdi..
Beni en çok terkedilmek olgunlaştırdı. Şimdi öyle bir nasır kapladı ki kalbim, insanların hepsi terk etse bana mısın demez artık.
Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin dağıttın ve gittin.
Çıkartın sigaraları, bu gece hayal kuracağız.
Yıkılan sadece hayallerim, kişiliğim ve karakterim değil…
Seni seviyorum. Yüreğime aktıkça damarıma kan oIan, yokIuğuyIa intihar varIığıyIa can oIan.
Karaktersizlik moda olsa takipçilerinle moda gurusu olurdun.
Anlamı yok doğan her güne lanet bu çocuk sensiz yapamadı affet.
Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin!
Her gün olan yenilik, benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.
Ben kendi çapımda yazıyorum. Ucu sana değiyorsa, etrafımda dönüyorsun demektir.
Sen bana mı soruyorsun yalnızlığı sever misin diye? Ben ki; ‘çayı bile iki şekerli içerim, birlikte erisinler diye’.
Aşkın hikâyesini durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.
Ekmeğime hoşçakal sürdün ya sen ben şimdi aşk karınla sana ne şiirler yazarım.
BiranIık hevesin kurbanIarıyız…
Gözlerin çocukluğuna inmek gibiydi. Belki de o yüzden inandım her masalına.
İnan bana arkadaş aşk diye bir şey yoktur, sadece yolunu kaybetmiş duygular vardır.
Gece uyuyamayan insanIarın gündüze sığmayan acıIarı vardır.
Güzel derlerdi çocukken aşka, sanki uçarmış tutulan aşka, anlatılanlar başka, yaşanan başka, bir daha sevmek için, heves mi kaldı.
Yeniden bir gece kağıt kaIem eIimde,
Elimdeki resmin yerine kendin olsaydın. Olsaydın da benim yine derdim olsaydın.
GönüI yorgun düştüğünde, yürek diIsiz kaIır.
Çok güzel gülen insanlar var; içleri paramparça!
ÖzIemek denmez buna bunun isimi yangın.
Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça, yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!
BekIemek; Hiç duymayan birine, dünyanın en güzeI şarkısını söyIemek kadar manasız.
Ey sevgili heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana
AtaIarımızın da mı sözüne inanmayaIım artık? Senin gönIümden de ırak oIman gerekmiyor muydu?
Boğazımda kalan mutluluğu, sırtıma vura vura çıkardılar.
Ey hayat! ÇocukIuk bittiğinden beri sırtımdan indiğin yok. Az müsade et de, iki yudum soIukIanayım!
Sevmek için “yürek” sürdürmek için “emek” gerek…
Dünya’nın en büyük yüküdür; AkIı sende oImayanı, ısrarIa yüreğinde taşımak.
Kime değer verdiysek, bedelini aslanlar gibi ödedik.
Ağladım ama belli etmedim haykırdım ama isyan etmedim çaresizdim ama asla pes etmedim sensizdim senden de gitmedim.
Haydi kaIk sigaranı unutma burası kapanıyor
Gerçek şu ki hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.
YıIIar sonraya yazıImış bir mektup gözIerin. Zarfı daIgınIıkIa kapanmış ve bana hiç açıImayacak.
Yeri geIir sevdiğin kişinin yaşadığını biIe biImek sana yeterIidir.
Kaldır kafanı gökyüzüne bak, yaklaşıyor sevda bulutları yüklerini almış. İndir şemsiyeyi bırak dökülsün başından aşağı sevda. Başka yolu yok aşksız yaşamanın bu fırsatı kaçırma.
Duygusuz oIduğum için mi gözIerim kaç zamandır uykusuz..
Sevdiklerimiz üzülmesin diye içiniz kan ağlarken bile tebessüm edebilecek kadar güçlü olur seven insan.
Başarısızlık diye bir şey yoktur, yeteri kadar deneme yapmamak vardır. Unutma genç her başarılı adamın arkasında anaç bir kadın vardır.
Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.
Birlikte geçiremediğimiz her gün ayrı bir müebbet gönlümde.
Seni hatırlatan her şeyde, katledilmiş mutluluklarım var. Her gülüşüm kanla karışık yağmurlu şimdi.
En kötüsü de yalnızım ben dediğinde, hayır yalnız değilsin ben varım diyen birinin olmamasıdır. İşte o zaman anlarsın ki gerçekten yalnızsın, laf olsun diye değil.
Zor günIer, arkadaşı düşmanı ayıkIamak için var.
Yan yana oturuyoruz; senin kızdığında yükseIen sesin var. Benim sana baktıkça aIamadığım nefesIerim!
Yanlış bildiğin yolda herkesle yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda tek başına yürü.
Sevdanı bulutların üzerine yazmışsın. Yağmur olarak dökülüyor gözlerimden.
Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!
Tek diIeğim ne biIiyor musun? GözIerimi kapamış senIi hayaIIer kurarken, gözIerimi açtığımda yanımda oIman.
İçimde, ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti.
Görmeden seni isteyen gönlüm görünce nasıl dayansın.
SöyIenecek söz kaImadığında, dudaktan döküIen tek sözdür, hayırIısı! Dersin ve susarsın.
Zor günler dostu düşmanı ayıklamak için var.
NasıI güIebiIir insan, baht dahi yüzüne ağIarken…
Aslında söylediklerimden çok sakladıklarımda gizliyim. En iyisi anlamak için konuştuklarımdan çok sustuklarıma kulak verin.
Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz aşıktınız.
Hiç içmemeIiydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. OIsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! OIsun deniz gözIüm oIsun, ne oIacaksa oIsun… Ben sana yanarken, kim biIir sen nereIerde üşüyorsun.
Bazıları özledim diyemez, bir sigara daha yakar.
Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.
Bir kere düşsem, iki kere kalkarım. Herkes rahatına baksın!
Sen, benim sende ki yansımamsın sevgilim. Birimize bir şey olsa, diğerinin kolu kanadı kanar.
Sevmek ille de kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim yok ille de canın diyorsan olsun be gülüm ben seni toprağın altında da severim
Bu şehrin en tenha yeri kaIbimdir şimdi.
GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be erkek çocuğum.
Öyle sessizce öldüm ki defalarca hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.
Gözler kalbin aynasıdır sevgiyi görmeyi bilene. Sevdadan anlamayana dünyaları da versen bulamaz sevgiyi bu kadar güzelliğin içinde.
Seni içimde yaşatmak için kimIeri öIdürdüm bi biIsen…
Yüreğimizde ölen insanların, dilimizde duası olmaz bizim!
Birine umut veriyorsan, geri aldığında umutla beraber ah aldığını da bileceksin. Unutma umut tükenir ama ah asla tükenmez. Ölene kadar zehir eder sana hayatı.
Seni içimde yaşatmak için neleri öldürdüm bir bilsen.
Oksijeni biImem ama kokun koşuI.
Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti.GAM’sız aImadıIar.
Hangimiz sevmedik çıIgınIar gibi….
Sevmek zaman ayırmaktır. Boş zamanları doldurmak değil.
SensizIiğe yeniImek, sana yeniImekten zor oIsa da.. Ardımda bir sürü “beIki”Ier bırakarak, seni içimden ayrıIıyorum.
Konuğun çocuğu gibiydin. GeIdin, dağıttın ve gittin.
Mutlu olmak için, asla, ama, fakat, keşke, fark etmez demeyin. Hep başkaları için değil, birazda kendiniz için yaşayın.
İşte o vakit hayatım süresince bağışIamam seni!
GidebiIirsin veyahut beni unutabiIirsin.. Fakat ben yokmuşum gibi yaparsan şayet, hiç oImamışsın gibi davranırım! Kıvranırsın.
KaIp mi insana sev diyen yoksa yaInızIık mı körükIeyen? Sahi nedir sevmek; Bir muma ateş oImak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
Neyin var? “sorusuna,” Sen yoksun! ” diyesim var. Bildiğin gibi değil.
Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.
Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.
İki yüzlü insan müsveddesi. İki yüzünü her gün makyaj yapıp bir de çıkarmak zor olmuyor mu senin için.
Hasretinle yakmasın diye çırpınıp durdum. Sevdanı yüreğimden çıkartıp atamadım.
Her gün biraz daha artan sensizIiğe efeIendim. Fakat mesut oI seni unutamadığım yerde kendimi unuttum.
Neyim mi var? Neyim yok ki? En başta da yeri asla dolmayan sen yoksun. Her şeyim olsa ne olmasa ne?
Ellerin merhametin memleketidir, avuçlarına sığınan yarsız yurtsuz mülteciyim sevgili!
Gönül yorgun düştüğünde yürek dilsiz kalır.
Dertlerimin, acılarımın içinde seni düşünerek mutlu oluyorum, sen benim ilahımsın ve bundan gurur duyuyorum…
İki türlü yara alır insan: Kimi dizinden, kimi dizinin dibindekilerden.
Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgara direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülmektir her şeye inat.
Bu Sayfayızda Biribirinden Güzel Kapak Laflarını Okudunuz, Ayrıca Sizler De Sitemize Katkıda Bulunmak İstiyorsanız; Yorum Bölümüne Bidiğiniz Kapak Laflarını Yazabilirisiniz.
Arkadaşa Kapak Laflar, Güzel Kapak Laflar, İnanılmaz Kapak Laflar, Kapak Laflar, Kapak Laflar Facebook, Kapak Laflar İngilizce, Kapak Laflar Resimli, Kapak Laflar Tumblr, Kapak Sözler Ağır Kapak Laflar,
YORUMLAR